D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Anka-Park Veya Medeniyet Tasavvurunun İnkârı

Anka-Park Veya Medeniyet Tasavvurunun İnkârı

Ankara çok yakın zamanda dünyanın en büyük eğlence merkezine sahip şehir olacak. 

Bundan daha utanç verici bir şey olabilir mi? 

Sanki karnavalcı, fiestacı, faşingci… Güney Amerika şehirleri gibi... Onlarda bile Ankara’daki kadar büyük eğlence merkezi yokmuş. Ben söylemiyorum, Ankara’nın müzmin başkanı söylüyor. 

Ankara kültürün başkenti olmalıydı, ilmin başkenti olmalıydı, esenliğin başkenti olmalıydı... Bir medeniyet merkezi olmalıydı!

Ankara’da Büyükşehir belediyesinin tek kütüphanesi yok, Keçiören ve Pursaklar hariç diğer belediyelerin de. Başkan açıkça kitap okumadığını beyan etti. 

Bu kafa ne yapabilir? 

İşte eğlence merkezi yapar! Sirk yapar. Stadyum yapar! Oyunla eğlence ile milleti meşgul eder. 

Şimdi Ankara’nın mali kaynakları bu eğlence merkezinin bir an önce bitirilmesi için israf ediliyor. Ankara’da gençlerin kafası futbolla, sirkle, eğlence ile boşaltılacak. Kütüphaneye, okumaya giden yollar böylece tüketilecek.

Eğer AK Parti’nin gerçekten medeniyet iddiası varsa, bunun iflasını görmek için Anka-Park’a gidin!

Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan! Meydanında dinozor heykeli olan tek şehir Ankara; sizin de yaşadığınız yer!

Bu rezaletin hesabını müzmin başkandan sormak kimin işi? Bu eğlence merkezini CHP tarzı bir parti yapabilirdi. Dinozoru da şehrin meydanına onlar dikerdi. Nitekim, itiraz etmediler. Neden? Darvinizmi doğrulayan bir heykel!

Bu eğlence merkezini CHP yapardı da girişini müzmin başkan gibi yapmazdı elbette. Daha modern, eğlenceye uygun bir giriş olurdu. Şimdi yapılan eğlence merkezini “İslâmileştirmek”!

Divriği Ulu Cami’nin kapısı, minareleri dışarı çıkarılmış Gök Medrese benzeri bir yapı, Erzurum’un Çifte Minareler, Emir Saltuk Kümbeti, arkada Eyyübi veya Artuklu minareleri... Ve giriş kapısının üstünde Hz. Mevlâna’nın türbesinin yeşil kubbesi...

Bunun mimarî açıdan “rezalet”ten başka tanımlaması yok. Batıda böyle şeylere kiç (kitsc) deniyor. Bunu yapanlar Mona Liza tablosunun üçüncü sınıf reprodüksiyonlarına şaheser muamelesi yapıyorlardır muhakkak. 

Gelelim esas açıya: Bir eğlence yerine, camilerden, türbelerden geçerek girmek ancak şeytanî bir buluş olabilir!

Cami, minare bizde huşu hissi uyandırır. 

Ya Anka-Park girişinde! Eğlence merkezine huşu ile girmek! Vahşi kapitalizmi dahi aşıyor! 

Ya Mevlâna türbesinin kubbesi? Konya’da Yeşil kubbeyi gören, ölümü hatırlar. Bütün geçmişlerimize fatiha okur! Ya Anka-Park’ın kapısının üstündeki Yeşil kubbe taklidi? Ak Parti’nin medeniyet tasavvuruna Fatiha okuyor!

Bitişikteki minaralerden de selası okunacak herhalde!

Türbeyi bire bir yapmışlar, bir de orijinalinde olduğu gibi Ayetel Kürsi’yi yazsalardı bari!

Anka-Park Cumhuriyet’in ilk döneminde yapılan Gençlik Parkı’nın büyüğü. Bu mütevazı park, mimarî olarak Anka-Park’la kıyaslanamayacak kadar ölçülü ve güzel.

Güzellik hissi, nispet, ölçü kaybedildi... Ortaya Anka-Park çıktı!

Şimdi açılış için Cumhurbaşkanı’nın veya Başbakan’ın kucağına verileceği günü bekliyor.

Kitap hattı:

Savrulan. Selvigül Kandoğmuş Şahin’in hikâyeleri. Hikâyede hanımlar çağını yaşıyoruz. Çok sayıda hanım hikâyecimiz edebiyatımızı zenginleştiriyor ve güzelleştiriyor. Selvigül hanım da bunlardan biri. Savrulan galiba 6. hikâye kitabı. Dili duru, şairane denecek kadar hissiyat katsayısı yüksek bir hikâyecimiz. Savrulan’da kadınsı ve safyürek gönül hikâyeleri yanında, yakın tarihin olaylarının kişilere yansıyan taraflarını içerden anlatan metinler de var. Filistin, Başbağlar ve terörle ilgili hikâyeler günümüzün yazılmayan, edebiyata mal edilmekte ağır davranılan konularını geleceğe sanatçı duyarlılığı ile taşıyor. 

(Okur Kitaplığı,  HYPERLINK “mailto:[email protected][email protected], 0212 522 45 05)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi