İbrahim Kahveci

İbrahim Kahveci

Planlama şart!

Planlama şart!

Elbette geleceği Allah bilir. Ama geleceği bilememek nedeniyle bir plan yapmayacak mıyız?

Mesela 3. Havalimanını yaparken, bir planlama ile bütüncül bir proje sürdürebiliriz. Liman açıldığında, toplu ulaşım gibi gerekli ihtiyaçların en azından azamisi karşılanmış olur.

Siz bir plan yapıyorsunuz ama sonrasında planınız hiçbir işe yaramıyor olabilir.

Böyle durumlar da var.

Mesela bu yıl Karadeniz’de fındık üreticilerinin bütün planları alt-üst oldu. Öncelikle fındık zaten belirli bir rakımın altında nerede ise hiç olmamış. Yüksekte yaşayanlar ise rekor rekolte ile karşı karşıya. Ama kimse Ahmet-Mehmet ayrımı yaparak fındık analizi yapmıyor.

Ürün var mı?

Var…

Gerisi bölgenin paylaşım sorunu. Yok, altta kalanlar ürün alamamış, yok yukarıdakiler çok ürün almış.

Millet birbirinin plansızlığı ile mi uğraşsın, yoksa plansız bir politika sonucu hala fiyatı artmayan ürüne mi yansın.

Türkiye’nin en önemli döviz kaynağı, tarımsal ürün ihracatının bir numarası. Ürün bizde ama fiyat müşteride.

Siz bir üretici olarak plan yapıyorsunuz ama asıl planı büyük müşteri yapıyor. Sizin yaptığınız plan önce hava şartlarına, sonra da alıcı davranışına bağlı.

Bu kadar çok değişkenli ortamda nasıl bir plan yapılabilir ki… En iyisi süreci zamana bırakmak ve olanla yetinmek. Daha da olmadı ise, köydekilerle yetinmek. Yani önceki gün değinmeye çalıştığım konu: Öz değerleri yeniden keşfetmek.

***

Son günlerde ekonomiye ilişkin önemli açıklamalar geliyor. Sıkı maliye politikası uygulanacak ama bu sefer özel sektör sıkılmadan.

Kısaca diyorlar ki, Ankara olarak biz kemer sıkacağız.

Teknolojiye, bilime, ihracata, katma değere yansımayan yatırımlar planlanmayacak.

Artık her bayramda bayram ikramiyesi verilen emeklilerden de ses geliyor: “Bu ülke için bir maaşımızı almayalım”.

Kamu personeli de benzer sesleri dile getiriyor: “Emeklilerin bir maaş almadığı yerde, bizde bir maaşı devletimize bırakalım.”

Burada sorun özel sektörde. Ağır vergi yükleri ve artan üretim maliyetlerini düşürücü önlemler bekliyorlar. Kısaca iyi bir plan ve yol haritası gerekiyor.

Toplumsal fedakarlık, toplumsal liyakat isteğini artırıyor. Toplum kenetlendikçe, sorunların çözümünde de geçmişten bugüne hataların düzeltilme isteğini ortaya çıkartıyor.

Geniş bir plan ve program ihtiyacını TOBB ve TÜSİAD ortak sesle dile getirdi. Ama dile getirilmeyen o kadar istek var ki… O sesleri de sosyal medyada görebiliyoruz.

Artık hiçbir kamu ihalesinin dövizle yapılmaması gibi.

***

Anadolu’da çok güzel anonim sözler vardır. Mesela “Ayağını yorganına göre uzatmak” gibi. Artık ya ayağımızı yorganımızın boyuna göre uzatacağız, ya da yorganımızın boyunu uzatacağız.

Uzun yıllar başkasının yorganı ile ayaklarımızı uzatıyorduk.

Bugüne kadar yastık altını hep dile getirdik ama artık yorgan meselesine uzanıyoruz.

Zaten asıl sorunumuz da o yorganın boyu.

Bugün yeni bir planlama zamanı.

Yeniden ülkenin geleceğini planlamak gerekiyor. İş modellerini belki de yeni baştan gözden geçireceğiz. Belki de eski modelleri de elden geçireceğiz.

Ama topluma vereceğimiz mesaj, bizim yapacağımız reel hareketlere bağlı. Sözlerde kalacak plansız açıklamalar, yarın bizi bir kez daha hava şartlarına bağlayacaktır. Tıpkı Karadeniz’de olduğu gibi…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Kahveci Arşivi