Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

“Reyhanlı”da kan ve barut!

“Reyhanlı”da kan ve barut!

Sınırlarımızı zorluyorlar!

Reyhanlı’daki patlamaların hedefi öncelikle binaları yıkmak değil, insanları öldürmek değil. Çünkü kimleri öldüreceklerini bilmeden, hatta bilmek istemeden yapıyorlar bu işi.
Belki de öldürenler arasında ölmesini hiç, ama hiç istemeyecekleri de var.
Meçhule atılan bu bombaların gerçek hedefi, zihnimizi harekete geçirmek. Düşüncemizin yönünü değiştirmek.
Reyhanlı birkaç sene öncesine kadar Türkiye’nin sakin ilçelerinden biri idi.
Reyhanlı sınıra yakın... Suriye sınırına. Dünyanın en uydurma sınırlarından Türkiye Suriye sınırı. Çünkü Reyhanlı sakinleri ile sınırın ötesindekilerin bir farkı yok.
Reyhanlı Suriye’de bir kasaba olabilirdi. Bu hadise de orada cereyan edebilirdi…
“Zaten orada her gün böyle olayların onlarcası cereyan etmiyor mu?” diyeceksiniz. Haklısınız. Suriye iki yılı aşkındır kan gölü. Suriye’nin babadan kalma diktatörü, baba mülkü azınlık saltanatını sürdürmekte ısrarlı. Bizim zihnimiz böyle uzun-kalıcı diktatörlüklere alışkın değil.
Düşünün 20 veya 30 yıl bir ülkede bir diktatör her şeyin hâkimi oluyor. İnsanların hayatı her yönüyle bu diktatörün iki dudağının arasında. İnsanları yaşattıklarını bilmiyoruz ama, binlercesini öldürdüklerini biliyoruz.
Alın Hafız’ı, Mübarek’i, Kaddafi’yi… On yıllar boyunca vatandaşlarına kan kusturdular. Yakın çevreleri dışında bütün millet onların esiri idi.
Mısır halkı suru yıktı ve Mübarek’in defterini dürdü. Libya da onlardan geri kalmadı.
Gerçi, Mübarek’in nan ü nimetini yemiş, ondan sebeplenmiş kesimler statülerini korumak için her türlü direniş yolunu zorluyorlar ama, bu saatten sonra geriye dönüş olmaz.
Ya Esed’i sani? Yani İkinci Esed, yani Beşşar?
Suriye halkı Mısır halkından daha fazla sindirilmişti. Bir azınlık mezhebinin iktidarı demekti onun iktidarı. Beşşar gitse, bu azınlık grubunun onun ayağından çekmesi mukadder.
Nitekim, bu mezhebî çeteler Esed’in gitmemesi için ne gerekiyorsa yapıyorlar. Bu arada İsrail’i devreye sokup arada bir nefesleniyorlar.
Türkiye bu zalim diktatörlüğü desteklemediği için, hedefte.
Zalimin arkasında görünüşte Çin, İran ve kısmen Rusya var. İran’ın eleman gönderip sistemi ayakta tutmaya çalıştığı kimsenin meçhulü değil.
Türkiye barış sürecini işletmeye çalışırken bu durumdan mutazarrır olacak dış ve iç güçler, sadık bir müttefik bulmuş durumdalar. Suriye meselesi çözülmezse, Türkiye’nin barış süreci amacına ulaşamaz.
Bunu en iyi bilen Esed ve etrafıdır. O yüzden süreç aleyhdarı her türlü hareketi destekliyorlar. Şu sıralar sağda solda gürültü patırtı yapanların arkasını kurcalasanız, ipin ucunun nereye gittiğini kolaylıkla görebilirsiniz.
Beşşar’ın Suriye’ye tekrar hâkim olamayacağını bilmemesi mümkün değil. O yüzden rastgele insanları öldürüyor. O yüzden ülkenin mamur beldelerini yerle bir ediyor, o yüzden insanlık mirası kültür eserlerini yakıp yıkıyor.
Böyleleri dünyanın güç merkezleri için “en kullanışlı” statüsünde oluyor! Her türlü taşeronluk işleri onlara havale ediliyor.
Reyhanlı halkının başı sağ olsun! Kayıpları elbette hepimizin yüreğini dağlıyor. Üzüntümüz had safhada. Allah onlara sabır versin, terör kurbanlarına rahmet diliyoruz. Önce onlar, sonra bütün Türkiye sımsıkı yerinde durmalı. Asla fütur getirmemeli. Asla geri çekilmemeli. Zihinlerimizi terör aracıyla yönlendirmek isteyenlere pirim vermemeli!
Ancak o zaman şehidlerin ruhu muazzeb olmaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi