İbrahim Karagül

İbrahim Karagül

Bir kelimeden

Bir kelimeden

​1952-53 ders yılına ait bir ilkokul karnesi geçti elime. Zonguldak ili, Karaelmas matbaası. Dersler arasında tabiat bilgisi de var. Ne güzel. Bir de ev idaresi dersi. Bu hassasiyet devam etseydi, hesapsız kredi kartı kullanımı nedeniyle düzeni bozulanlar azalırdı belki. Şunu da söylemiş olalım: Tutumlu olmak, dikkatli harcama yapmak değildir sadece. Tutum eşittir tavır.

Bizi asıl ilgilendiren ise düzgünlük dersi. Evet, düzgünlük. Böyle bir ders varmış. Bilmiyordum.

Birkaç gündür bunu düşünüyorum. Bu kelimeler birbiri ardına uyumla sıralanıyor: Doğru, düzgün ve dürüst.

Düzgünlük dersini bir büyüğüme sordum. “O vakitler velilerin en büyük korkusu, çocuklarının bu dersten zayıf not almasıydı” dedi. Demek ki böyle bir dünya varmış.

Düzgün kelimesi aynı anda birçok anlama birden geliyor. İntizam, düzenli olma, kuvvetli karakter, sağlam şahsiyet, dürüstlük gibi. Bu mertebede olmayı kim istemez? “Düzgün bir insandır, ona güvenebilirsin.”

***

Kalbimiz ile aklımız arasındaki yol kapanırsa, ne yaptığını bilemez hale geliriz. Yolu açık tutabilmek için sade yaşamak, sahici ve samimi olmak, gönlümüzü kalabalık hale getirmemek şarttır.

Cahit Koytak, “Kendini azaltırsan / İçine herkes sığar” diyor. (Alçak Sesle ve Divanece, Vadi Yayınları, 2018, sayfa 232.) Kendini azaltmak nedir? Bunu düşünüyorum. Gereksiz meşgale ve sunî ilişkilerden uzak durmak, abartılı dünya telaşından kaçınmak, yarın endişesini asgari seviyede tutmak içimizi daha ferah hale getirir. Maddiyat, maneviyatın önüne geçerse eğer, sevgide öncelik canlılardan cansızlara doğru değişirse, buradan itibaren yol bozulmaya başlar. Gidişat düzgün olmaz.

Hakkına razı olmayan insanların kalpleri daima kalabalık, zihinleri karışıktır. Bunu da bir kenara yazmış olalım. Fırsat doğmuşken şunu da ilave edelim hemen: Bazı kimseleri kendisinden başka hiçbir şey ilgilendirmiyor. Uzaktan bakınca ilgileniyor görünüyorlar. Kendi kendini kalabalık yapmak herhalde buna denir.

Dünya, hakikatli insanlar için güvenli bir yer değildir. Onca eğri şeyin ve yanlış tabelanın arasında doğru yol almak, başarıyı da aşan bir durumdur.

İstikamet üzere olmanın, düzgün ve dürüst bir hayat yaşamanın vecibelerinden biri de adalettir. Bir düşünelim: Her şeyi unutur, haksızlığı unutmayız. Belki de bu yüzden dünyadaki en kıymetli şey, adaletin yerini bulmasıdır.

İlgili ve ilgisiz. Bize bütün bunları yazdıran yalnız bir kelime oldu: Düzgünlük. Galiba biraz tenhalığa ihtiyacımız var.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Karagül Arşivi