D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Korku yayma hürriyeti!

Korku yayma hürriyeti!

Hürriyetemin olmak”tır. Öncelikle bir şeyi yapmak veya yapmamak iradesine sahip olmaktan emin olmaktır. İstediğini engelle karşılaşmadan hukuk dairesinde yapabilmekten; baskı ve zor altında kalmamaktan emin olmak...

Hürriyet sevinçle, neşeyle anılır, ama Türkiye’de “korku” ile anılan bir “Hürriyet” var. En çok korku yayma hürriyetini kullanan bir “Hürriyet”. 

Elbette bir gazeteden bahsediyoruz. 1948’den beri yayınlandığına göre, 67 yıl boyunca yaydığı korkular kocaman bir katalog teşkil eder. 

Son korku osmanlıca üzerinden...

Hürriyet’in 1. sayfasında “Resmî yazışmalarda Osmanlıca izni” başlıklı haberi görünce, “dayanağı ne ola ki”, diye merakımı celbetti. Haberin dayanağı Resmî Gazete idi. Resmî Gazete’de bir yönetmelik yayınlanmış ve bu yönetmelikle kamu yazışmalarında yaşayan türkçe zorunluluğu kaldırılmıştı. böylece Osmanlıca, Farsça kelimelerin kullanımının yolu da açılmıştı. Yazışma belgesinde yabancı kelimelere de parantez içinde anlamı belirtilerek yer verilecekti...

Bu “hıyanet”in metnine ulaşmak için Resmî Gazete’nin peşine düştüm. “Resmî Yazışmalarda Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” 2 Şubat 2015 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanmıştı. Amaç 1. maddede şöyle açıklanıyordu: “El yazısıyla atılan imza ile fiziksel ortamda veya güvenli elektronik imza kullanılarak elektronik ortamda yapılan resmî yazışmalara ilişkin kuralları belirlemek ve bilgi, belge veya doküman alışverişinin hızlı ve güvenli bir biçimde yürütülmesini sağlamaktır.”

Devletin yazışmaları ile ilgili kimbilir bugüne kadar kaç tane yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmelik muhtemelen öncelikle elektronik ortamdaki yazışmaları bir düzene kavuşturmak için hazırlanmıştı. 

Bir zamanların “büyük gazete”sinde ne yapılmış peki?                              

Devlet yazışmaları ile ilgili teknik bir metin nasıl oluyorsa bir dil seçimi olarak okunmuş! Devlet yaşayan türkçeyi bırakmış, Osmanlıca ve farsçanın kullanılmasının yolunu açmış! (Nedense arapça zikredilmiyor. Çünkü dil devrimi algısında yabancı dil denilince arapça ve farsça anlaşılır. Belki de “Hürriyet” kelimesi arapça olduğu için böyle yapılmamıştır!) 

Haberin mesnedi yönetmeliğin 14. maddesinin 8. fıkrası olabilir. Buyurun, okuyalım: “Belge, Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan Yazım Kılavuzu ve Türkçe Sözlük esas alınarak dil bilgisi kurallarına göre anlamlı ve özlü olarak yazılır. Belge içinde zorunlu olmadıkça yabancı kelimeye yer verilmez, verildiği durumda ise parantez içinde anlamı belirtilir.”

Bu metinden osmanlıca çıkarmak, farsça çıkarmak ancak Hürriyetvari çarpıtmacı gazetecilikte mümkündür. Şu sıralar bazı kesimlerin korkularına hitap etmeyi seçen Hürriyet sıradan bir yönetmeliği bu korkuyu ayakta tutmak için keyfine göre yorumlamıştır. Bunun düpedüz ahlâksızlık olduğunu söylemek durumundayız. Veya hani onların “etik kurulları” var ya, anladıkları “türkçe” ile ifade edelim: Etiksizliktir!

“Sen ne yaparsan yap, ben onu nasıl kullanacağımı bilirim”in Hürriyetçesidir bu!

Gelelim ahvali perişanımıza...Metinde TDK’nin Yazım Kılavuzu’na ve Türkçe Sözlük’e atıfta bulunuluyor. Yazım Kılavuzu malûm her beş-on yılda bir değişir. Bu metni oluşturanlar hangi Yazım Kılavuzu’nu esas aldı meçhul. Çünkü “resmî”de “düzeltme işareti” kullanılmış, “merkezî”de kullanılmamış “merkezi” olarak yazılmış! Yönetmeliği  hazırlayanlar dahi Yazım Kılavuzu’na ve Türkçe Sözlüğe bakmıyor. Baksalardı, “belge” ile “doküman”ın eşanlamlı olduğunu da bilirlerdi! 

Hani yönetmelikte bir yabancı dil hassasiyeti var ya...Kullanmayın, kullanırsanız parantez içinde türkçe karşılıklarını verin...

İşte Türkçe Sözlük’te hem de yabancı imlâsı ile madde başı yapılan kelimeler: Change, chat, check-in, check-out, check-point, check-up, chip-card, flashback…

Kılavuzu karga olanın… diye bir söz var ya!

***

Ankara baskısında o haber yok!

Hürriyet’in 3 şubat 2015 nüshasının birinci sayfasının sol altında yer alan Hacer Boyacıoğlu imzalı haberi Ankara baskısında bulamadım. İnşallah gazete yönetimi durumu fark etmiş, iyi niyetli davranarak bu kasıtlı haberi yayından kaldırmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
D.Mehmet Doğan Arşivi