Rahim Er

Rahim Er

Aldatan kimmiş?

Aldatan kimmiş?

Önce liderlerin dikkatli olmalarını, siyasette kirliliğin alıp başını gittiğini yazacaktık. Ama kirlilik hemen her alanda. Siyaset bütünün bir parçası. Belki en fazla göz önünde olanı. Aile bile tehlikede. Ergenekon bir büyük kirlilik. Nereye kadar gidecek, nasıl bitecek meçhul derken birden tahliyeler oldu. Bu tahliyeleri sokaktaki adam bizlerle paylaşmak istiyor. Dediği şu: “Ne oluyor, Ergenekon sulandırılıyor mu?..” Sanıklar aynı şekilde düşüyor ve aynı hastane tahliyelerine esas olacak aynı raporları veriyor. Bugün tahliye olan iki gün sonra tekrar tutuklanıyor. Mahkemeler bizden-sizden diye naklediliyor. Her ne ise. Problem yargıda olduğu için dâvâ bitince tafsilatlı yazmak üzere şimdilik bu kadar. Ne var ki şunu demeli, yargı son teminat, zerrece halel gelmemesi lazım. Bunu da en önce bizzat mensupları, medya, bilirkişiler ve hekimler hassasiyetle korumalı.
Rüşvet öteden beri başımızın derdi. Bunu kimse önleyemedi. Belki zaman zaman azaldı, fakat asla bitmedi. Bir hatırlayınız, Fuzuli’nin selamı, rüşvet olmadığı için alınmamış.
Vaziyete bakın dosyalar havada uçuşuyor. Bir siyasetçi diğerinin yolsuzluğunu ortaya çıkartmakla meşgul. Öyle ki sözü edilen yolsuzluklar tezgâhtan iki elma çalma şeklinde değil, trilyonlar konuşulmakta. Yarısı doğru olsa yine felaket. Herkes belediye meclisinde görev almak istiyor. Ne fedakârlık ama. Belediye şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olabiliyorlarmış.
Sonuçta fatura liderlere çıkıyor. Kimse yarın belediye başkanı veya meclis üyesini vs. tanımaz. Onun için yolsuzluğu, suiistimali kim, ne zaman ve nerede yaparsa yapsın gözünün yaşına bakmamalı. Şu manşetler yarınlara kalacak. 10-50 sene sonraki araştırmacılar bu haberlere bakıp bugün için ne diyeceklerdir? Herhalde rahmet okumayacaklar. Lanetle rahmet ne de yakın kelimeler.
Maalesef çıkarcı her partiye sızabiliyor. Bunun örneklerini hep beraber gördük.
Adliyenin de hastanenin de kışlanın da Bâb-ı alinin de siyaset mecralarının da temiz olması şart. Bu bakımdan her lider teşkilatına tam hakim olmalı. Kim ipe çekilecekse kendileri bizzat bunu yapmalıdır. Merhametten maraz doğar. Öz evladını feda edebilen Sultanlar olmasaydı, bu devlet bugün yoktu.
Elimizi nereye atsak kara bulaşıyor.
Bir de sahte, riyakârca lider aşkı sergilenmekte ki demeyin gitsin. Bismarc’ın sözünü hatırlamakta yarar var:
-Bir mıh bir nala, bir nal bir ayağa bir ayak bir ata, bir at bir kumandana, bir kumandan bir orduya, bir ordu bir millete mal olur. Veya bir izmarit bir koca ormanı yakar. Yahut bir damla necis su, bir tanker zemzemi içilmez yapar.
Herkes imtihanda.
Yeri gelmişken şu notu paylaşmalıyız...
Hacı Ömer Sabancı, neden oraya yazmış, neden şehrin meydanına, fabrikasının duvarına değil bilmiyoruz ama söz güzel. Zincirlikuyu’daki kabrinin giriş kapısı üzerinde şöyle bir cümle var:
-Aldatan eşektir.



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi