Serdar Turgut

Serdar Turgut

AKP’yi yeterince tanıyor muyuz?

AKP’yi yeterince tanıyor muyuz?

Türban meselesi gibi, ‘mahalle baskısı’ türünden sorunlarda hayli kırılganlıkları olan ve kavgalara giren bir toplumuz biz. Üstelik bu kavgalarda birbirinin karşısında yer alabilen insanların karşısındakini anlamaya çalıştığını da hiç sanmıyorum. Önyargılarımızla giriyoruz bu tür kavgalara. Ve her kavga süreci, doğası gereği önyargıları daha da keskinleştirdiğinden kavgaya mola verdiğimizde daha da keskinleşmiş olabiliyoruz. Sıfıra sıfır elde var sıfır durumu bu. Hiçbir olumlu katkısı olamayacak, bize kişisel olarak, ayrıca toplum olarak da vakit kaybettiren bir süreçten ibaret bunlar.

İşte bu yüzden AKP ilk kurulduğu günlerde ve Başbakan Erdoğan’ı şahsen tanıma fırsatı bulduğumdan itibaren bu durumun değişeceği umudumu hep korudum.

Arada bir hayli büyük hayal kırıklıkları yaşasam da, bu umudumu kendimi zorlayarak da olsa korumaya hep dikkat ederim.

Ben, AKP’lileri iyi tanıdığımızı sanmıyorum. Onların da kendilerinden olmayanları çok iyi tanıdıklarını sanmıyorum. Bu nedenle tanışma, konuşma fırsatlarını her zaman değerlendirmeye çalışıyorum. Kendim için yapıyorum bunu. Mesleğim için yapıyorum. İyi yazı yazabilmek için bunun gerektiğini düşünüyorum.

Her gün evime gidip gelirken, Beykoz’da önemli işler yapılmakta olduğunu görüyorum.

Bahsettiğim, sadece yol yapımı, kanalizasyon çalışmaları türünden şeyler de değil. Belediyenin etkinliklerinin tanıtıldığı afişlerde geçmişte Nâzım Hikmet’i, Kemal Tahir’i, Yılmaz Güney’i anma günlerini görüp kafama not etmiştim. Arkadaşlarım bana, belediyenin Hilmi Yavuz için “Gül’ün ustası Hilmi Yavuz 70 yaşında” etkinliğini Cemal Reşit Rey’de organize ettiğini, belediyenin bunun sponsoru olmanın yanı sıra, hazırlıkların büyük bölümünü de üstlendiğini ve çok başarılı bir gece olduğunu söylemişlerdi. Ardından da Beykoz’a bağlı Kavacık’taki bir sokağa Hilmi Yavuz’un adı verildi.

Bu, AKP’li belediyeyi anlama merakımı daha da artırdı. Bu arada yaşadığım bölgenin tarihini ve kültürünü anlatan bazı kitapları da gördüm.

‘Bir Zamanlar Beykoz’, ‘Has Bahçeler Diyarı Beykoz’, ‘Dini Mekanlar Rehberi’ adlı kitaplar çok ince bir zevk ve kültürü yansıtan şekilde tasarımlanmış, hazırlanmıştı.

Hele bölgede yer alan tüm tarihi çeşmelerin üzerindeki yazıların alınıp Türkçeleştirilmesi, fotoğraflı kitap koleksiyonlara konulacak kadar güzel olmuştu.

Artan merakımı tatmin etmek ve anlamak için yaşadığım bölgenin Belediye Başkanı Muharrem Ergin’den bir randevu alarak kendisini ziyaret ettim.

Odasına girer girmez, Anadoluhisarı’nda ‘Sinema Atölyesi’ adını verdiği bir atölye çalıştıran, hayatını sanat ve kültüre adamış olarak yaşayan Ülkü Erakalın Bey’in de orada olduğunu gördüm. Başkan ile 10 Kasım etkinliklerini nasıl düzenleyeceklerini tartışıyorlardı.

Bana o gün için hazırlattıkları ‘Atam İzindeyiz’ temalı afişi gösterip fikrimi sordular. Orada başlayıp genelde kültür ve sanat üzerine hayli zevkli sohbet ettik.

Beykoz sınırları içinde belediyeye ait işletmelerde içkiye de izin verildiğini bildiğimden AKP’li başkana ‘Kendi partiniz içinden size tepki veren oluyor mu?’ diye sordum. Başkan, ‘Entelektüeller bazen doğru bildiklerini yaparken gelebilecek bazı tepkileri de göze almak zorundalar’ dedi. Buna ne diyebilirim ki; gayet tabii ki aynen katılıyorum. İkimizin ortak tutkusunun kitaplar ve okuma olduğu ortaya çıkınca sohbet daha da sıcaklaştı.

Türkiye’de türban, inanç özgürlüğü gibi konuları, mahalle baskısını ve belediyelerde kırmızı bölgeler türünde suni konuları tartışır ve hatta birbirimizi yerken, bazılarının da mahalleleri birbirine kaynaştırmak için elinden geleni yaptığını ve İngiliz Marksist Raymond Williams’ın tanımıyla ‘ortak yaşam biçimi’ olan kültür üzerine kafa yorup uğraştığını görmek beni çok mutlu etti.

Bunun çoğunlukla yanlış anlaşılan AKP’li bir belediye başkanı olması hem mutluluğumu hem de geleceğe yönelik umudumu artırdı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Turgut Arşivi