Resul Tosun

Resul Tosun

Olmaz böyle pişkinlik

Olmaz böyle pişkinlik

Aktütün baskınıyla ilgili çok şey yazıldı ve çok şey söylendi. Önce şehitlerimize rahmet diliyorum. Olayı düşündükçe içim içimi yiyor. Empati yapınca da kendimi şehit ebeveyni ve yakınları yerine koyunca da isyan ediyorum. Bir değil beş değil on değil otuzdan fazla saldırıya uğramış bir karakola bu vatan evlatları bu kadar tedbirsiz bu kadar güvensiz bir şekilde nasıl gönderilir?

Gece baskın yeselerdi, yahut yağmurda yağışta bu saldırı olsaydı hadi hazırlıksız yakalandılar derdik biraz teselli olurduk. Tam öğle vakti 400 civarında bir terörist grup, güpe gündüz saldırıyor! Mehmetçik yedi saat çarpışıyor ve bizim modern ordumuz oraya teröristleri imha edecek biçimde yetişemiyor!

Ya açıklamalar, ya benzetmeler tam özrü kabahatinden büyük türden.

Yok karakol taşınacakmış da, mali imkansızlıklar varmış da, yasalar terörle mücadeleyi olumsuz etkiliyormuş da, OHAL lazımmış da.. Hükümetler ordunun hangi isteğini geri çevirmiş şimdiye kadar? Bu memlekette ordunun ne kadar etkin olduğunu, hesaplarının bile sivil irade tarafından denetlenemeyen bir konumda bulunduğunu bilmeyen mi var? Karakol taşımakmış mali imkansızlıkmış yasalarmış hepsi bahane. Kendi sorumluluklarını siyasilere yıkmak suretiyle kamuoyu nezdinde aklanma çabaları bunlar.

Aktütün ve onun gibi diğer bütün ihmal edilmiş mevzilerin de mali imkansızlıkların da tek sorumlusu ilgili komutanlardır.

Bir trafik kazası oluyor hemen sürücü derdest ediliyor sorumluluğu inceleniyor. Bir hastanede hastalar ölüyor hemen baştabip il sağlık müdürü hatta sağlık bakanı sigaya çekiliyor istifaları isteniyor.

Ama Aktütün'de 15 vatan evladı gündüz gözüyle teröre kurban ediliyor, kabahat başkalarında aranıyor.

Olmaz böyle pişkinlik.

Koca Türk ordusunu dünyanın gözünde üç beş teröristle baş edemeyen başarısız bir kuvvet konumuna düşürmeye kimsenin hakkı yoktur.

Evvelki gün BBC Arabic kanalı ilgili haberi bitirirken, Türk hükümetlerini istediği gibi elinde oynatan ordu bu saldırı karşısında yetersiz kaldı mealinde sözler söyleyince beynimden vurulmuşa döndüm.

Evet bu ihmalin faturası sadece 15 şehit evladımıza çıkmadı. Aynı zamanda ülkemize ve ordumuza çıktı. Hem ülkemiz hem ordumuz dış dünyada benzer olaylarda itibar kaybettiği gibi bu olayda da itibar kaybına uğradı.

İnşallah bu son olur.

Tabii asıl yanlış, terörle mücadelede ordunun öne çıkmış olmasıdır. Ordunun yaptığı iş terörle değil teröristle mücadeledir. Bana göre bu görev de ordunun olmamalıdır. Türkiye'nin en büyük yanlışlarından biri de budur.

Terörle mücadelenin, sosyal, kültürel, ekonomik ve o daha birçok yolu var. Bunların hemen hepsi hükümetlerin yürüteceği mücadele yöntemleridir. Kabul etmek gerekir ki bu alanda ki en etkili mücadeleyi de bu hükümet yapmıştır yapmaktadır. Sadece KÖYDES projesiyle terör örgütünün kırsaldaki etkinliğine büyük darbe vurmuştur. Eminim ki hükümeti rahat bıraksalar terörün etkisini en aza indirecek atılımlar yapacaktır. 2007 yılının başından beri hükümet rahat hareket edemiyor ki. Kah muhtıralar kah kapatma davaları.

Teröristle mücadelede konusunda da hükümet daha süratli davranmalıdır. Teröristle mücadeleyi bir an önce ordunun tekelinden çıkarıp tamamıyla özel harekat timlerine vermelidir.

Emekli Tümgeneral Osmak Pamukoğlu'nun söylediği gibi teröristle mücadelenin yöntemi, “Ara, bul yok et” yöntemidir. Sabit karakollarla bu mücadele yapılmaz.. Bunun en başarılı örneğini doksanlı yıllarda özel harekat timleri göstermiştir. Teröriste nefes aldırmayan bu birim maalesef 28 Şubat sürecinde etkisiz hale getirilmiştir!

Şimdi yapılması gereken., önce Aktütün ve benzerlerinin sorumluları hakkında kamuoyunun vicdanını rahatlatacak bir işlem yapılması; uzman olmayan erlerin mümkün olan en kısa zamanda teröristle mücadele mevzilerinden uzaklaştırılması ve yine en kısa zamanda teröristle mücadelenin özel hareket timlerine devredilmesidir.

Hem güvenlik, hem teröristle mücadele, hem de ekonomik açıdan doğru olan budur.

Gerisi terörle mücadelede hükümetin içerde ve dışarıda atacağı diplomatik, kültürel, sosyal, ekonomik ve diğer adımlara kalmaktadır.

Tabii burada Anayasa Mahkemesi'ne de önemli sorumluluklar terettüp ediyor. Bu eylemin DTP davasıyla ilgisinin çok iyi tahlil edilmesi gerekiyor!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Resul Tosun Arşivi