Akif Emre

Akif Emre

Bayram ve paradigmatik hatırlatma

Bayram ve paradigmatik hatırlatma

Amerika'da patlak veren ekonomik kriz ile Ramazan Bayramı arasında ne gibi bir alaka olmalı ki bir yazıya konu olsun? Aslında 'bayram yapmak'la bayramda 'tatil yapmak', bayramı tatile dönüştürmek arasındaki 'paradigmatik kırılma'yı fark etmediğimiz, daha vahimi bu ikisi arasındaki temel ayrımı önemsemez hale gelişimizden beridir bu kriz Müslümanların ilgi alanına giriyor.

Bayramın, modern tüketim toplumuna özgü alışkanlıklardan, tatil çılgınlıklarından daha farklı bir sevinç, dayanışma, kaynaşma iklimi olduğunu unutmaya başlayan, gittikçe kapitalist ilişki biçimine adapte olan, liberal ekonomik değerleri adeta tartışmasız mutlaklaştıran yeni muhafazakarlara anlatacağı çok şey olmalı.

Bayram geleneğinin ve onun etrafında şekillenen ilişki biçiminin ve bunlara anlam ve ruh katan değerler bütününü küçümser eda ile hatırlamak bile istemeyenlerin neleri kaybettiklerini Ramazan orucunun sonunda bahşedilen günlerin tatil değil bayram oluşunu kavrayanlar fark edebilir. Sıcak bir aile meclisinde büyüklerin sayıldığı, yoksulun derdiyle dertlenildiği, paylaşmanın, kardeşliğin her türlü ekonomik değer ve hesabın üstünde oluşunun idrak edildiği bir ilişki biçiminden söz ediyoruz. Kanaatin, haram ve helalin sınırları çizdiği tüketimin bir değer olmaktan çok israf sayıldığı, “servetin belli bir azınlığın arasında dolaşarak” sermayenin azmanlaşmasına karşı çıkan bir hayat telakkisinin yitirilmeye başlandığı şu günlerde bayram küresel sermayenin kurallarına en büyük meydan okumayı yapıyor.

Ve bayram bir hatırlatmadır bu değerleri yitirmeye yüz tutan Müslümanlara.

Daha güncel olana gelelim. Ekonominin her türlü dini ve ideolojik değerlerden bağımsız kendi kuralları olduğunu va'z edecek kadar uçuklaşan, kendine yabancılaşan siyasilerin seslendiği bayram yapan insanların kendi değerlerini hatırlatmadır. Yoksulu, kimsesizi, adaleti, bağışlamayı, paylaşmayı temel değer ve erdem olarak önceleyen bir medeniyetin geleneklerini hatırlatma...

Bu değerleri bir an için unutup, küresel finans sistemini mutlaklaştıran yeni muhafazakar siyasetçiler için bir hatırlatma. Evet, bir anda ütopik liberalliğe sıçrayıp piyasa kuralları ne diyorsa ona uymaktan bahsedenler için sarsıcı bir gelişme olmalı Amerika'daki kriz. Bayramı unutup tatilin tadını çıkarmaya hazırlanan yeni muhafazakar-liberal özentilerin heveslerini yıkmış olmalı. Demek ki değerden bağımsız bir ekonomi işleyişi yokmuş. Ekonomiye müdahale edilmez, sermayenin rengi, ülkesi olmaz diyerek küresel kapitalizmi savunmaya çalışanların ezberi bozulmuş olmalı.

“Devlet kapitalizmine geri mi dönüyoruz” diye feryat edenlerle “Amerikan kapitalizminin sonuna gelindiğini” ilan edenlerin kafa karışıklığından bir zamanlar alternatif olmak iddiasını bir kenara bırakıp liberal mavalları tekrarlayanlar bu bayram günü tekrar bir şeyleri hatırlamalı.

Dini ve ideolojik birlikler etrafında ekonominin şekillenemeyeceğini, paranın dini imanı olmadığına Müslümanları ikna etmeye çalışan siyasetçilere Wall Street'teki çöküşten sonraki gelişmeler üzerine bayramın hatırlatacağı çok şey olmalı.

Bayramı anlamlı kılan değerlerden beslenerek kapitalist modele alternatif geliştirmeye çalışanların söyleyeceği çok şey olmalı. Amerikan kapitalizmi çökebilir ama yerini alması muhtemel ne Çin ne Rus sermayesi kapitalist sistemin alternatifi olmayacak. Sadece güç el değiştirmiş olacak. Oysa bugün bayram yapanlar kapitalizmin beslendiği değerleri, paradigmayı sorguluyor, bayram bu anlamda da bir hatırlatma aynı zamanda bir muştu olarak kapımızı çalıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Akif Emre Arşivi