Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

Suriye harap olduktan sonra…

Suriye harap olduktan sonra…

Sözün orijinali şudur: “Ba’de harâbu’l-Basra” (Basra harap olduktan sonra).

Guta’da kimyasal silah kullanıldı diye ABD Suriye’ye müdahale ediyor. Önceki gün askeri tesisleri İsrail aracılığı ile vurdu.

Şimdi de daha büyük operasyon yapacakmış! Ülke harap olmuş, her yer yıkılmış, yüzbinlerce insan ölmüş, milyonlarca insan evsiz, yurtsuz kalmış bu aşamadan sonra müdahale edecekmiş ABD. Etsen ne olur?

KANSER HER YANI SARDIKTAN SONRA OPERASYON

Durumu şuna benzetiyorum.

Vücutta habis bir ur tespit edilmiş. Kanserli hücreleri almak için ameliyat kararı alınmış. Hasta ameliyat masasına yatırılmış, karnı açılmış. Tam o esnada doktor operasyon yapmaktan vazgeçiyor. Kanserli hücre alınmıyor, hastanın karnı dikiliyor ve öylece bırakılıyor. Enfeksiyon kapıyor, kanserli hücre vücudun her yanına yayılıyor, tüm organlar perişan oluyor.

Obama döneminde, Guta’da kimyasal silah kullanıldığında (ki ABD’nin kırmızı çizgisiydi), operasyon kararı alan ABD, tam olarak bunu yaptı ve son saatlerde kanserli hücreyi almaktan vazgeçti. Türkiye ve müttefiklerini yüzüstü bıraktı. Suriye’nin enfeksiyon kapmasına, kanserli hücrenin her tarafa yayılmasına neden oldu.

Trump ‘korkak ve beceriksiz’ dediği Obama’nın bu tavrını önceki gün sosyal medya hesabından resmen duyurdu. Esed’e ‘hayvan’ diyerek hem de.

BÜYÜK BİR AÇMAZA GİRDİK

Çocukların kimyasal silahla öldürüldüğü bir savaş bu. Hem de Müslüman çocuklar. Hem de Müslümanlar eliyle öldürüldü. Bu ayrı bir utanç olarak tarihe geçti.

Şimdi sözüm ona ABD kimyasal silahla sivillerin öldürülmesine tepki gösteriyor. Yalan… Çocukların, sivillerin, kadınların öldürülmesine zerre kadar acımıyor ABD ve müttefikleri. Umurunda değil.

7 yıla giren savaşta enfeksiyon kapmış bedeni daha da perişan etmekten başka bir şey yapmadı ABD. Rusya’nın da ondan aşağı kalır yanı yok. Şimdi, ‘ABD müdahale ederse karşılık veririz’ diyor Rusya. Kimyasal silah kullanan Esed rejimine diyeceği bir cümle yok mu?

Şimdi içine düştüğümüz açmaza bakın. ‘Çocuk katili Esed’i ABD vursun mu vurmasın mı?’ diye tartışıyoruz. ABD’nin Suriye içine fiziki olarak girmesi, PKK’nın daha da güçlenmesi ve ülkenin parçalanması demektir. Peki Esed Guta’da olduğu gibi, kimyasal silahla çocuk öldürmeye devam mı etsin?

Rusya bize Afrin’de yardım ediyor ama Guta’da da Esed’e yardım ediyor. O zaman Rusya’ya bir şey diyecek miyiz, demeyecek miyiz?

Kanserli hücrelerin her yanı sardığı kirli bir savaşta, nereye müdahale edeceksiniz, hangi organı kurtaracaksınız? Tarih böyle kirli bir savaş görmedi.

HERKESİN BİR HESABI VAR AMA HİÇBİRİ ÖLEN ÇOCUKLAR İÇİN DEĞİL

ABD’nin derdi Rusya’yı sıkıştırmak, Suud’un derdi İran’ı sıkıştırmak, Mısır’ın derdi Türkiye’yi sıkıştırmak, İsrail’in derdi Gazze’yi işgal etmek, daha çok Filistinli öldürmek, Golan tepelerinden Suriye içlerine inmek… İran’ın derdi daha da yayılmak, Rusya’nın derdi sıcak sularda yüzmek…

Herkesin bir derdi, bir hesabı var anlayacağınız. Ancak kimse, bu devletlerin kimyasal silahla öldürülen çocuklara acıdığını söylemesin! Kimsenin böyle bir derdi yok! Olmadı, bundan sonra da olmayacak. Milyonlar gözlerinin önünde ölse, çıkarına zarar vermemişse kılını kıpırdatmaz bu devletler.

Kimse kusura bakmasın, bu savaşta ne kadar hata yapmışsak yapalım, ne kadar yanlış karar almışsak alalım, Türkiye vicdanın sesidir, mazlumun sığınacağı limandır.

Bu dünyada kapsını bu kadar rahat mazluma, göçmene, mülteciye açan başka bir devlet yoktur. Bu miller kadar mazluma ağlayan, yardım eden kimse de yoktur.

GÜÇLÜ ÜLKE OLMAMIZA ENGEL OLANLAR

Gelin görün ki gücümüz yetmiyor bazı şeylere.

Gelin görün ki, bu devletlere haddini bildirecek askeri kuvvetimiz, ekonomik gücümüz, sahada adamımız yok.

Ben işte buna isyan ediyorum.

Tüm bu adaletsizlikleri görüp, bu ülkenin dünya devleti olması için çalışmayan, üretmeyen, çaba harcamayan insanlarına isyan ediyorum.

Burası kale gibi sağlam olacak ki, burası sarsılmaz bir güç olacak ki, burası çelikten bir savunma hattı olacak ki dünyaya sözümüz geçsin.

Bu, ayrışmadan değil, birlikten geçer.

Bu, fedakarlıktan geçer.

Bu, toplumu bir arada tutmak, kaynaştırmak, barıştırmaktan geçer.

Bazılarının kişisel hesapları yüzünden, bazılarının ikbal derdi yüzünden, bazılarının kifayetsiz muhteris ruhları yüzünden bu ülke istenildiği gibi güçlenemiyor.

İşte ben buna isyan ediyorum.

Sonra 10 bin kilometre öteden ABD, 4 bin kilometre öteden Rusya gelip, toprağımıza karışır, böler, parçalar, keyfine göre devletçikler kurmaya kalkar.

Guta’da kimyasal silahla ölen çocuklara bir biz yanarız, biz ağlarız, biz dövünürüz ama öteye gitmek için başka şeyler lazım artık bu ülkeye.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi