Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hoca’yı anlamak - 1

Hoca’yı anlamak - 1

Bir toplum, iç ve dış nedenlere bağlı olarak, kültürel, sosyal, içtimai ve dini olarak bir bilinmeze doğru sürükleniyorsa, burada iki durumdan söz edilebilir. Yani bu durumda toplum, ya tarihinden ve o anki dünya sahnesinden silinecek bir başka kültürün ya da toplumun içinde kaybolacaktır. Ya da kendi iç dinamiklerinden bir lider çıkaracak ve yeniden toparlanacaktır. İnsanlığın bağrından çıkacak bu önder o toplumun siyasi ve içtimai kaderinin değişmesinde öncü rol alacağından yeni bir diriliş başlar. Çünkü, yaşanan kaosu ortadan kaldıracak ve toplumun kaderini değiştirecek bütün kabiliyetler bu kişide toplanmaktadır. Bu kişi aynı zamanda, fazlasıyla sıkıntı çeken, insanların acılarını hisseden ve mesai harcayan kişidir. Çünkü bir toplumu içinde bulunduğu durumdan kurtarmak ve yeniden aydınlığa çıkarmak sanıldığı kadar kolay değildir. Bunun için kişi önce, kendi etrafında nüve bir topluluk oluşturur ve yola bu toplulukla devam eder. Öncü lider, yoğun bir mücadelenin sonunda toplumu mayalayacak dönüştürecek ve tarihin önünde ona aktif rol aldıracak yaşamsal faaliyetlerini geliştirerek bir çığır açar. Bu kendisi olmaktan çıkan bir toplumun yeniden doğması ve hayat bulmasıdır. Buradaki toparlanma ve kendine dönme eylemi ise toplumun içinden çıkan bu önder sayesinde sağlanır.

İşte Rahmetli Erbakan Hocamız, toplumun, kimliğinden kültüründen ve inancından uzaklaştığı ve bir kaos ortamına doğru sürüklendiği bir dönemde, sadece samimiyetini ve azmini kuşanarak yola çıkmış ve insanlarımızın kendi kimliğini kazanabilmesi için mücadele vermiştir. Bu anlamda onun ideallerini ve mücadelesini anlayabilmek, bu idealleri sürdürmek ve yürüyüşe devam etmekle mümkün olabilir. Bu elbette kolay bir iş değildir. Fakat kutlu bir yürüyüştür ve bu kutlu yürüyüşte ben değil biz algısı vardır. Zira sıradan insanların rüyaları kendileri üzerine kurulurken idealist insanların rüyaları toplumun ve hatta bütün insanlığın üzerine kurulur. Erbakan Hocamızı anlayabilmek, biz ruhu ile hareket etmeyi ve samimiyetle yürümeyi gerektirir. O yüzden, iç ve dış yönlendirmelerin etkisinde kalan ve hiçbir zaman kendisi olamayan, kültürüne ve inancına yabancılaşan kişi ya da kişilerin onu anlamaları mümkün değildir.Çünkü o, hem dini, milli ve ahlakı olarak küllenen bir toplumu yeniden toparlama heyecanı yaşıyor hem de ülkenin kalkınması için idealler taşıyordu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Fatma Tuncer Arşivi