Bu haber bir felakettir!
Bu haber bir felakettir. Veya şöyle demek de mümkün, bu bir felaket haberidir. Felaket habercisi haber, gündemin harareti içinde eridi gitti. Asıl gündem oyken her musibetin temelinde de esasında o varken siyaset, ekonomi, magazin ve spor gündemi temel gündemi en alt sıralarda bile tutundurmadı.
Oysa...
Sempozyum yapılacaksa ona dair olmalı, konferans, panel, televizyonda açık oturum ve sosyal aydınlatma faaliyetleri çerçevesine ne giriyorsa orada evvela o görüşülmeli.
Neden söz ediyoruz?
Felaket ne?
Felaket o ki...
1 dakikada 4 kişi boşanmakta!..
Dünyada mı? Hayır, Türkiye’de. Yanlış okumadınız. Türkiye’de, yurdumuzda. 1 dakikada 4 çift boşanmakta. Bir başka söyleyişle. Bu topraklarda hiç görülmedik bir şey yaşanıyor. 15 saniyede bir aile çöküyor. Bu ne demektir? 15 saniyede iki dul meydana geliyor. 15 saniyede iki kırgın, belki küs belki düşman iki insan hasıl oluyor. 15 saniyede en az bir çocuk, yaşının çok üstünde problemler yükleniyor. 15 saniyede bir kişi nafaka ödemeye mahkum oluyor. 15 saniyede bir kişi yeni bir eve ihtiyaç duyuyor. Bunalım, alkol, cinayet ve başka şeyler beklenen işlerden oluyor
Hürriyet değil, başıboşluk özendirilmekte. Nikâhsızlık özendirilmekte. Hayat eşittir şehvet anlayışı beyinlere şırınga edilmekte. Bunun neticesinde aldatmalar çoğalmakta. Aileyi ayakta tutan değerler, kitle iletişim araçlarında horlanmakta, yerilmekte, aşağılanmakta. 2050’ye varmadan yurdumuzda nüfusun önce duracağını sonra gerilemeye başlayacağını daha önce yazmıştık. 40 yıl sonra gerileyen bir nüfus ve milyonlarca boşanmış çift, on milyonlarca aile yuvasından kopuk çocuklar Türkiye’si. O çocuklar, bir daha hiçbir bayramda anne ve babalarıyla aynı sevimli çatı altında olamayacaklar. Ağız tadı zehir tadıyla yer değiştirecek.
Biz bu manzarayla mı büyük Türkiye olacağız? Bu manzarayla mı Anadolu’ya gelişimizin bininci yılı 2071’de tekrar süper güç olduğumuzu ilân edeceğiz... Hanımefendiler, beyefendiler, devleti yönetenler, gemi su alıyor. Şimdiden haber veriyoruz. 40 sene sonranın tedbiri bugünden alınır.
Medeni Kanundaki evlenme-boşanma hukukunun temeli Katolik kiliseye dayanır. Hocalarımız fakültede bize böyle öğrettiler. Güya İslamiyet’teki boşanma kolaylığına tepki olarak boşanmanın âdeta imkânsız olduğu bir sistemi almışlardı. Fakat kolay denen, erkeğin iki dudağı arasında denen o dönemlerde bu boşanmaların binde biri yoktu.
Çare nedir?
Çare öğretmenle imamın, ilahiyatçıyla psikoloğun, hukukçuyla din adamının, yazarla vaizin barışmasında, buluşmasında görüşmesinde. Çare medeni kayıtla dinî nikâhın aynı kalemle hallinde. Medyanın reyting, tiraj ve tıklama uğruna cemiyetin temeline kezzap dökmemesinde. Ebeveynlerin şuurunda. Çare sabrın güzelliğini öğrenmekte.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.