Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Bağdat’tan dönen “yanlış hesap”!

Bağdat’tan dönen “yanlış hesap”!

Yanlış hesap nereden döner? Türkçe bilen herkes bu sorunun cevabını bilir: Bağdat’tan!
Evet, o da dönmüş! Hem de vaktinden iki gün önce! Epey yanlış bir hesapmış demek ki!
Kemal(oğlu) Kılıçdar’ın yanlış bir hesap olduğunun son delili bu.

Bağdat İslâm Devleti’nin, yani “hilafeti”nin Şam’dan sonraki başkenti. Beş asırlık bir tarih Bağdat merkezli geçti.

11. asırda, yani binli yıllarda, Abbasi hilafet merkezi İran kökenli Şiî Büveyhilerin kontrolüne girdi. Halife Kaim Biemrillah Selçuklu hakanından yardım istedi. Tuğrul Beğ, ordusuyla Bağdat’a geldi. Şehrin varoşlarına gelince atından indi ve halifenin taht şehrini yürüyerek kat etti.

Hilafet avdet etti. Halife Tuğrul Beğ’e “rükneddin” (dinin direği) unvanını verdi.
Neredeyse bin yıl sonra... Bağdat, Abbasi hilafet merkezi “Büyük şeytan” sayesinde Şiî bir yönetimin kontrolünde. Elbette ABD icazetli ve de İran arkalı bir yönetim var Bağdat’ta.

Fakat ne yazık ki, Bağdat’ta ne halife var ve ne de halife olsa, çağırabileceği Tuğrul Beğ!

İslâm dünyası derin bir kırılma ve yarılma içinde. İki asırdır sömürgecilerin müdahaleleri altında yaşamaya çalışan Müslüman ülkeler ciddi bir benlik ve kimlik krizi içinde...
İran ve Şiilik bunu belli ölçüde aşmış durumda. İran inkılâbı, hernekadar “İslâm” müstearını kullansa bile, bir Şii inkılâbı idi. Şu anda neredeyse bütün Şiilerin siyasî merkezi konumunda. Irak’da, Suriye’de ve Lübnan’da borusu ötüyor. Etrafımızı çevreleyen ateş çemberinde İran imzasını görmek bir zamanlar İslâm inkılâbı kandırmacasına kapılmış zihinleri yoruyor. Fakat gerçek ortada.

İslâm dünyasının Sünni ekseni ise paramparça. İşte Mısır örneği! ABD destekli darbenin alkışçısı çok Sünni dünyada!

Böyle bir vasatta, Bağdat’daki Şii siyasetçi Mâliki, Türkiye’nin “Alevi kökenli olduğu söylenen” muhalefet liderini Bağdat’a davet ediyor. Çünkü Türkiye’nin seçilmiş iktidarı ile kavgalı bu Bağdat yönetimi. Hükümeti Osmanlı gibi davranmakla suçluyor. “Bize vali muamelesi yapıyorlar” diyor. (Bu Maliki Osmanlı’nın değil valisi, valisinin kapıcısı bile olamazdı!)

Heyhat, “Büyük Şeytan” onu Bağdat’a bırakıp gitti! Resmi otoritesini ABD’den alıyor, gayi resmisini ise Tahran’dan.

İşte bu davet, Türkiye hükümetine bir çalım aslında. Niyet ve hesap bundan başka bir şey değil ve kendi açısından doğru.

Bu daveti kabul eden CHP liderinin hesabı ne peki?
Dünyaya, bugünkü hükümetten daha ılımlı dış ilişkiler geliştirecek bir lider olduğunu göstermek!
Haydi göster kendini!

Dışişleri, Kılıçdaroğlu’nu uyarıyor. Buna rağmen seyahatten vazgeçmiyor. 4 günlük ziyaretin iki günü ancak yapılabiliyor. Ne Kerkük’e gidilebilmiş ve ne de programda yer alan bir Şiî dini lider ziyaret edilebilmiş...

Maliki Kemal(oğlu)’nu (Irak’ta hep böyle çağrılmış) kullanmış ve postalamış!
Anlayacağınız, yanlış hesap Bağdat’tan yüzgeri dönüyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi