Olmayacak şeyleri istemeyin

Olmayacak şeyleri istemeyin

"Keşke görünmez adam olsaydım, keşke filan kadar zengin olsaydım, keşke filan gibi güzel olsaydım, keşke filanın makamında ben olsaydım" diyerek iç çekmeyin.

Erkekler, "Keşke kadın olsaydım" demesin. Kadınlar da, "Keşke erkek olsaydım" demesin.

Deseler de kendilerini üzmekten başka değişen bir şey olmayacak.

Güreşte, halterde, koşuda, güzellikte, akılda, şiirde, mimari de hepsinde dünya birincisi olayım demeyin.

Boyunuz, kilonuz, gözünüz, kulağınız ve diğer organlarınız yalnız size aittir ve dünyada benzeri yoktur.

Parmak çizgileriniz, ses telleriniz gibi kanınız, karakteriniz, duygularınız, düşünceleriniz dünyada hiçbir insanla tıpatıp aynı değildir.

Hayalleriniz, uykularınız, sevgileriniz, nefretleriniz dahi herkesten ayrıdır.

Kendi parmak çizginizi silip başkasının parmak çizgisini kendi parmağınıza takmanız nasıl mümkün değilse, başkası olmanız da mümkün değildir.

Siz, yemeniz, içmeniz, havanız, suyunuzla kendi bedeninizin gıdasını bedeninize verdiğiniz gibi kimlik ve kişiliğinizin gıdaları vardır ve herkesten ayrıdır ve size özel diyeti vardır.

Aynı sebepten dolayı hastalanan insanlara doktorlar, bünyelerine ve yaşlarına göre ayrı dozda ilaç verdiği gibi bütün insanlığın şifası olan Kur'an-ı Kerim dahi insanların alım gücüne göre onda etkili olur.

Allah'ın kendisine verdiği özellikleri işletsin.

Allah'ın yarattığı insanlar arasındaki farklılık insanlık için rahmettir.

Hepimizin aklını, gücünü, anlayışını, sevgisini, nefretini aynı ölçüde yaratsaydı dünya çekilmez olurdu.

Bir gül veya denize bakan beş milyar insan, aynı kelimelerle aynı şiiri yazardı.

İki güreşçi ölünceye kadar birbirini yıkamazdı. Beş milyar insan koşuya başlama isteğini aynı anda duyar, koşar ve aynı dakika, saniye ve salisede varırlardı.

Hepsi aynı rengi sever, aynı planda ev yapar, aynı şeyleri yer ve aynı anda cinnet geçirirdi.

Yani ayrı özelliklere sahip olmamız dengeyi sağlıyor.

Anadolu insanı bu ayeti "Her akıl bir olsa koyuna çoban bulunmazdı" diye atasözü halinde Türkçeleştirmişler. Kadının iyiliklerinin karşılığı kendine aittir, kötülüklerinin cezası da kendine aittir. Erkek için de aynıdır. Allah katında değerleri aynıdır. İmanları, ihlasları ve amelleri oranında Allah'a yaklaşırlar.

Sevgili Peygamberimiz buyurur: "....Her şeyde hayır vardır. Sen sana faydalı olanı yapmaya çalış. Allah'tan yardım iste. Tembellik ederek acizlik gösterme. Başına bir iş geldiğinde "Keşke şöyle yapsaydım böyle olurdu" deme. "Bu Allah'ın takdiridir. O dilediğini yapar" de. Çünkü "Keşke" kelimesi şeytanın eylemine yol açar" buyurmuş.

Müslim, Kader, bab 34, hadis 2264 (Türkçe tercemesi var)

İbni Mace hadis 79,4168 (Türkçe tercemesi var)

Ahmet, Müsnet 2/366,370

Bu konuda Tahavi bundan bin yüz sene önce "Müşki-ül-âsâr" isimli eserinde1/100 üç sayfalık bir makale yazar ve "Keşke"nin temenni için söylenebileceğini, pişmanlık için söylenemeyeceğini iki tarafında delillerini Kur'an ve sünnetten getirerek açıklar.

Temenniye örnek olarak Hayali'nin:

Keşke sevdiğimi sevseydi kamu halkı cihan

Sözümüz cümle heman kıssa-i cânân olsa.

Yani: Keşke benim sevdiğimi bütün insanlar sevseydi, herkesin anlattığı o olurdu.

Geçen günleri geri getirmek mümkün olmadığından geçmişe pişmanlığın faydası olmadığından "Keşke" demeyelim ve demeyecek işler yapalım.

Rabbimiz buyurur: "Allah'ın, sizi kendisiyle birbirinize üstün kıldığı şeyleri istemeyiniz. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından pay vardır. Allah'tan fazlasını isteyin. Muhakkak Allah her şeyi bilendir." (Nisa süresi 32)

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi