Feyzullah Birışık

Feyzullah Birışık

Şeytan ne zaman gelir?

Şeytan ne zaman gelir?

İstediğini istediği zaman, istediği gibi yaratan yüce Allah, melek yaratmak istedi ve yarattı. Melekleri yaratırken yaratılış malzemesini “Nur” olarak belirledi… Güne geldi cin yaratmak istedi… Ve malzeme olarak “ateş” i seçti…

Bu bize Allah’ın büyüklüğünü ve kudretini gösterir… Dilediğini dilediği gibi yaratan… Bu kez insan yaratmak istedi… Melek ve cinlerden tamamen farklı bir varlık… Bu varlığın ana ham maddesi olarak da “toprak” kullanıldı…

Cin ve insanın yaratılışındaki ana ham madde bu dünyada mevcuttu… Bu demekti ki bu dünya cin ve insana ev sahipliği yapacaktı…

İmtihan salonu adı verilen bu dünyada her iki varlık ta imtihan olunur… Kim imtihanı kaybetmişse cinlerden olan şeytana dost olmuş olur… Çünkü şeytan, bu dünyaya imtihanı kaybetmiş olarak düştü…

Şeytan, insanların imtihanını kaybetmeleri için olanca gücüyle saldırmak isteyecektir. Tabi bu saldırıyı gerçekleştirmesi için de bir izne ihtiyacı vardır… Evet, şeytan Allah’ın izni olmayınca kılını dahi kıpırdatamaz… Peki, Allah ne zaman şeytanın saldırılarına izin verir? Bu arada şunu hemen hatırlatalım ki şeytan saldırıya geçtiği an Allah’ın izni ile bu saldırıyı gerçekleştirdiğini bilemez ve inanmaz da…

Çünkü Allah dilemezse bir yaprak dahi düşmez. Allah dilemezse kimseye zarar gelmez… Allah dilerse o zarar gelir ve dilediği kadar o kişide bekler…

Evet…

Hemen ayetimize bakalım;

 “Kim Rahman’ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.”[1]

Gördüğümüz gibi musallat eden Allah, musallat edilen şeytan…

Peki, musallat olan şeytan ne türden saldırı gerçekleştirir?

Ona da hemen bakıyoruz;
“ Şüphesiz bu şeytanlar onları doğru yoldan alıkoyarlar da onlar, kendilerinin doğru yolda olduklarını sanırlar.”[2]

Çok tehlikeli bir şekilde avına yaklaşan bir avcı…!

Geldiğini hissettirmediği gibi varlığını da unutturuyor… Ve şeytan tarafından aldatılan insanın jetonu cehennemde düşüyor;
“ O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! Der.”[3]

[1] Zuhruf.36

[2] Zuhruf.37

[3] Zuhruf.38

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Feyzullah Birışık Arşivi