Mustafa Özcan

Mustafa Özcan

Küfür tek millettir

Küfür tek millettir

Mısır darbe lideri Abdulfettah Sisi bir konuşmuş pir konuşmuş; Müslümanların bütün dünyaya düşman kesildiklerini söylemiş! Müslümanlara terörist demenin başka bir biçimi olsa gerek. Siyasi travesti Sisi bu zihniyeti değiştirmeye çağırıyor. Bu sözleri basit olsa da derin analiz gerektiriyor. Sisi’nin sarf ettiği bu sözler durduğu yeri belirlemesi ve yön tayini açısından manidar. Zira darbe yapmak üzere halkının yahut dindar kitlelerin dışında bütün dünyanın desteğini almış bulunuyor. Türkiye’nin dışında pek karşısında dikilen de kalmadı!  Obama salıyor, Putin tutuyor;  Putin salıyor Çin Lideri Şi Cinping yakalıyor. El üstünde tutuyorlar.  Kapışılan adam. Peki! Kerameti ne? Batı ve dünya için İslam dünyasının bir bölümünün potansiyel jandarması olmasıdır.  Batı’ya vekaleten halkına ve bölgeye jandarmalık yapmasıdır. Doğu yakasının jandarması ise İran haline geliyor. Zaten 11 Eylül rejiminden beri ABD namına bölgenin jandarması  haline gelmiştir. Cibilliyetini ve karakterini ortaya koymuştur.   IŞİD, Müslüman Kardeşler ve Fecri Libya gibi radikal veya mutedil olan İslamcılar karşısında da Mısır bölgenin jandarma haline geliyor.  Lejyoner olarak ‘saldır’ komutu aldığı yere saldırıyor. Müslümanların 7 milyar kişiye düşmanlık besledikleri  tezini Sisi gibi birisinin seslendirmesi tesadüfe hamledilemez.  Vekalet savaşlarında Müslümanlara ve İslamcılara karşı bölgesel savaşı Sisi yürütüyor.  Dünya onun hamisi o da dünyanın İslam alemindeki jandarması. Talimat alıyor, talimat veriyor. Tek düşüncesi şu: İslamcıları ezeceksin.  Nitekim, dünya nezdindeki tek kerameti  İslamcıları ezmesidir.  Dolayısıyla dünya ile dost haline gelecek dindarlar Sisi’ye biat edeceklerdir! Görüldüğü gibi  adamın beşinci hissi gelişmiş bulunuyor.

Mesele İslamcılar olunca dünya bir araya geliyor, birleşiyor.  Bunu iki cephede çok net bir biçimde görüyoruz. Esat Tartus’da Baas erkan ve kadrolarına yaptığı bir konuşmada yalnızlıklarını kırdıklarını ve Amerikalıların giderek kendilerine yanaştığını söylüyor.  Aslında baştan beri bu böyledir. Esat Suriye’ye karşı küresel bir komplo olduğunu söylemişti. Katile dur demeyen aksine destekleyen, mazlumu ise kösteklen dünyanın hali görülünce bu kehanetin gerçekleştiği görülüyor. Elbette adres farkıyla.  Esat,  kazip peygamber veya ideolog  Karl Marks veya Kristop Kolomp gibi küçük bir hataya düşmüştür. O da şudur: Karl Marks proleterya devriminin İngiltere’de kopacağını öngörmüş lakin kehanet Rusya’da gerçekleşmiştir. Macellan veya Kolomp ise Hindistan’a yol ararken Amerika’ya ulaşmıştır. İran da benzeri bir kehanette bulunmuş, Suriye’nin Dostları adlı yapının Suriye düşmanları olduğunu söylemişti.   Nitekim, bu düşmanlarıyla Esat’ı destek noktasında buluşmuştur. Sonuç itibarıyla  ‘Suriye dostu’ denilen ABD,Esat dostu çıkmıştır. Süleyman Çelebi’nin veciz ifadesi ‘gökten indiler melekler saf saf’ kelamını çağrıştırırcasına saf saf Esat’ın etrafında kenetlendiler.

Sisi’nin dediği o kadar doğru ki Ukrayna konusunda Rusya ile Batı kanlı bıçaklı halde iken Suriye cephesinde aralarından su sızmıyor.  ABD insiyatifi Ruslara bırakmış bulunuyor.  Seyirci pozisyonunda kalıyor.  Sırıtan kalleşliğini örtbas edebilmek için bu işi Ruslara ihale ediyor.  Rusların yaptığı gibi muhalefeti bölük pörçük etmekten ve Esat’a zaman kazandırmaktan başka bir derdi yok.  

Ukrayna’da birbiriyle çekişirken Suriye’de ise rol dağılımı yapmış görünüyorlar. Esat yanlısı Rusya muhalifleri Moskova’ya çağırarak utanmazlık rekoru kırıyor.  Zeytinyağı veya cıva politikası izliyor. Suriye halkının kırılması ve zalimin payidar olması için Güvenlik Konseyinde iki defa ‘veto hakkını’ kullandı.  Bugüne kadar ABD İsrail lehine aynı kurulda kırk kadar veto kullanırken Ruslar da vetolarını Esat’a ve cinayetlerine hizmet, kol kanat germek için  seferber ettiler.  Filistin meselesini kilitleyen Amerikalılar Suriye meselesini kilitleyen de Ruslar olmuştur. Amerikalılar Filistin meselesini tasfiye etmek isterken Ruslar da Suriye devrimini tasfiye etmeye çabalıyorlar. İkisi bir arada düşünüldüğünde bütünün parçası ediyor.   Faysal Kasım’ın yazdığı gibi, Amerikalıların Filistin-İsrail hattında arabuluculuk yaptığı (!) gibi Ruslar da Suriye rejimiyle muhalefeti arasında arabuluculuk yapıyor. Hem de kimi çağıracağını yani kimin gerçek muhalif olduğunu tayin eder derecesinde!  Muhalefete karşı muhalefet rejime karşı muvazaa üretiyorlar.  Aman ne bolluk! Bölgeyi karıştıran Rus ayısıyla Amerikan hergelesi ve bir de beslemeleri İsrail ve İran.

Küfür cephesinin İslam dünyasının içinde de Sisi ve İran gibi uzantıları, dostları var.  Sisi İsrail’den fazla nerede olursa olsun dindar Müslümanlara düşmanlık beslediği gibi İran da Batı ve İsrail ile sözel ve verbatim savaş yürütürken hakiki savaşını İslam alemine karşı veriyor. Bunlar ümmetin parçası değil bölücüsüdür.  Bu bölme misyonları karşısında da Batı tarafından önleri açılıyor ve bölgenin jandarması haline getiriliyorlar.  Roller ve aferinler alıyorlar.  Delil aramaya gerek yok: Suriye’de kim kiminle ortaksa; küfür cephesinin bileşenini temsil ediyor.  Suriye Filistin’in kapısıdır. Bu ikisi arasında tezat üretenler de yine küfür cephesinin müttefik ve ortaklarıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Özcan Arşivi