Serdar Demirel

Serdar Demirel

Ali Bulaç’tan komplo teorileri (2)

Ali Bulaç’tan komplo teorileri (2)

Geçen yazımızda, Ali Bulaç’ın 16 Mart günü Zaman Gazetesi’nde “Yöntem ithal etmek!” başlıklı yazısında, Malezya Uluslararası İslâm Üniversitesi hakkındaki haksız ithamını eleştirmiştik. Kaldığımız yerden devam edelim. Konuyla ilgili olarak 5-6 yıl öncesini hatırlatalım önce.
Hürriyet Gazetesi’nin Malezya üzerinden Türkiye iç siyasetine ayar vermeye çalıştığı günlerdi. Kimi zaman “İşte Malezya’nın Türk biraderleri” başlıklı kışkırtıcı haber yapıyor, kimi zaman da “Türkiye Malezyalaşıyor” tartışmasını körüklüyordu. Bu iddialarını ispatlamak üzere de Malezya’ya muhabirler göndermişti. Hürriyet Gazetesi çizgisindeki diğer gazeteler de onu takip etmişti.
15.12.2007 tarihli Hürriyet’te Tolga Tanış imzalı “İşte Malezya’nın Türk biraderleri” başlıklı haberden bazı alıntılar yapalım:
“Son dönemde birçok tartışmaya konu olan Malezya, Uluslararası İslam Üniversitesi kanalıyla çok sayıda Türk akademisyene kucak açmış. Üniversiteden geçen Türk akademisyenlerin çoğu hem yakın arkadaşlar hem de YÖK Başkanı Prof. Özcan ve Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Prof. Davutoğlu gibi, Türkiye’deki kritik görevlere talipler.”
YÖK Başkanlığı’na atanan Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’ın göreve geldikten sonraki ilk demecinde türbanı da içine alan üniversite yasakları olduğunu hatırlatan haber, eski YÖK Başkanı Kemal Gürüz’ün, “Malezya’ya gitsin” dediğini özellikle hatırlatıyordu. Tabiî Özcan’ın, “Malezya’da İslamlaşma sürecinin en önemli ideolojik destekçisi sayılan Uluslararası İslam Üniversitesi”nde, 1992-94 yılları arasında öğretim üyeliği yaptığına da dikkatler çekiliyordu.
O haberin asıl vermek istediği mesaj da şu satırlardı:
“Aralarında ilahiyatçıların dışında, diplomasi, tarih, hukuk uzmanlarının da bulunduğu bu Türkler, Malezya’dan dönünce de ilişkilerini koparmadılar. Kimi YÖK Başkanı oldu, kimi Başbakan Danışmanı... Kimi Diyanet İşleri Başkanlığı’na getirilmek istendi defalarca Köşk’ten döndü, kimi kürsüsünü bırakıp ülke dışına çıkmak zorunda kaldı. Ama yolları sürekli kesişti. Hatta zamanla aralarında bir tür ‘Malezya kardeşliği’ oluştu. Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun başını çektiği Malezya kökenli akademisyen hareketi, bugün devletin kritik görevlerine talip bir ekol haline gelmiş durumda.”
(http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=7872193) Hürriyet, aynı haberinde İslam Üniversitesi’nde hocalık yapmış kişilerin isim ve özelliklerini de teker teker vererek onları hedef gösteriyordu. Bu yapılan, manipülatif bir istihbarat çalışmasıydı anlayacağınız.
Biz o günleri unutmadık. O yayımlar İslam Üniversitesi’ni ve orada görev yapmış akademisyenleri karalayarak derin mihrakları harekete geçmeye çağırıyor, laik kesimi de karalanan kişiler üzerinden “hükümet Türkiye’yi İslamlaştıracak” diye korkutuyordu.
Daha sonra bu haberlerin içinin boş olduğu, amacın hükümeti düşürme kampanyasının bir parçası olduğu ayan beyan ortaya çıkacaktı. Bu tartışma kapandı sanıyorduk. Ancak, Ali Bulaç yukarıda bahsettiğim yazısında, Hürriyet’in karalama kampanyasına farklı açıdan katıldı.
Yazısında, “İslamiyet’in bilimsel araştırma ve düşünmenin nesnesi haline getirilmek istendiğini, bunun küresel jeostratejik ve politik bir altyapısının olduğunu, İslam’ın küresel sistemin bir alt-sistemi olarak yorumlandığını, ve böyle bir vazifenin Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’e verildiğini söylüyordu.
Ama sayın Bulaç Hürriyet’le şu noktada buluşuyordu: “Malezya ekolüne bağlı olanlar kademeli yollarla İslam ülkelerinde yönetimlerin başına, kritik mevkilere geçmektedirler.”
Şunu görelim önce; bu bir analiz değil, ithamdır. Ortaya bir iddia atılmaktadır ama hiçbir delil sunulmamaktadır.
Hürriyet, “Malezya ekolü” üzerinden Türkiye bağlamında ve çapında bir komplo üretirken, sayın Bulaç ölçeği büyüterek bunu bütün Müslüman dünyasına teşmil ediyor ve hatta İslam’ın kendisine yönelik bir kalkışma olarak görüyor. Bu sefer bu iddia İslamî câmianın bir kanaat önderinden, içeriden geliyor. Yoksa kimilerinin iddia ettiği gibi, biz, gereksiz yere bir alınganlık göstermiyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Demirel Arşivi