Ziya Müezzinoğlu

Ziya Müezzinoğlu

ODTÜ’den Gezi’ye yol geçer mi?

ODTÜ’den Gezi’ye yol geçer mi?

Malumunuz, kökü dışarıda Gezicilerin dağıtılmasının hemen ardından sık sık okulların açılmasıyla yeni ve daha büyük bir dalganın geleceğinden bahsedilmekteydi. 

Yıllardır Ankara’nın en çok tartışılan konularının başında gelen, geçtiğimiz aylarda da inşaatına başlanan ODTÜ arazisinden geçecek yolla ilgili bugünlerde filizlenmeye başlayan tepkiler, mezkûr ayaklanmanın merkezinin ODTÜ olarak belirlendiği düşüncesini getirdi akıllara.

ODTÜ bu kez, geçtiğimiz yılsonu başladığı ancak her nasılsa İstanbul’a kaptırdığı bu büyük payeyi kimselere kaptırmayacak gibi görünüyor.

Bunu başarıp başaramayacaklarını zaman gösterecek ancak şurası kesin: ODTÜ bugünlerde, ilk Türk keşif uydusu Göktürk-2’nin uzaya fırlatılması töreninde gösterdiği gerici tavırla ateşlemeye çalıştığı ancak başarılı olamadığı muhalefet dalgasını Gezi’ye kaptırmanın şaşkınlığı ve üzüntüsünü bir nebze de olsa üzerinden atma fırsatını yakalamanın sevincini doyasıya yaşıyor. Eh artık tek yapmaları gereken, bir aksilik çıkmaması için dua edip –dua mı dedim?- Cumhuriyetin korunup kollanması tarihine adının altın harflerle yazılmasını beklemek olacak.  

ODTÜ Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) bir açıkama yapmış ve “ODTÜ sahipsiz değil!” demiş. Hızını alamayan FKF, Gökçek’in ne Aralık ne de Haziran direnişlerinden ders almadığını da söylemiş.  İçinde “aydınlanma”,  “ilericilik” gibi kelimelerin bolca geçtiği ve adında “fikir” bulunan bir federasyon tarafından yapıldığı bildirilen ancak bir ilkokul öğrencisinin kaleminden çıkmış gibi duran metinde Melih Gökçek’in ve bağlı olduğu siyasi geleneğin tek derdinin “ilericilik ve aydınlanma adına ülkede ne değer varsa onunla kavga etmek ve ülkeye verebildiği kadar zarar vermek” olduğu ifade edilmiş. Ancak kısa bir süre önce gerçekleşen ve açıklamada da “aralık olayları” olarak bahsedilen yerli yapım ilk Türk uydusunun uzaya fırlatılması töreninde yaşananlar hatırlandığında kelimeler de tanımlamalar da yerli yerine oturuyor. O zaman kimin ilerici kimin gerici olduğu da çok iyi anlaşılıyor.

Açıklama, kendilerini “ilerici”, “aydınlık” ve “çağdaş” gibi kelimelerle tanımlayanların son yıllarda gericiliğin zirvesini temsil eder duruma geldiklerinin de acı bir belgesi niteliğini taşıyor aslında. Hani bir zamanlar aşina olduğumuz ve sık sık yüzleşmek durumunda kaldığımız o meşum “gerici faaliyetlerin odağı olma” durumu şimdilerde Türkiye’nin en ileri(!) üniversitesi olan ODTÜ’ye kalmış gibi görünüyor. Hatta o kadar ki bu güruh, aydınlık ve çağdaşlık adına bizi yüzyıllar öncesinin çadır hayatına döndürmeye çalışıyor. Kendilerinin yıllar yılı gerici, örümcek kafalı diye yaftaladığı kesimler, uzaya yerli yapım uydu göndermenin peşindeyken bu güruh, çadır kurup çağdaş olan her şeye savaş açmanın peşinde. Bir zamanlar bu ülkenin dindar kesimleri üzerinde demoklesin kılıcı gibi kullanılan çağdaşlık,  şimdilerde kurulan ilkel çadırların içinde eriyip gidiyor. Yeni bir köprü mü yapılacak, hemen tencereyi tavayı kapan soluğu sokaklarda alıyor. Yeni bir havaalanı mı söz konusu, hemen çadırları ayarlayıp park bahçe köşelerini mesken ediniyorlar.

E artık ülkeyi karıştırmak için yeni ağaçlar buldular ya Gezi’cilerden geri kalacak halleri yok. Artık onlar da Ankara’da vatan ve millet hayrına yapılması planlanan her ne varsa hepsini alt alta sıralayıp “istemezük” nevinden bir liste halinde yayınlarlar herhalde.

Bu arada İstanbul’da Mehmet Ali Alabora’nın soyunduğu hamilik rolü de  boş kalmamış, Alabora’nın Ankara temsilciliğini de Can Dündar üstlenmiş. Ama heyhat ki Dündar yakayı çabuk ele verdi. Can bey daha rolüne ısınmadan ODTÜ arazisinin içinde ağaç katliamı yapılmak suretiyle oluşturulan sitede villa sahibi olduğu bilgisi yer aldı basında.  Böylelikle bu zihniyetin ne olduğu da bir kez daha gün yüzüne çıkmış oldu: Ağaç katliamı kendi rahatım için olursa tamam ancak millet yararına üç beş ağaç kesilecekse bu gericiliktir.

Geziden Tahrir çıkaramayanlar şimdi ODTÜ’den en azından bir Gezi daha çıkarma derdindeler.

Bakalım gelecek günler neler gösterecek?

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Ziya Müezzinoğlu Arşivi