Kerime Yıldız

Kerime Yıldız

Fatih Ve Batman, Ne Alaka?

Fatih Ve Batman, Ne Alaka?

1938 yılında, çizgiroman şirketi Action Comics, Süpermen'in başarısı üzerine yeni bir süper kahraman sipariş eder. Bob Kane ve Bill Finger tarafından icad edilen Bat-Man'in  asıl adı olan Bruce Wayne ismi, İskoçyalı vatansever Robert Bruce ile Amerikalı General Antony Wayne'den alınır. Zorro ve Sherlock Holmes dahil bir çok karakterden ve Da Vinci'nin uçan makinesinden esinlenilen Batman'in ilk hikâyesi, 1939 Mayıs'ında yayınlanır.Başkahraman Bruce Wayne, Gotham ehrininin en zengin ve hayırsever  ailesinin oğludur. Anne ve babasının, bir gece sokakta öldürülmesinden sonra suçla savaşmaya başlar. Bruce Wayne, "Suçlula, batıl inançlı ve korkaktır. Onların kalplerine korku salmalıyım. Gecenin bir yaratığı olmalıyım, kara, korkunç..." der. O sırada pencereden bir yarasa girer ve Bruce Wayne'e Batman kimliğinin ipucunu verir.

Batman çizgi roman serisinin diğer karakterleri ise Joker, Catwoman, ortağı Robin(Sherlock Holmes'in ortağı Watson'dan mülhem),Ra’s al Ghul(Ortadoğulu terörist) ve Bane' dir. 

Bir Vigilante Olarak Batman:

Tanım olarak vigilante, sistemin ve yasaların toplumun huzurunu korumada yetersiz kaldığına inanarak yetkisi olmadığı halde, kaba güce ve silaha sarılıp asayişi ve düzeni korumaya kalkışan kişidir. Sinemadaki en ünlü örneği 1974 - 1994 yılları arasında çevrilen ve başrolünde Charles Bronson'un oynadığı 5 filmden oluşan Death Wish serisidir.
Vigilante filmlerinin ortak özellikleri şöyle özetlenebilir. Kahramanları yasalara saygılı, toplumda saygın bir yeri olan maddi durumu iyi ya da mesleğine bağlı, yetenekleri olan kişilerdir. Liberal görüşlü, hayata bağlı, insan hayatına değer veren, şiddete ve silaha karşı insanlardır. Daha sonra kahramanların başına bir felaket gelir. Sevdikleri acımasızca öldürülür. Yasalara inançlarından dolayı önce polisten  yardım beklerler. Suçlular ya yakalanamaz ya da yasaların boşluklarından yararlanarak kısa sürede serbest kalırlar. Hayal kırıklığı ile değişime uğrarlar. Artık, kendi yasalarını uygularlar. Geceleri ava çıkar ve toplum düşmanlarını cezalandırırlar. Kimlikleri gizli kalır. Suç oranındaki düşüş, halkı ve polisi memnun eder. Hatta bazen, yardım ederler. İleriye gittiklerinde ise uyarılırlar . 
Bu anlatıma uygun olarak Batman, sinemada önemli bir vigilante örneğidir ve 2005 yılına kadar, fantastik ve yarı fantastik unsurlarla defalarca çekilmiştir. Benin dikkat çekmek istediğim, 2005'de başlayan Christopher Nolan serisinin ilk filmi olan "Batman Başlıyor". 
Batman Başlıyor:

Vaktiyle, okuduğum bir romanın bir cümlesine, bir hayli takıldım kaldım.Tarih şuuru çok üst düzey olan bir arkadaşıma söyleyince "Doğru yere takılmışsın. O roman , o cümle için yazılmış." dedi. Bana göre Batman'in son serisinin ilk filmi, adeta, aşağıda  yazacağım cümleler için yapılmış. Önce, filmin konusundan biraz bahsedeyim. 

Senaryosu, Christopher Nolan ve David Goyer'e ait filmin, önceki Batman filmlerinden farklı olarak ayakları yere basar. Hikayenin köklerine inerek dünyevi gerçekler üzerine oturur. Fantastikten uzaklaşarak aksiyon-polisiye filme dönüşür. Korkunun ve intikamın  psikolojisini inceler. Özellikle Bruce Wayne ile babası arasındaki bağ çok etkileyicidir. Baba sürekli oğluna korkmamayı öğretmeye çalışır. Düşmenin, kalkmayı öğrenme için olduğunu vurgular. Ailesinin öldürülmesi ile intikam almayı hedefleyen Bruce Wayne, suçlular dünyasını tanımaya çalışır. Himalayalar'da Gölgeler Birliği örgütüne katılır. Ancak, örgütün lideri Ra's Al Ghul'den aldığı döğüş eğitiminden sonra, Gölgeler Birliği'nin adil olmayan yasalarına karşı çıkar. Daha doğrusu onların adalet savaşçısı değil, intikamcı bir örgüt olduğunu anlar. Korkularının efendisi olarak Gotham'a döner ve intikam için değil, adalet için savaşmaya karar verir.  

Gelelim "Elin oğlu bu filmi niye yapmış?" kısmına. Himalayalar'ın tepesindeki mekanda, sahte Ra's'ın ağzından çıkan cümleleri dikkatle okuyunuz.

" Gotham’ın zamanı geldi artık. Daha önce, İstanbul ve Roma’nın geldiği gibi. Oralarda da adaletsizlik ve kokuşmuşluk dizboyu olmuştu. Kurtarılamaz hale gelmişti ve artık ölmesi gerekiyordu. İşte bu, Gölgeler Birliği'nin üstlenmiş olduğu en önemli görevdir. Bu işi asırlardan beri yaparız(Burada pis bir gülümseme var).Gotham mutlaka yok edilmelidir."
Bu cümleler duyup geçilecek cümleler değil. Doğu kaynaklı bir çeşit terörist örgüt olan birlik, adaletsizliğin hakim olduğuna inandıkları batı medeniyeti başkentlerini yok ediyor. Roma'nın (476) ve İstanbul'un(1453) cezalandırılış sebebi buraların tamamen adaletten uzaklaşması ve halkın sefalet içinde olması olarak gösteriliyor. Bize göre fetih olan İstanbul'un alınışı, filme göre batıya verilen ceza.( Oysa İstanbul el değiştirince yıkılmadı.

Bilakis adalete kavuştu.) Aynı ceza sırası şimdi Gotham'dadır.

İstanbul'un alınışının bir fetih değil de bir terörist örgüt tarafından adalet bahanesiyle yok oluş (veya yıkılış) algısını düşünebiliyor musunuz? Eğer düşünebiliyorsanız "Zulüm 1453'de başladı." cümlesi ile birleştirin. 

Bu cümle Gezi eylemi esnasında duvara yazıldı. Serinin son filmi ise bir sene önce vizyona girdi.

Kendilerini vigilante zanneden Gezi eylemcileri bahsine hiç girmiyorum.Uzun hikâye……
Holywood filmlerindeki komplo teorilerinden bahsettiğim bir arkadaşım, benimle şöyle dalga geçti. "12 Eylül'den önce, elektrik bile kesilse annem "Koministler yapmıştır." derdi." Öyle ya..Fatih ve Batman ne alaka? 

Adamlar, bir cümleyi ya da  bir kareyi zihnimize sokmak için milyar dolarlar harcıyor; biz de mısır patlağı yiyerek seyrediyoruz.  

Ne dersiniz, çok mu şüpheciyim?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Kerime Yıldız Arşivi