Abdurrahman Dilipak

Abdurrahman Dilipak

Kadeş rezaleti

Kadeş rezaleti

Birileri Erdoğan’a kafayı taktı. O ne derse bir bahane bulacaklar. Bir kulp takacaklar..
O Erdoğan Dolmabahçe’den nereye bakıyordu, Kılıçdaroğlu’na göre..
O Erdoğan gençleri kurşunlatıyor,
O Erdoğan, o Erdoğan.. Say say bitmez.. Bakarsınız yarın İsrailli, batılı müttefikleri ile Avrupa’dan, ABD’den yeni bir saldırıya geçerler. Birileri de bu komploya, yangına körükle gidercesine koşarlar destek vermek için.. Belki de o kirli planın zaten tertibinde de kendileri olabilir..
Öfkeleri akıllarından büyük kalabalıkların ağzından çıkanları kulakları duymuyor sanki!
28 Şubat’ta bile memleket sermayeye böyle bir baskı görmemiş.. Bu sözü söyleyenler, istişare ederek bu karara varmışlar..
Erdoğan’a herkes kızıyor. Cemaat de, Nazlı Ilıcak da, Kılıçdaroğlu da, Cindoruk da..
Cindoruk, “Başbakan Erdoğan’a diyorum ki; Aman yeğenim, ulusalcılık, Atatürk, Cumhuriyet ve bizimle uğraşma. Var git başka yere ama bizimle uğraşma” diyor..
Şimdi en son öğrenci yurtları meselesini gündeme taşıdılar..
Ahlak diyince birilerinin kan beynine sıçrıyor sanki. Onların içkisine, karı-kız ilişkisine dokunmayacaksın..
Onlar genç, öğrenci, ne isterse onu yapar..
Politikacı yapınca kötü, gençler yapınca iyi mi oluyor..
Gençlerin ruhsal gelişimi ne olacak.. Fuhuşla mücadeleyi nasıl kontrol altına alacaksınız..
Fuhuş, alkol, kumar ve uyuşturucu birbirini izleyen süreçler.. Cinsel hastalıklar, buna bağlı AIDS ve benzeri hastalıklar..
En çok da gençler bu çukura düşüyor..
Sözünü ettiğimiz şey, İslam geleneğinde “Zina” fiili. 3 inanç sistemine göre, evamiri aşere denilen 10 büyük emirden, yasakdan biri..
Kim ne halt yiyorsa yiyor zaten.. Bu konuda gençlerin fuhuş ve uyuşturucu mafiasına sermaye olmasının nasıl önüne geçilebilir? Asıl soru, asıl sorun bu! Bu konuda bir fikri olan varsa beri gelsin.. Hükümet, yurtların bu tür olaylara alet edilmesini istemiyor. Bu iktidarın görevi ve sorumluluğu..
Fuhuşla mücadeleden vaz mı geçsin istiyorsunuz hükümet..
Birileri bunu istiyor galiba. Mediada bu hayatın dolu dizgin reklamını yapanlar da var..
Bu tartışmaları izlerken birden aklıma Kadeş rezaleti geldi.. Çanakkale Zaferi’nin 47. yıldönümü olan 1962 yılı 18 Mart’ında gerçekleşen bu olayın üzerinden 51 yıl geçmiş.. 60 darbesinin hemen ardından yaşanan bu olay, ipin ucunun kaçırılması halinde işin nereye vardırılacağının güzel bir örneği. Laiklik adına, çağdaş ve maddeci eğitimin sonunda nevzuhur bir gençlik çıkar ortaya. Çanakkale Zaferi bahanesiyle Çanakkale’ye bir gezi düzenlemek isterler. Türkiye Milli Talebe Federasyonu / o zamanki Milli Türk Talebe Birliği / T. M. Gençlik Teşkilatı ve benzeri on kadar dernek ve kuruluş bu geziye katılır. Gemi ile yapılacak yolculukta, şehidleri ziyarete giden öğrenciler, limandan ayrılır ayrılmaz, kim tarafından neden, niçin ve nasıl gemiye yüklendiği belli olmayan şaraplar, rakılar öğrencilere servis edilir ve kısa süre sonra da gemi bir fuhuş gemisine döner.. Kızların iç çamaşırları lumbozlara asılmış, hatta bayrak direğine çekilmiş, geminin içi harap edilmişti.
Cinsellik yoluyla gençlik fuhuş bataklığına çekilmeye çalışılıyor..
Fuhuş, artık kadın-erkek ilişkisini geçti, lezbiyen-homoseksüel ilişkisinin propagandasına dönüştü.. Bu aslında bir 6. kol saldırısı sanki.. Asimetrik örtülü bir savaş..
Bu işin sadece yasal düzenlemeler ve yasaklarla aşılması mümkün değil.. İşin dini, ahlaki, sosyal yanının da ciddi şekilde ele alınması gerekiyor.. Bu işin aileler tarafından ciddi bir şekilde takibi gerekiyor.. Okul ve fakülte yönetimleri için de bu ayrı bir sorumluluk alanı..
Üniversitelerin ve yurtların önünde, prezervatif ve viagra satışı normal mi? Aksaray’da bir takım otellerin çevresindeki bu işportacılar neyin işareti sayılmalı!
Kimse hiç bir “Mümin”den bu işi hoş karşılamasını beklememeli..
Birileri alkol, fuhuş ve kumarla laikliği güvence altına almak istiyor olabilir. Böylece insanların din duygusunu zayıflatmak ve bu şekilde dünyevileştirmek istiyor olabilir.. Bunun için mi “Milli Piyango” icad edildi yoksa, “Cumhuriyet Baloları” bunun için mi resmen hayata geçirildi. Cindoruk bunu mu savunuyor! Başörtüsü bunun için mi yasaklanmalı. Başörtüsünün serbest olmasının intikamını böyle mi almak istiyorlar? Bu bir defansif, ya da rövanş alma atağı mı! Rakı bunun için mi “Milli içki” ilan edilmeye çalışılıyor kimileri tarafından..
İçki de, fuhuş da bütün kötülüklerin anasıdır.. İnsanın nesil emniyetine karşı şeytani bir tuzaktır. Aileye karşı bir komplodur..
Bu konuda bizim ne düşündüğümüzü merak edenler, Hz. Lut kavminin başına gelenlere baksınlar. Sodom ve Gomorra’ya baksınlar..
Maraş-Antep arasında bir dağ ve bir alan var, Amanosların ortasında yer alır. Biz oraya “Gavur dağı” diyoruz. O Amik ovasının bulunduğu, Lut gölünün devamı olan bu yere de “Gavur gölü” diyoruz! Oraya o adın niye verildiğine bakmak gerek..
Selam ve dua ile..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Abdurrahman Dilipak Arşivi