Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

Ekim Düşü

Ekim Düşü

Geçen ay, haber sitelerinden,  çok mühim bir haber  geldi geçdi. Tübitak, yerli imkanlarla füze yakıtı üretdi. Bir sene önce Aralık ayında, yazılımı tamamen bize ait Göktürk-2 uydusunun  Çin'den fırlatılışından sonra, uzay yarışında mühim bir adım daha atdık.  
      
Göktürk-2'nin fırlatılma töreni esnasında, ODTÜ'de çıkarılan olayları bilmem hatırlıyor musunuz? Uydunun proje yöneticisi Ali Ömer Kozal, ODTÜ mezunu bir uzay mühendisi. Bu sebeble, Başbakan, Genel Kurmay Başkanı ve Meclis Başkanı, bu heyecana  canlı bağlantı ile ortak  olmak için o gün  ODTÜ'ye  gitdiler. Maalesef provakatörler iş başındaydı ve devletin üst düzeyini okula sokmamak adına olaylar çıkardılar. Uydunun fırlatılış haberi, bu olayların gölgesinde yer aldı. Kavga etmekden gökyüzüne bakamayan gençler, başkalarının bakmasına da engel oldular.
   
"Fırlatma anında tarifi mümkün olmayan bir heyecan yaşadık. Tüm Türkiye'nin, büyük bir heyecan yaşadığına inanıyoruz." Bu sözler, Göktürk-2'nin fırlatma kampanyası sorumlusu Emir Serdar Aras'a ait. Okuyunca çok utandım.  
 
Size bir film tavsiye edeceğim. Ekim Düşü. Batı Virginia’da Coalwood Kasabası'nda, babaları maden işçisi olan ve kendileri de maden işçiliğine aday 4 liseli gencin kasabayı aşan hayallerini anlatan gerçek bir hikaye. 1957 Ekim'inde, Ruslar'ın fırlattığı Sputnik-1 adlı uyduyu seyreden Homer , üç arkadaşı ile birlikte son derece zor koşullar altında roket maketi yapmaya karar verir. Herkesin saçma bulduğu bu fikre bir öğretmenleri destek olarak ulusal bilim olimpiyatlarına katılmaları için teşvik eder. Sputnik'den gelen sinyalleri, muhteşem bir beste  gibi heyecanla dinletib "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" der.

Filmin konusu böyle.

Elli altı yıl önce,1957 Ekim ayında, Ruslar Sputnik uydusunu fırlattığı zaman, Amerika halkı tam bir kriz yaşar. Rusların uzay yolculuğuna kendilerinden önce başlaması korkmalarına sebeb olur. Krizi aşmak için okul çocukları da dahil roket maketleri yapmaya başlarlar.  Ertesi yıl bir çok denemeden sonra uydu fırlatmayı başarırlar.
      
Geçen sene, 2011 tarihli Rasat uydusundan sonra, tarihi bir adım atdık.  Yazılımı yüzde yüz bize ait uyduyu uzaya gönderdik. Tık yok. Ne okullarda fizik öğretmenleri konuşuyor, ne de sokakdaki vatandaş. Sanki, iki işimizin biri uydu fırlatmak da alışmışız gibi.  

Filmdeki öğretmen, bana, İlhan Berk'i hatırlatdı. Öğretmenlik yaptığı yıllarda, çocukların bahçede yere uzanıp gökyüzüne bakmalarını ve neler gördüklerini anlatmalarını istermiş. Muhteşem cevaplar alırmış. Göktürk-2 projesinde görevli mühendislerin, gökyüzüne çok baktıklarına ve bir gün fırlatacakları uydu ile ilgili düş kurduklarına kuvvetli inanıyorum.

Fırlatma töreninde Başbakanımız, "Bir hayal kurduk. O hayalin peşinden koşduk. O hayali plana, projeye ve  işte bugün, gerçeğe dönüştürdük." demişdi.

Ekim Düşü, gökyüzüne bakabilen, bakıb hayal kurabilen ve o hayalin peşinden koşabilen gençler için. İyi seyirler...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi