Ziya Müezzinoğlu

Ziya Müezzinoğlu

“Amin desin hep birden yiğitler”

“Amin desin hep birden yiğitler”

Bir büyüğüm yıllardır cemaatten her söz açıldığında “Sözcü’yü cemaat finanse ediyormuş, doğru mu?” diye sorar, ben de her seferinde “sanmam” diye geçiştirirdim. Gelinen noktadaZaman, finansal anlamda olmasa da söylem ve eylem bazında dostumu haklı çıkardı.

***

Yaşadıkları büyük hayal kırıklığının etkisiyle olsa gerek 30 Mart’tan beri pek sesi soluğu çıkmayan cemaat yazarları şoku üzerlerinden atmış olmalı ki bugünlerde bir birköşelerinden çıkıp “aslında nasıl kazandıklarını” anlatmaya başladılar. İlk önce sonuçları çarpıtmak suretiylegöğüslerinde yumuşattıkları yenilgiyi, sonraları çalınan ya da yanlış sayılan oy haberleri ile buharlaştırmaya, böylelikle yüreklerindeki yangını bir nebze olsun söndürmeye çalıştılar. Haklılar, çok ağır bir yenilgi oldu. Oysa Hz. Peygamber(SAV) de yanlarındaydı. Haşa kamyonun kasasına inmiş ve yanlarında olduğunu göstermişti. Türkçe olimpiyatlarına katılmış, desteklerini bildirmişti. Rüyalara girmiş “twetleri katlayın!” demişti. En son göründüğünde de “dayanın” demişti, “az kaldı, Tayyip gidecek!” Daha ilk yenilgileri olduğu için henüz “bidon kafalı” ya da “karnını kaşıyan adam” diyen çıkmadı ama belirtiler bu ihtimalin de çok uzak olmadığını gösteriyor.

Bed-dua

Cemaat medyasının kalemşörleri bir kez olsun sorgulamayıakıllarının ucundan geçirebildi mi bilmiyorum ancak cemaat ve Gülen’e bugüne kadar en çok itibar kaybettiren şey, beddua olayı oldu. Yapılanın cemaatin dediği gibi mülaane olması da sonucudeğiştirmez. Hadi öyle diyelim mülaane, bugüne kadar cemaatin İslami camiadaeleştirilegelen tüm söylem ve eylemlerinden daha fazla yıkıma yol açtı Müslüman yüreklerde. Tarihten bugüne cemaate gönül vermiş kitleler nezdinde de tevil etmekte en çok zorlanılan olay oldu. O günün akşamında görüştüğüm cemaate gönül vermiş bir yakınımın fal taşı gibi açılmış gözlerini ve içinde bulunduğu hayal kırıklığını görmenizi isterdim. O gece aynı duyguların yüzbinlerce hanede milyonlarca insan tarafından paylaşıldığına emin olun. Cemaatin “bir karıncayı bile incitmeyen” “hoşgörü” abidesi kalemşörleri, bir kurtarıcı gibi sarıldıkları mübahale,mülaane veahitleşme gibi kavramları öylesine benimsediler ki hala sık sık bedduayı “amin” bekleyen dua olarak niteleyip “yiyorsa amin deyin” yüzsüzlüğünü sergilemekten çekinmiyor. Benim de sizin gibi beddua edip üstüne bir de utanmadan “hadi amin deyin!” diyebilme yeteneği gösterebileceğimi sanmıyorum. Onun için sadece birkaç soru sormakla yetineceğim.

Koskoca bir milletin zekasına hakaret ederek 17Aralık sürecini bir yolsuzluk operasyonu olarak isimlendiriyor ve “ilkeli durduk” diyorsunuz ya, merak ettim: Artık ayan beyan ortaya çıktı ki hükümet üyeleri, başbakan ve hatta cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere yüzbinlerce kişiyi yıllardır dinliyorsunuz. Hatta cemaatle yolları 20 yıl önce ayrılan Latif Erdoğan’ı henüz bir cemaat mensubuyken15 yıl boyunca dinlediğiniz göz önüne alınacak olursa bu yeteneğe çok daha önceden sahip olduğunuz görülüyor.  Peki madem bu kadar ilkeli, dürüst ve yolsuzluk düşmanı idiniz de yolsuzluklara battığını iddia ettiğiniz bu hükümetle ilgili dershaneler kapatılma kararı alıncaya kadar 12 yıl boyunca gazeteleriniz ya da televizyonlarınızda neden en ufak bir haber görmedik?

Türkiye’de bugüne kadar onlarca kez yolsuzluk operasyonları yapıldı, bakanlar gitti, hükümetler düştü, seçimler kaybedildi ancak hiçbirinde de bu “şanlı” mücadelenizi göremedik. Mücadele ve ilkeli durmak şöyle dursun manşetlerden durduğunuz selamları gördük. O günlerde söz konusu olan e kapısına kilit vurulan bugünkü gibi üç-beş dershane değil, binlerce İmam Hatip Lisesi ve binlerce Kur’an kursu idi. Depremzedelere gönderilen trilyonları cebe indiren daha da ileriye gidip bankaları boşaltanlara karşı neden aynı ilkeli ve cesur tavrı göstermediniz?

Gazetelerinizin sayfalarında ve televizyonlarınızın ekranlarında övgüler dizdiğiniz 12 yıllık ekonomik gelişim ve kalkınma, dershanelerin kapatılmak istenmesi ile birden bire neden ve nasıl tersine döndü? Bu konuda ilkeli duruş hangisi? Dershanelerin kapatılma kararı öncesi yazdıklarınız mı yoksa sonrakiler mi?

12 yıl boyunca elde edilen, gazetelerinizin sayfalarından ve televizyon ekranlarından övgüler dizdiğiniz yüzlerce demokratik kazanım, dershanelerin kapatılmak istenmesi ile birden bire neden ve nasıl çöpe gitti?

Ne dersiniz, bir dua da biz etsek, “amin” diyebilecek misiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ziya Müezzinoğlu Arşivi