Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Düşünmek bile istemiyorum

Düşünmek bile istemiyorum

İki sene önce bir boğulma tehlikesi geçirdim. Arkadaşım güçlükle çıkardı ve iki gün kendime gelemedim... O günlerde çok sıkıntılar geçirdim. Bir süre konuşmakta dahi zorlandım, olayı hatırlamaktan kaçındım, bu dramatik hatırayı unutmak istedim ama rüyalar beni hiç rahat bırakmadı. Geceleri rüyamda aynı şeyleri yaşar ve irkilerek uyanırdım. Bu yıl içersinde bir psikoloğa gittim ve bana yaşadığım olayı anlatmam, korkularımla yüzleşmem konusunda teşvikte bulundu ama yapamadım. Olayı hatırlamak, konuşmak hayalime getirmek dahi istemiyorum. Bazen olayı yeniden açıyorlar konuyu dağıtıyor başka alanlara çekiyorum daha devam ederlerse ortamı terk ediyorum. Ama rüyalarım beni zor duruma düşürüyor. Normal hayatta kaçmayı başarırken rüyalara engel olamıyor ve olaya tekrar tekrar saplanıyorum. Yaşadığım durumu nasıl yorumlarsınız bilmiyorum ama ben artık bu korkulardan kurtulmak istiyorum... Bu konuda tavsiyelerinizi bekliyorum. F. Zeybekoğlu

Kaçınma tepkileri gösteriyorsunuz

Korkularımız bizi koruyan ve başımıza gelebilecek tehlikelere karşı kalkan görevi üstlenen bir uyarı sinyalleridir ve çoğu zaman bizleri uyarırlar. Hastalanmaktan korktuğumuz için sağlığımıza dikkat ederiz, iflas etmekten korktuğumuz için işimize gerekli ihtimamı gösteririz, cezadan korktuğumuz için ibadetlerimizi yerine getirmeye çalışırız. Bu anlamda korkularımız hayatımızı koruma noktasında birer kılavuzdurlar. Ancak bu durum hayatımızın dengelerini sarsar hale geldiğinde ve itidal sınırlarını aştığında bir sorun olarak ortaya çıkıyor. Yani korkularımız hayatımızı olumsuz yönde etkiliyorsa bu bir sorun olarak görülebilir ve böyle bir durumda çözüm yolları üzerinde durulmalıdır.

Esasen mekanizmamız, bizleri yaşadığımız acıdan koruyacak biçimde programlanmıştır. Olayı hatırlamaktan korkmanız, ve bir daha aklınıza dahi getirmeyi istememeniz mekanizmanın acıya karşı kaçış ve koruma pedallarını devreye sokmasıyla ilgili olabilir. Böyle zamanlarda olayı düşünmek istemezsiniz, hatta konuyu açtıklarında ortamı terk ederek uzaklaşmayı düşünürsünüz. Çünkü hatırladığınızda acı yaşamaktasınızdır, acı sizin hayat dengenizi sarsmaktadır...

Size, psikoloğun tavsiyelerine uyarak korkunuzla yüzleşmeye çalışmanızı tavsiye ederim. Bunu yine uzman desteğiyle sağlayabilirsiniz. Kaza anında yaşadığınız olayı aktararak, duygusal boşalım ve rahatlama yaşayabilir, olayın yeniden canlandırarak şokunu atabilir ve yüzleşerek korkuyu normalize edebilirsiniz. Ancak bütün bunları yapabilmeniz için gerekli olabilecek zamanı üretmeniz ve kendinizi disipline etmeniz şart...

Liderlik özelliği var
6 yaşındaki oğlum grup içinde her zaman lider oluyor ve çocukları yönlendiriyor. Bu yıl anaokuluna gönderdim burada da arkadaşlarını yönlendiriyor, oyunları başlatıyor, sonlandırıyor filan... Ama bu durum bazı arkadaşları arasında sorun ortaya çıkarabiliyor ve bu sorun bizlere de yansıyor... Oğlumun liderliğini kıskanan çocuklar, ona sataşıyorlar o da kendisini savununca annelerine şikayette bulunuyorlar... Geçen yıl buna bağlı olarak sürekli okula çağırıldım ve annelerin şikayetleriyle başaçıkmaya çalıştım. Onlara çocukların sorunlarını kendi aralarında çözebileceklerini söylüyorum ama beni anlamıyorlar. Neyse anaokulu bitti bu yıl ilkokula başlayacak. Ama ben yine endişeliyim. Acaba aynı sorunları yine yaşar mıyım? Oğlum yine sınıfı yönlendirmeye çalışır da anneler sorun çıkarırlar mı? Bütün bunları şimdilik bilmiyorum ama erkenden önlemimi almak istiyorum. Bunun için neler yapabilirim? H. Sucu

Müdahale etmeyin

Bu yaşlarda çocuklar kendi aralarında oyunlar kurarlar ve oyun içinde rollerini ve kişisel özelliklerini ortaya koyarak adeta kendilerini, istikbaldeki erişkin hallerini oynarlar. Bu kapsamda çocukların kişisel yapıları ve yetenekleri de ortaya çıkar. Kimileri sakindir, kimileri gergindir, kimileri güzel resim yapar, kimileri spora yatkındır... Oyunlarla ifade edelin bu zengin kişilik tablosu aslında insanın yeteneklerinin çok yönlülüğünü de ortaya koyar. Dolayısıyla insanlık kulvarında, lider özelliği taşıyan erişkinler de, çocuklar da vardır ve onlar çevrelerindeki kimseleri yönlendirirler... Liderlik, başkalarının davranışlarını yönlendirme ve kontrol etmektir. Lider kişi ise, bu yeterliliğe sahip olan insanlar üzerinde etki bırakan kimselerdir. Genellikle de bu kişiler zeki, çevik ve üretkendirler.

Çocuğunuzun lider özelliği taşıması bu şekilde bir sorun ortaya çıkarmamalı. Bunun için, çocuğunuzu doğru yönlendirebilir, oyunu başlatma ve takip etme noktasında görev üstlenebileceğini ama bunu yaparken arkadaşlarının da onayını alması, onların haklarını göz önünde tutması gerektiğini vurgulayın ve bu bilinci verin. Bunu yaptığınız takdirde çocuk bu özelliğini aktif olarak kullansa da etrafındaki insanlara haksızlık yapmayacaktır. Ancak bütün bunlara rağmen kendisine muhalefet eden arkadaşları da olabilecektir. Bu hayatın bir gerçeğidir. Burada bizlere düşen, kendi haklarımızı korumak ve karşımızdakilerin haklarına saygı göstermek ve bu kapsamda yeteneklerimizi kullanmak olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi