Zaman zaman sorarım kendi kendime: Bir kısım muhalif basın düpedüz namussuz mudur yoksa yalnızca dıngıl mı?
Meral Hanım Kayseri'de miting yapmış, kamera kürsünün dibine kadar girince ortalık "hıncahınç" görünüyor.
Oysa tepeden de çekmişler, "örümcek kameradan" falan, meydan bomboş.
Kürsüye yakın yüz kişi var yok.
"İzdiham" diye satıyorlar bunu...
Bu tür sahtekârlığı televizyonda yapmak da kolaydır: İki yüz kişiye soru yöneltirsin, yüz doksan kişinin cevabı senin istemediğin yönde çıkar, montaj masasında onları çöpe atarsın, senin beğendiğin on cevabı peşpeşe yayınlarsın, herkes ama herkes o yönde düşünüyormuş gibi görünür.

***
Muhalif basına soralım:
Muharrem İnce cumartesi günü neler yapmış?
Kendisini "Amerika'dan" gene aramışlar mı?
Trump'la mı görüşmüş yoksa Rihanna'yla mı?
Hayır efendim, önemli işler başarmış.
Eşiyle birlikte iftar alışverişi yapmış. (Gizli mesaj: Solcu molcu ama orucunu da tutuyor maşallah.) Okuyalım:
"CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce markete giderek iftar alışverişi yaptı.
Ankara'daki temasları nedeniyle miting programlarına ara veren İnce, eşi Ülkü İnce'yle Çankaya ilçesi Yaşamkent Mahallesi'ndeki evinin karşısında bulunan markete giderek iftar alışverişi yaptı.
Markette bazı vatandaşlar tarafından 'hoş geldiniz' diye karşılanan İnce bir çocuğu severek vatandaşlarla fotoğraf çektirdi.
Reyonlardaki ürünleri ve fiyatları inceleyen İnce, Ramazan pidesi ve iftar için ihtiyaçlarını aldı.
İnce, kasada ödemeyi yaptıktan sonra market poşetlerini eşi ile taşıyarak evine gitti." Haberin bazı unsurları yerinde, bazıları eksik kalmış.
Bir kere, iftarlık alıyor. Yani öğle vakti yemeyecek, ezanı bekleyecek.
Müslüman adam.
İkincisi, vatandaşlar ona sevgi ve saygı gösteriyorlar.
Demek ki durumu sağlam.
Üç, bir çocuk sevmiş. Şefkatli, babacan bir adam. Başkan baba.
Dört, pide almış. Ekmek değil. O raconu da biliyor.
Beş, kasaya para ödemiş, yani nevaleyi alıp da kaçmamış, namuslu adam.
Altı, poşetleri ailece kendileri taşıyorlar. Alçakgönüllü, halk adamı, halktan biri.
Fakat bazı bilgiler de eksik kaldı: Pidenin yanında pastırma almış mı? Sucuk almış mı?
Hurma almış mı? Hazır çorba almış mı? Domates almış mı?
Peynir almış mı? Zeytin almış mı? Güllaç almış mı?
Muhalif basın, bunu da yazın.
Gelecek sefere daha önemli Muharrem haberlerinizi de bekleriz:
Ensesini kaşımış mı? Ceketini iliklemiş mi? Ayakkabısını bağlamış mı? Evden çıkmadan küçük su dökmüş mü? Ellerini yıkamış mı?
Bizi niçin bu bilgilerden mahrum ediyorsunuz kardeşim?

Günün mucizesi
"Bugün bir uçak geçti cezaevinin üstünden, el salladım, yolcular da pencerelere toplaşıp 'Aaa! Demirtaş!' deyip bana el salladılar."
Selahattin Demirtaş