Halil Mert

Halil Mert

İngiltere, Fransa, ABD vs. Düşman aynı düşman…

İngiltere, Fransa, ABD vs. Düşman aynı düşman…

         Hani bazı kansızlar diyorlar ya; “Afrin’de ne işimiz var?” diye.. Bunun bir arka planı var. Okullarda okutulan tarihe bakın! Yazın oraya “İngiltere, Fransa vd. işgal ettiği yerler” diye..

“Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra İngilizler Antep Maraş ve Urfa'yı; Fransızlar da Adana Mersin ve Osmaniye'yi işgal etmişlerdi.

15 Eylül 1920'de iki ülke arasında yapılan bir anlaşmayla Ortadoğu Bölgesi’ni aralarında manda yönetimleri altında paylaşılırken Antep Maraş ve Urfa da İngilizlerden Fransızlara geçmiştir. Fransızlar 30 Ekim 1920'de Maraş ve Urfa'yı 5 Kasım 1920'de Antep'i İngilizlerden devralmışlardır.

Birinci Dünya Savaşı İngiltere Fransa Rusya ve İtalya devletleri arasında gizli antlaşmalar yapılmıştır. Fransızlar Sykes-Picot Antlaşması ile Suriye’den başka bütün Güney Anadolu’yu alacaklardı. Böylece Anadolu’da İskenderun ve Mersin limanları ile Ergani bakır madenleri ve Kilikya (Çukurova) pamuk tarlaları Fransızlara bırakılıyordu. Fakat İngilizler Musul petrollerini ellerinden kaçırmak niyetinde değillerdi. Bunun için işgal edecekleri Antep, Maraş ve Urfa illerini koz olarak tutmak kararı ile yaptıkları sözleşmenin uygulanması yönünde harekete geçtiler.

Fransa ile İngiltere 15 Eylül 1919’da ikili bir antlaşma yaparak Ortadoğu’yu nasıl paylaşacaklarını belirlediler. Irak ve Filistin İngiliz Mandası Suriye Lübnan da Fransız Mandası altına sokuldu. Antep Maraş Urfa da el değiştirerek Fransa’ya geçti. İngiltere işgal ettikleri yerler ile Çukurova’yı Fransızlara bırakarak aralarındaki anlaşmaya ters hareketle Musul bölgesini (Petrol Bölgesi) işgal ettiler. Musul bölgesinin işgali Fransızlarla aralarının açılmasına sebep oldu.

Fransızlar, koloni olarak tasarladıkları yerlere Suriye ve Mısır’dan getirdikleri Ermenileri yerleştirmeye başladılar. Ermenilerin bu bölgede örgütlenerek Fransa’ya bağlı bir koloni yaratma amacını görmektedirler. Bu devletin ismi Kilikya Devleti olarak adlandırılmaktaydı.”

 

Yakın tarihin anlatıldığı okul kitaplarında Kuzey Afrika, Arap Yarımadası, Kafkasya ve Balkanlar ile Ege Adalarının elimizden nasıl çıktığına genel olarak değinilmez. Sanki topraklarımız Anadolu’dan ibaretmiş gibi. Tabii böyle bakan ve öğrenen çevreler, Afrin’in, Halep’in, Erbil’in, Kerkük’ün, Şam’ın, Bağdat’ın, Kudüs’ün, Kahire’nin, Trablus’un, Bosna’nın, Kosova’nın, Kırım’ın ata toprağı olduğunu bilemezler. Buraların İngilizlerin ve Fransızların, Rusların yanlarında İtalyanların işgali ile elimizden çıktığını bilemezler. Oysa bu toprakların insanları yöneticilerinin ihanetlerine, Batı’nın uşağı medyalarının yönlendirmesine rağmen hala Türk Milleti’ne ve Türkiye Devleti’ne güven ve sevgilerini kaybetmediklerini gösteriyorlar.

 

Bu gün!...

ABD çekiliyormuş.. Fransa yerine geliyormuş…

Bu arada İngilizlerin, ABD, Fransız, Rusya ve İran bölgede cirit atıyor. Rusya geçmişte de vardı. Sykes-Picot Antlaşması’ndan Ruslar’ın vesilesi ile haberdar olduk 100 yıl önce. Komünistler Savaştan çekildiler, gizli anlaşmaları da açıkladılar.

Bu gün İran, İsrail, Ermenistan, Yunanistan, S. Arabistan, Mısır gibi emperyal yapının koordinesinde ve kontrolünde maşalar da var bölgede. Adeta Kurt’un zayıf düşmesini bekleyen çakallar, köpekler gibiler..

 

Hâsılı, değişen bir şey yok aslında.

Bölgede gücünü toparlamaya çalışan, etkinleşen bir Türkiye var. Mazisi ve Medeniyet Coğrafyası ile yeniden birlikte hareket etme azmi ve iradesi ortaya koyan bir Türkiye.. ABD çekiliyormuş, yerine Fransa arabuluculuk yapmak istiyormuş. Oyunlar hep aynı değil mi? Bozmak için ne lazım? Milli birlik ve Beraberlik. Milletçe her türlü bölücülüğe ve fitneye karşı bir ve beraber olup yiğitçe karşı durabilmek… İlim, Fen ve Teknolojide gelişmek, üretim yapmak… Hâsılı çok çalışmak…

Boş lakırdı ile zaman geçirip, yersiz hamaset gösteri ve sözleri ile zaman kaybedilmemelidir. Bu gün Mazlum Milletimiz ve Medeniyetimizin mazlumları Cumhurbaşkanımızın etrafında adeta kenetlenmişlerdir. Ordumuz aynı şekilde. Peki, ya sivil bürokrasi? Onlar ne kadar Milletimizin, işadamlarımızın, çalışkan insanların yanında.. Bakanlıklar, Yerel Yönetimlerde görev yapan insanlar.. Ne kadar çalışkan insansımızın yanındalar?.. Bir yandan FETÖ ve diğer ihanet şebekeleri, diğer yandan işbirlikçi ihanet, hep pusuya yatırılmış türlü bölücülük…

Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, bizi yenememeliler. Biz oyunları bozmalıyız.

Ey Aziz Milletim.. Düşmanlarımızı yenecek en büyük güç sensin. Sen birlik, beraberlik içinde olursan kimse önünde duramaz. Bu gün Cumhurbaşkanımızın en büyük gücü, arkasında duran Necip Milletimizdir..

 

“Dua-Arif Nihat Asya

 

Biz, kısık sesleriz... minareleri,

Sen, ezansız bırakma Allahım!

Ya çağır şurda bal yapanlarını,

Ya kovansız bırakma Allahım!

Mahyasızdır minareler... göğü de,

Kehkeşansız bırakma Allahım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,

Müslümansız bırakma Allahım!

Bize güç ver... cihad meydanını,

Pehlivansız bırakma Allahım!

Kahraman bekleyen yığınlarını,

Kahramansız bırakma Allah'ım!

Bilelim hasma karşı koymasını,

Bizi cansız bırakma Allah'ım!

Yarının yollarında yılları da,

Ramazansız bırakma Allah'ım!

Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,

Ya çobansız bırakma Allah'ım!

Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;

Ve vatansız bırakma Allah'ım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,

Müslümansız bırakma Allah'ım!”

 

 

  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halil Mert Arşivi