Mustafa Selçuk

Mustafa Selçuk

Se­bep bu­lun­du!

Se­bep bu­lun­du!

Tamam, dün­ya­nın çi­vi­si­ni çı­kar­tan fi­nan­sal çö­küş, bi­zim ül­ke­yi de sil­ke­li­yor. Ci­ro­lar dü­şü­yor, kâr­lar aza­lı­yor. Öden­me­yen çek­ler, ip­tal edi­len si­pa­riş­ler ve na­kit dar­lı­ğı es­na­fın sa­na­yi­ci­nin ne­fe­si­ni da­ral­tı­yor. La­kin, eğ­ri otu­rup doğ­ru ko­nu­şa­lım. Öde­ne­me­yen her çe­kin, da­ra dü­şen her iş­let­me­nin, çı­ka­rı­lan her iş­çi­nin gü­na­hı­nı he­men “kri­ze“ yük­le­mek pek de doğ­ru de­ğil. He­sa­bı­nı iyi yap­ma­yan, plan­sız prog­ram­sız iş­le­re gi­ren, öz­kay­nak bi­rik­tir­me­den “ha ba­bam de ba­bam“ borç­la­na­rak iş ya­pan­la­rın da­ra düş­me­si­nin se­be­bi kriz mi, ken­di ha­ta­la­rı mı aca­ba?
****
Kriz, ha­ta­la­rı, plan­sız­lık­la­rı, ba­şa­rı­sız­lık­la­rı ör­ten bir yor­gan olu­yor as­lın­da... Ha­ni kar yağ­dı­ğın­da her­şey be­ya­za bü­rü­nür, çöp yı­ğın­la­rı, bo­zuk yol­lar hep o “ör­tü“nün al­tın­da gö­rün­mez olur ya... Kriz de öy­le bir ör­tü olu­yor ba­zı­la­rı­na... Yan­lış­la­rın, he­sap­sız­ca borç­lan­ma­nın, ol­ma­ya­cak ha­yal­le­rin pe­şi­ne ta­kıl­ma­nın so­nun­da “za­ten mu­kad­der olan ba­şa­rı­sız­lı­ğın“ mü­seb­bi­bi bu­lu­nu­ve­ri­yor: Kriz!
****

Eko­no­mik kriz­ler ti­ca­re­te, üre­ti­me za­rar ve­ri­yor. Aza­lan ser­ma­ye­ler, da­ra­lan pa­zar­lar, kay­bo­lan ya­tı­rım iş­ta­hı ik­ti­sa­di bü­yü­me­yi sek­te­ye uğ­ra­tı­yor. Ama bir yan et­ki­si da­ha var kri­zin, ge­nel­lik­le göz­den ka­çı­rı­lan: İş­let­me­le­rin ken­di ha­ta­la­rı­nı, nok­san­la­rı­nı gör­me­le­ri­ni en­gel­li­yor. Sis­te­mik yan­lış­la­rın or­ta­ya çık­ma­sı­na, ha­ta­la­rın dü­zel­til­me­si­ne, sis­te­min ak­sa­yan ta­raf­la­rı­nın ona­rıl­ma­sı­na ma­ni ola­bi­li­yor. Ve ta­bi­i ha­ta­la­ra se­bep olan­la­rın da “kriz ka­la­ba­lı­ğı­na ka­rı­şıp“ göz­den kay­bol­ma­la­rı­na im­kan ve­ri­yor. Oy­sa kriz iyi bir tur­nu­sol ka­ğı­dı­dır. Za­ten var olan ha­ta­la­rın, ya­pı­lan yan­lış­la­rın or­ta­ya çık­ma­sı­nı ça­buk­laş­tı­rır. Oku­yu­cu­lar ba­zen kı­zı­yor ba­na; otur­du­ğum yer­den ah­kam kes­ti­ği­mi, kri­zi ha­fi­fe alıp çe­ki­len sı­kın­tı­yı kü­çüm­se­di­ği­mi söy­lü­yor­lar. Hal­bu­ki, 2001’i de şim­di­ki kri­zi de en şid­det­li­sin­den his­set­ti­ren bir mes­le­ğim var. Ve kri­zin ya­kı­cı­lı­ğı­nı “çok ya­kın­dan“ ya­şa­yan bir po­zis­yon­da­yım. Ama “kri­zin ver­di­ği za­rar“ ile “ha­ta ve ba­şa­rı­sız­lık­la­rın ver­di­ği za­ra­rın se­be­bi­ni kri­ze yük­le­mek“ ara­sın­da­ki “ha­ya­ti“ far­kı “far­ket­mek“ ge­rek­ti­ği­ni dü­şü­nü­yo­rum. Ha­yat ba­na -en azın­dan- bu­nu öğ­ret­ti.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Selçuk Arşivi