İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Muhammed Bin Selman, Sayın Prens, bu çağrı size: Kudüs’ü..

Muhammed Bin Selman, Sayın Prens, bu çağrı size: Kudüs’ü..

Muhammed Bin Selman, Sayın Prens, bu çağrı size: Kudüs’ü işgal edenlerle Kabe’yi koruyamazsınız!

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsrail, Mısır, Suudi Arabistan ve ABD bir “Türkiye karşıtı cephe” kurdu. İran’ı hedef alıyor gibi görünse de, yeni eksenin açıkça konumlandığı ülke Türkiye. Temel hedefleri Türkiye’yi durdurmak. Suriye’den coğrafyanın her köşesine, Türkiye’nin elini zayıflatmak, boşa çıkarmak için her türlü yöntemi deniyorlar.

BAE’yi biliriz, derdini biliriz, Muhammed Bin Zaid’in Türkiye’ye karşı terör örgütlerine silah ve finansal destek verdiğini biliriz, 15 Temmuz saldırısının arkasında yer aldığını biliriz, FETÖ ile anlaşmalar yapıp onları paraya boğduğunu biliriz, FETÖ ile İran petrol paraları için nasıl ittifak yaptıklarını biliriz, bu olmayınca da 17-25 Aralık dosyasının açtırıldığını, bu kişinin Türkiye ve Erdoğan düşmanlığının artık hastalık noktasına ulaştığını biliriz.

Yüzyılın hesapları yapılıyor, Arap dünyası talan ediliyor

Ama Suudi Arabistan’a, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman’a, Türkiye karşıtı eksende yer alan ve ülkemiz aleyhine ne varsa destekleyen Emir’e açık sözlerimiz var.

Sayın Prens;

Coğrafyamızda yüz yılın hesapları yapılıyor. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük istila ve saldırılar deneniyor. Ülkeler parçalanıyor, uydurma tehditler icad ediliyor, buna göre cepheler oluşturuluyor, iç savaşlar çıkartılıyor, Arap toprakları talan ediliyor.

Arap-İran sınırı otuz yıl önce Irak’ın doğu sınırıydı. 1991 Körfez savaşına destek verdiniz, 2003 Irak işgaline izin verdiniz. Arap-İran sınırı Irak-Suriye sınırına kadar çekildi. Açık söyleyelim bu, sizin sayenizde oldu. Bel bağladığınız ABD ve İngiltere, bu ülkeyi perişan ederek İran’ın eline teslim etti.

Yemen’den Suriye’ye, Libya’dan Irak’a kadar nerede bir kaos ve çatışma varsa Arap topraklarındadır. Bunu yapanlar, bugün “eksen” oluşturduğunuz ABD, İsrail ve İngiltere’dir. Böyle giderse Arap sınırları Akdeniz kıyılarına kadar gerileyecek. O sınırlar sizin sınırlarınıza dayanacak.

Sizi İran’a karşı namluya sürenler, size çok büyük bir tuzak kuruyor

Sayın Prens;

Emin olun, bundan sonra da parçalanacak olan yine Arap topraklarıdır. Sizin ülkeleriniz, bizim coğrafyamızdır. Felakete sürüklenen bizim insanlarımızdır, yok edilecek olan bizim şehirlerimizdir. Bundan sonra, Basra Körfezi ülkeleri dahil, Suudi Arabistan dahil, yine Arap toprakları talan edilecektir. Bu ülkeler bugün beraber hareket ettiğiniz İsrail ve ABD tarafından imha edilecektir.

Size çok büyük bir tuzak kuruldu, açın gözlerinizi..

Bu, 21. yüzyıl pazarlığıdır, paylaşımıdır, hesaplaşmasıdır sayın Prens. Biz ayakta kalırız ama siz kalamazsınız, bu tavırlarla, bu politikalarla kalamazsınız. Sizi İran’a karşı namlunun ucuna sürenler, otuz yıldır İran’a hiçbir şey yapmadılar, ülkeler hediye ettiler ama sizi, akrabalarınızı sürekli savaşa sürdüler ve kaybeden hep siz ve akrabalarınız oldu Sayın Prens!

Hiç okumuyor musunuz, Arap dünyası çökerken Arap olmayan Müslüman dünya neden, nasıl yükseliyor? Siyasi olarak, ekonomik olarak, askeri olarak güç kazanıyor. Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan vesayet düzeninden kim uzaklaşabiliyorsa o yükseliyor.

En büyük stratejik körlüğünüz olacak

Sayın Prens;

Türkiye karşıtlığı yapmak, ABD ve İsrail adına Türkiye’ye tavır almak, Muhammed Bin Zaid için Türkiye’yi hedef almak size hiçbir şey kazandırmayacak, çok şey kaybettirecek. Türkiye’nin dostluk elini geri çevirmek, yarın sizi de bu topraklarda savunmasız, desteksiz bırakacak!

Türkiye’ye yönelik şer hareketlerine destek vermeyin. Muhammed Bin Zaid’in terör ajandasına teslim olmayın, gün gelir siz kaybedersiniz, coğrafyanın bugününe bakın, geleceğine bakmaya çalışın, bunu anlayacaksınız.

