İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Artık geri dönüş yok!

Artık geri dönüş yok!

Türkiye büyük bir uçurumun kenarından döndü. En kötü sonuç Anayasa Mahkemesi kararıyla önlendi. Bu ülkeyi bütün dünyaya rezil edecek, üçüncü sınıf bir ülke olarak tartışmalara malzeme haline getirecek, utandıracak bir sonuç önlendi. Dahası, krizin tepeden sokaklara inmesi, ayrışmalara ve çatışmalara zemin hazırlamasının önüne geçildi.

Yüzde elliye yakın oy alan ve iktidarda bulunan bir partinin kapatılması; bu milletin yüzde ellisinin tehdit görüldüğünü, tercihlerinin meşru olmadığını, devlet için tehlike arzettiğini, tercihlerinin cezalandırıldığını, suçlu kabul edildiğini gösterecekti. Sadece bir partinin değil, bir milletin çok önemli bölümü, suçlu ilan edilmiş olacaktı.

Geçerli hiçbir sebep yokken, ortada Türkiye için bir tehdit yokken, “laikliğe aykırı hareketlerin odağı olma” gibi belli çevrelerin iktidarı elinde tutma gerekçesi acımasızca kullanılırken, son yıllarda bu tür davalar hep olumsuz sonuçlanırken, krizleri tırmandırmaya dönük olurken, ilk kez bütün Türkiye'yi rahatlatan bir karar çıktı.

Neden bütün Türkiye? çünkü bu öyle bir krizdi ki, sadece Ak Parti'ye oy verenler ya da ona açıktan karşı olanlar değil, herkese zarar veriyordu. Aylardır yaşadığımız gerilimin zarar vermediği kimse var mı? Bu tartışmalarda ülkenin tamamının zarara uğratılmadığına inanmayan var mı? Yok.

Yapay korku ve paranoyalara sığınıp, hukuki açıklardan yararlanıp, hazmedemedikleri bir siyasal kadroyu, temsil ettiği kitleyi tasfiye etme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Bu, Türkiye için, bu ülkenin geleceği için olumlu anlamda bir kırılma noktasıdır. İster Ak Parti'li olun isterseniz AK Parti karşıtı olun, benzer yöntemlerle milleti hizaya sokmanın, ülkeyi denetim altında tutmanın, dizayn girişimlerine aynen devam etmenin artık mümkün olmadığı, kullanılabilecek bir yöntem olmadığı, olmaması gerektiği artık anlaşılmalı. Bu yolla iktidar tekeli oluşturmanın sonu gelmeli. Paylaşmamanın, hazmetmemenin, sindirememenin Türkiye için en büyük zaaf olduğu artık anlaşılmalı.

Siyasi linç geleneği, ideolojik kadro tavırları, “ülkenin sahibi biziz” yaklaşımları, “milyonlar istediği tercihi yapsın doğruyu biz biliriz” halleri artık son bulmalı. Krizlerden iktidar devşirme dönemi kapanmalı. Krizlere değil uzlaşma formüllerine yatırım yapma dönemi açılmalı. Bu ülkenin ortak iyiliği için kanaatlerin yakınlaştırılması için çaba harcanmalı.

AK Parti'ye bir ihtar verildi. Para cezası verildi. Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran mevzuat değişikliğinin zorunluluğu teyid edildi. Mesaj elbette alınmıştır. Alınmalı.

Ama artık; krize yatırım yapanlara prim vermeyelim. Krizden iktidar çıkarmaya çalışanlara yüz çevirelim. Kurumların kendisine verdiği yetkiyi ideolojik paranoyalarla, dar çevre hassasiyetleriyle kullanan yetkili otoritelerin ülkeyi sıkıntıya düşürecek eylemlerine karşı toplumsal hassasiyeti alabildiğine diri tutalım.

Türkiye'nin enerjisini içerideki iktidar kavgalarında tüketen en önemli sorunlardan biri ortadan kalktı. Umarız diğerleri de kalkar. Bizi felaketin eşiğine taşıyan her şeye karşı azami dikkat gösterelim. Dünyanın birbirine girdiği, yakın çevremizin felaketler yaşadığı, yüzlerce yıl birlikte yaşayanların birbirini boğazladığı bir dönemde, dünyanın tersine özgürlük alanları genişlemeye devam etsin. Türkiye büyümeye, çevresine yol açmaya devam etsin. Biz bunu başarabilecek bir ülkeyiz. Yeter ki, eski alışkanlıklarımızı, paranoyalarımız terk edelim. Başka da bir yol görünmüyor. çünkü Türkiye'nin bu noktadan geri dönmesi artık mümkün değil.

Sonuç, Türkiye için, insanlarımız için hayırlı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Karagül Arşivi