Ziya Müezzinoğlu

Ziya Müezzinoğlu

O Adam, Şimdi Başbakan

O Adam, Şimdi Başbakan

28 Ağustos’ta köşke çıkmak için gün sayan Başbakan Erdoğan’ın AK Parti genel başkanlığı ve dolayısıyla başbakanlık için Ahmet Davutoğlu ismini açıklaması, aklıma rahmetli Erbakan hocamızın bir sözünü getirdi.

28 Şubat sürecinin en civcivli günlerinde birbirini kovalayan hukuksuz uygulamalar ve arkasından gelen darbe sonucunda istifa etmek zorunda bırakılan merhum Erbakan hocamız o günlerde sıklıkla “havada ikmal” yapacaklarını ve Tansu Çiller’in başbakanlığında 55. hükümeti kuracaklarını söylerdi. Bunca yıldır özellikle Saadet Partililerle karşılaştıklarında “Erbakan hocamızın hayallerini bir bir gerçekleştiriyoruz.” diye övünen AK Partililer, bundan sonra, gerçekleştirilen hayaller arasına sanırım “havada ikmal”i de ekleyeceklerdir.

Davutoğlu ile ilgili yazmayı ilk kez aylar önce Arakan’daki görüntüleri izlediğim zaman düşünmüştüm. O gün herkesin görmesini istediğim bu görüntüler, tıpkı yazmayı düşündüğüm yazı gibi yoğun gündeme yenik düşerek yitip gitmiş ve hak ettiği değeri bulamamıştı.

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanlığına aday olmasının belki de tek faydası, bu görüntülerin yeniden gün yüzüne çıkması noktasında oldu. O tarihte İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri olan İhsanoğlu, Ahmet Davutoğlu ve Türkiye’nin öncülüğünde kurulan İİT Rohingya Temas Grubu’nun bölgeye gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında görüşmelere katılmış ve yaşananları şaşkınlıkla izlemişti.

O gün birlikte olduğumuz gazeteci bir dostumun görüntüleri defalarca ve gözyaşları içinde izlediğini ve rastladığı herkese de izlettiğini de hatırlıyorum. Görüntüler müthişti ve daha dün denecek kadar kısa bir süre önce “Bin yıl sürecek” denen 28 Şubat’ı yaşamış bir ülke için hayal bile edilemeyecek kadar uzaktı.

Yıllardır Budist zulmü altında inim inim inleyen Arakanlı mazlum ve mağdur Müslümanlar, Davutoğlu’nu gözyaşları içinde kucaklıyor, bağrına basıyordu. Hele hele Davutoğlu’nun eline megafonu alıp kendisini karşılamaya gelen binlerce Arakanlı’ya defalarca “Esselamü aleyküm” diye haykırması, tüyleri diken diken ediyordu.

Benzer bir görüntüyü, laikliğe halel gelir endişesiyle “Esselamü aleyküm” demenin bile şüpheyle karşılandığı bir zaman diliminde, henüz yeni savaştan çıkan Bosna-Hersek’te Aliya İzzetbegoviç’in ordusu ile selamlaşması sırasında görmüş ve gözyaşları içinde, dudaklarımızı ısırıp nice dualar ederek seyretmiştik.

Ahmet Davutoğlu’nun gözyaşları içinde seyrettiğimiz bir başka görüntüsü daha vardı. 2012 yılında terörist İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sürerken Gazze’yi ziyaret eden Davutoğlu’nun, evladını kaybeden bir babaya sarılarak onunla birlikte hüngür hüngür ağlaması, hem Türkiye’de hem de Türkiye dışında milyonlarca Müslümanı ağlatmış ve dünyada da geniş yankı uyandırmıştı.   
Dünyanın dört bir yanında zulüm gören mazlum ve mağdur Müslümanlar, sevinin!
İşte o adam, şimdi başbakan!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Ziya Müezzinoğlu Arşivi