Türkiye’yi İran’la aynı hedefe koyarsanız, hayatınızın en büyük stratejik körlüğünü yaşayacaksınız. Türkiye düşmanlığı ya da karşıtlığı üzerinden bu coğrafyada hiçbir şey kazanamazsınız, hiçbir yere ulaşamazsınız.

Kudüs’ü işgal edenlerle Kabe’yi koruyamazsınız

İran’la hesabınızda size hak verdik. Tahran’ın S. Arabistan’ı çevrelemesinden biz de endişe duyduk. Bunu bir Pers istila haritası olarak gördük. Ama Sayın Prens, siz gerçekleri karıştırıyorsunuz. Tarihi ve coğrafi gerçekleri karıştırıyorsunuz. Sizi İran’a karşı İsrail’in himayesine sokmaya çalışanlarla, üzerinize İran tehdidini salanlar aynı ülkeler, aynı güçler, sizin dostlarınız, müttefikleriniz.

Öyle ABD ile, İsrail ile, size adres gösterilen başkentlerle bu tehditlere karşı koyamazsınız, ülkenizi koruyamazsınız, coğrafyayı hedef alan yeni istila dalgalarıyla boğuşamazsınız.

Kudüs’ü işgal edenlerle, rehin alanlarla Kabe’yi koruyamazsınız, Mekke ve Medine’yi koruyamazsınız Sayın Prens!

Müslüman dünya tarih dışına itiliyor, bunun farkına varın!

İsrail istihbaratının önceliklerine göre bir devlet yönetemezsiniz, bölge barışını sağlayamazsınız, Körfez’in güvenliğini garantiye alamazsınız. Musevi lobisinin himayesinde Müslümanları koruyamazsınız Sayın Prens!

Dostunuz Muhammed Bin Zaid, bugün PKK’ya açıkça silah veriyor, para veriyor, Türkiye’nin kuşatılmasına destek veriyor. 15 Temmuz’da bu ülkenin tarihindeki en ağır dış müdahalenin arkasında yer aldı. Milletimize kurşun sıkanlara, Meclisi’mizi bombalayanlara, tanklarla insanlarımızı ezenlere destek verdi, biliyoruz. Hala öyle, hala yeni şer projeler peşinde, hala terör ve kirli ilişkilerle Türkiye’yi hedef alıyor, biliyoruz.

Sayın Prens, coğrafya istila ediliyor sadece sizin ülkeniz değil. Müslüman dünya tarih dışına itiliyor sadece siz değil. Bunu yapan şu anki dostlarınız, ortaklarınız bunu Müslüman dünya biliyor, farkında, siz de bilin.

Bu yol ülkenizi intihara sürükler Sayın Prens!

Sayın Prens, biz tarih boyunca olduğu gibi bugün de Batılı istilaya direniyoruz. Sadece Türkiye değil coğrafya mücadelesi veriyoruz. Böyle bir hesaplaşmada bugünkü tavrınız unutulmaz, bu millet unutmaz. Bunu bir kenara not edin.

Türk-İsrail ekseni kurduk, bir süre sonra bu eksenin vatanımıza, milletimize, coğrafyamıza kurşun sıktığını fark ettik. Şimdi siz aynı yolda ilerliyorsunuz. Buradan kendinize güvence sağlamaya çalışıyorsunuz. Bizim geçtiğimiz yolları tekrar ediyorsunuz.

Bir süre sonra siz de, aslında imha edilmek istenen ülkenin sizin ülkeniz olacağını göreceksiniz. Batı’nın merkez ülkelerinin iktidar garantisi 20. yüzyıl hesabıydı, artık o dönem geçti. Batı’nın tek başına yönetemediği bir dünya var artık. Tam da böyleyken kendinizi ABD-İsrail istihbaratına bağlamanız intihardır Sayın Prens!

Türkiye’ye ihtiyacınız olacak, bir-iki yıl içinde anlarsınız..

Sayın Emir;

Biz, yüzyıllardır her büyük buhrandan, kaostan, gerilimden çıkmanın yolunu bir şekilde bulduk. Bir şekilde düze çıktık, ayakta kaldık, böyle bir tecrübemiz ve siyasi genetiğimiz var. Bin yıldır bu şekilde yürüyoruz, bin yıldır bu coğrafyada mücadele ediyoruz. Yine yolunu bulacağız. Yine yola devam edeceğiz. Siz karşı çıksanız da çıkmasanız da, bize dost olsanız da olmasanız da, biz o yolu yine yürüyeceğiz. İntihar derecesinde bir mücadele azmiyle yine ayakta kalacağız.

Ama siz, bütün coğrafyayı talan edenlere sığınarak ayakta kalamazsınız. Kalamayacaksınız. Onların bugün hedef aldıkları ülke, sizi kışkırttıkları ülke İran değil, sizsiniz. İmha etmek istedikleri sizsiniz. Kana bulamak istedikleri topraklar Arap topraklarıdır Sayın Prens!

Onlar İslam’a ve Müslümanlara son darbeyi, Mekke ve Medine’de vurmak istiyorlar. Utancımızdan kafamızı kaldıramayalım istiyorlar. Sizinle tutturdukları yeni “eksen”in amacı bu, anlamalısınız.

Türkiye’ye ihtiyacınız var, Türkiye’siz yapamazsınız. Bunu birkaç yıl içinde anlayacaksınız Sayın Prens!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Karagül Arşivi