Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Namaz hayattır

Namaz hayattır

Risaletin ilk günlerinde, Peygamberimizin muallimi olan vahiy meleği Cebrail, bir insan şeklinde görünür ve Peygamberimize (s.a.v.) Mekke’nin dışındaki bir arazide abdest almayı ve namaz kılmayı öğretir. Cebrail’in örnekliğinde ilk namazını kılan sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), evine gelerek öğrendiklerini heyecanla, çok sevdiği gönüldaşı ve sırdaşı olan eşi Hatice’ye anlatır. Eşi Hz. Hatice (rh. anh.) kendisine ilk iman eden kişi olarak çok özel bir yere sahiptir. Hazreti Peygamber kendisine namazı öğrettiğinde teslim olur ve o da huşu ile namazını kılar… Daha sonra Hz. Ali (r.anh.) ve diğer sahabeler de bu halkaya dâhil olur ve hep beraber kıyamda, rükûda ve secdede birleşirler. Böylece namaz asırlardır bütün inananların şevkle ve huşu ile kuvvetli bir ibadet olarak yerine getirdikleri bir kulluk bilincine dönüşerek devam eder gider.

Bilindiği üzere, Risaletin bayraklaşan temel mesajı, “La ilahe illallah, Muhammed Rasülullah”tan müteşekkil “Tevhit”tir. Namaz ise imandan sonra İslam’ın ilk emirlerindendir. İslam’ın ilk günlerinde Hazreti Peygamber, eşi ve kendisine inanan sahabeleri ile birlikte namazı gizli gizli şehrin dışında kılıyordu. Çünkü Mekke müşriklerin hâkim olduğu bir toplumdu ve Müslümanlar üzerinde baskı oluşturabilirlerdi. Müslümanların sayıları artınca Hazreti Peygamber Erkam’ın evini bir Kur’an okuluna ve namazgâha çevirmiş ve burada gelen ayetlerin tebliğini yapmıştı.

Bütün alem kıyam, rükü ve secde halindedir. Nasıl ki, maddenin katı, sıvı ve gaz hali varsa namazın da üç hali vardır ki bu, alemdeki üç hale denk düşer. Bunlar kıyamda, rükuda ve secdede olan varlıklardır. Bizler de namazlarda bu halleri yaşar, eşrefi mahlukat mertebesini temsil ederiz.

Alem eşler ve zıtların bileşkesinden oluşmaktadır. Bunların hepsi gücü kainatı kuşatan bir varlığın eseridir. Mahlukatı birbirine bağlayan ilişkiler ağını ve bu ilişkilerin mükemmelliğini gördüğünüzde bunun tek bir yaratıcının eseri olduğunu anlayabilirsiniz. Tevhid ise bütün bir alemde tek bir yaratıcıyı görmek ve bilmektir. Tevhidin hayatımıza yansıması, Allah’ın koyduğu yasalara tabi olmakla mümkün olur. Namazda ise kişi kulluğunu ikrar eder ve yaratıcısına teslim olur.

İmanın çekirdeği tevhittir imanı sürekli ve şuurlu halde tutan ise namazdır. Namazda oluşan şuursuzluk, zaman içinde kişinin imanını zayıflatarak günahlara açık hale getirebilir.

Bilinçli bir şekilde kılınan namazda ise kişi kendisini varlık aleminin bir üyesi olarak görür, bulunduğu konumun farkına varır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi