Adamlar sanki yüzde on üç değil, yüzde yüz otuz oy almış. “Solun zaferi” diye ilan ettiler. Toplamları bile, yâni CHP ve HDP toplamı bile Ak Parti kadar etmiyor. Hani Yunanistan’daki gibi tek başlarına yüzde otuz beş falan alsalar akıllarını kaçıracaklar. Bu kadarcığa bile “muhteşem zafer, muazzam başarı” dediklerine göre 

Bu mu zafer? Yüzde on üç. Demirtaş, yüzde on üç için on üçten fazla yere teşekkür etti.

Onlar “solun zaferi” diye naralar atarken sağ ne yapacak? Hep söylediğim bir şey vardır. Ak Parti liberallerden, MHP ulusalcılardan silkinse ve birleşse. Biliyorum zor bir ihtimal ama neden olmasın? Olmaz. Oldurmazlar. HDP’ye zorla barajı geçirtenler, bunu oldurmazlar. Ama Rabbim isterse o başka.

Seçim bittiğine göre rahat rahat söyleyebilirim. Ak Parti’nin yüzde kırkın altına inmesinden endişe ediyordum. Açıkçası, yakın zamana kadar oyumu boş atmak niyetindeydim. “Nasılsa Ak Parti bensiz de kazanır.” diye düşünüyordum. Basın mühim değil, çevremde şahit olduğum bazı şeylerden tedirgin olup oy verdim. Bu yüzden, Ahmet Davutoğlu’nun gayet başarılı olduğunu düşünüyorum.

Ak Parti’nin çok fazla muhâsebe yapması lâzım. Nerelerde hatâ yaptığını bilmemesi imkânsız. Lüks merakı, bir giydiğini bir daha giymeyen tüketim çılgınları, bürokrasideki insan kıyımı, harcırah zengini sonradan görme bürokratlar, Memur-Sen terörü… Evet, terör kelimesini bile bile kullanıyorum. Bendeniz vaktiyle Kamu-Sen’den, “Siz eşkıya mısınız kardeşim?” diyerek istifa etmiştim. Ama Memur-Sen, onlara rahmet okuttu. Memur-Sen, çok yanlış yaptı. Akif İnan’ın çizgisinden çıktı. Sendika ağalığı düzenini devam ettirip, Meclis’e vekil taşıdı. Bir toplantıda şahit olmuştum. Bir öğretim üyesi kendisini Memur-Sen şube başkanı kimliği ile takdim etti. Fazla… Bu kadarı çok fazla…

Yanlışları sıralasam sayfa yetmez. Her şeye rağmen Büyük Türkiye için oy verdim. Türkiye’nin çağ atladığını, sağlıktaki gelişmeleri, başörtü özgürlüğünü, andımızın târihe karışmasını görmemek nankörlüktür. 

Kızgınlıklarım ve eleştirilerim ne kadar çok olursa olsun, yapacağım vereceğim en büyük tepki oy vermemek veya başka bir sağ partiye oy vermektir. CHP veya HDP’ye oy vermek değil. Bu yüzden, CHP’den sonra şimdi de HDP’ye oy veren muhafazakârlara diyecek bir şey bulamıyorum. Bir tek vermediğiniz HDP kalmıştı. Oraya da verdiniz. Bu kadar kimliksiz olmak iyi bir şey değil.  

Başta da dediğim gibi Ak Parti ve MHP’nin bir araya gelmesi en büyük hayâlim. Yüklerinden kurtularak yola devam etmeleri zor değil. Toplama oylarla, dağa çıkarım tehditleriyle solun zaferini ilan edenlere karşı birleşme zamanı…

Şimdi yapmazsanız ne zaman yapacaksınız?