D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Ben Bu Hendeği Kaza Kaza Yoruldum!

Ben Bu Hendeği Kaza Kaza Yoruldum!

Bir zamanlar “sazcı başkan” imajıyla beğeni toplayan Demirtaş, Diyarbakır’da Sur’a yürüyüş çağrısı yapmış…

Bu yeni bir “6-7 Ekim” çağrısı olmasın? 

Repertuarında var mı bilmiyorum: “Ah aklın nerdeydi?” şarkısı. Biz kenarından hatırlatalım:

Ah aklın nerdeydi, aklın nerdeydi

Geldin mi sözüme, düştün mü peşime

Ararsın elbet demedim miydi bu günleri

“Çukur serhildan” başladığında şu sözleri söylese idi, bugün çok farklı bir noktada olurduk: “Yaptığımız görüşmelerle, çabalarla gerçekten çok büyük bir uğraş verdik ve şu noktaya getirdik. Abluka kalkarsa tümden bitecek… Çatışma, çatışma potansiyeli doğuran şeyler tümden bitecek, biz bu noktaya getirdik...”

Demirtaş en çok neyi ile meşhurdur? 

Sazı ile mi, cazı ile mi, gazı ile mi? 

ABD istediğinde ABD’nin, Rusya istediğinde Rusya’nın önüne yatmasıyla mı? 

16 yaşındaki civan Yasin Börü’nün hunharca katledilmesine önayak olmasıyla mı? 

Bunların hepsi onun şöhretine şöhret katıyor. Fakat ben derim ki, onun asıl şöhreti fabrikasyon yalanlar atmasında. 

Oturduğu yerden binlerce, ayak üzeri yüzbinlerce yalan uydurabiliyor. 

Söylediklerinde hakikat aramaya kalkışsan, günlerce çalışıp çabalaman lâzım. 

Şimdi bu yalancı çoban, bize barış adına, güya askerin ve polisin de ölmemesi adına konuşuyor. Gel de inan!

Ama daha iki hafta önce Ankara’da akşam vakti evine giden büro askerlerini, eşlerini ve çocuklarını katleden terör saldırısına “bu terör”dür diyememişti…

Ben, onun asıl manzaranın şöyle olması halinde konuşmasını merak ederdim: (Allah saklasın) Hendekçiler başarılı olmuş. Halk fevc fevc çukurların arkasına geçip askere, polise direnmeye başlamış…

Yani, Demirtaş’ın çocukluk hayalleri hakikat olmuş…

Bu yavru o zaman nasıl kükrerdi acaba? Bunun tasavvuru bile müthiş!

Arslanlar gibi kükrüyor; yok, çakallar gibi uluyor…

Elhamdülillah bölgenin halkı bu yalancı çobana bu fırsatı vermedi. 

Şimdi yalancı çoban Batman’da miting yapmış… “Bizi Ak Parti bayrağı altında birliğe çağırıyorlar” demiş. Onunla kalmamış “bizi Türklük’te birliğe çağırıyorlar” demiş. 

Sonra da “biz Türk değiliz ki” deyu buyurmuş!

Sen Türk değilsin elbette. Konuya etnik yaklaşırsan gerçekte sen Kürt de değilsin! Hadi onu bir tarafa bırakalım, etniklik saçmalığını sorgulayalım: 5 milyonun üstünde Türk-Kürt evliliği olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu evliliklerden tek çocuk hasıl olsa, beş milyon, iki çocuk olsa 10 milyon ve 3 çocuk olsa 15 milyon Türk de Kürt de sayılmayacak bir nüfus var!

“Etnik ideolojiler ahmaklaştırır” desek, hata etmeyiz. İnsanları ırklara göre tasnif etmek saçmalıktır. 

Sizin silahlı mücadelenizi yerle bir eden halkın bu birlikteliği. Beş milyondan on beş milyona varan bir nüfus etnik olarak ben hem Kürt’üm, hem Türk’üm diyor!

Hadi bakalım, bu melezler üzerinden siyaset üret!

GÜZEL İŞLER:

Beyazıd’ın Şiir ve Türkü Defteri. Ankara Kazan Yıldırım Bayazıt Ortaokulu seçme şiirleri ve türküleri öğrencilere dağıtmak üzere kitap halinde yayınlamış. Bunun güzel bir başlanıç olduğundan şüphe yok. Çocuklarımız ders kitaplarındaki metinlerin sıradanlığına mahkum edilmişken güzel şiirlerle ve canım türkülerimizle karşı karşıya getiriliyorlar. Yöneticiler bu kitabı çocukların ezberlemesi için hazırlamışlar. Şimdi bazı sebükmağzlar “eğitimde ezber olmaz” diyecekler. Bal gibi olur. Dil öğretimi ezbersiz olmaz. Güzel şiirleri ezberleyen, güzel türküleri öğrenen çocuklarımızın edebiyat zevki gelişir, müzik zevki terakki eder.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi