Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Dersimiz ‘Dersim’…

Dersimiz ‘Dersim’…

Bilenler bilir, eskiden şimdiki gibi elektronik aletler yoktu. Mesela 60'lı ve 70'li yıllarda müzik merakı olanlar 'pikap' alırlardı.

Meraklılarının bitpazarlarında bulabileceği bu aletlerde, iki tarafında birer şarkı bulunan 45'lik ya da toplam 10 civarında şarkı bulunan 70'lik (long play) plaklar 'çalınır' ve böylelikle müzik dinlenirdi.

70'li yıllarda Hollanda'da çalışan Amcalarımdan birisinin getirdiği pikapta, var olan plakları 'çalar' ve zamanın meşhur türkücülerinden birisinin söylediği bir türküyü de dinlerdik zaman zaman...

Türkünün adı Yansın Hozat'tı ve Almanya'da doldurulduğu anlaşılan plaktaki türkünün sözlerini, gayri ihtiyari ezberlemiştim.

Küçüklüğümden itibaren zaman zaman mırıldandığım türkü sözlerinin bir bölümü şöyleydi:

"Hozatın önünden çift ırmak akar

Kesilmiş kelleler insana bakar.

Yansın hozat yansın,

Hozatın gençleri intikam alsın."

Yıllar sonra, Dersim'le alakalı bazı şeyler okuyup, orada neler olup bittiğini öğrenince, türkünün ne demek istediğini nihayet anlamıştım.

90'lı yılların sonunda, bir televizyon programı sırasında biraraya geldiğimizde, türküyü plağa okuyan ismin o eserini hatırlamıyor ya da hatırlamak istemiyor oluşu da, ilgimi çekmişti.

Benim, ne olduğunu bilmeden yıllarca kendi kendime mırıldandığım ve neyi kastettiğini ancak yıllar sonra anladığım o sözler, kolaylıkla arkasında durulabilecek gibi değildi çünkü.

Yıllar yılı, bir yönüyle ilgili oldukları için zaten bilen ve bunun dışında da özellikle merak edenlerin haberdar olduğu Dersim konusu, CHP Milletvekili Onur Öymen'in sarfettiği bazı sözler sonrası, Türkiye'nin gündemine gelmiş oldu.

Belki dil sürçmesi idi; belki maksadını aşan sözlerdi veya belki de Emekli büyükelçi olan Öymen, hakikaten içinden geçenleri söyledi...

Ama onun Dersim'le alakalı sözlerinin başlattığı tartışma, Türkiye'de yaşamakta olan insanların çoğunun bilmediği, bilenlerin ise pek konuşmak istemediği Dersim konusunu gündeme getirdi.

Konuşulmasından bile ürkülen konu, çok uzak olmayan bir tarihte, sebep ne olursa olsun, kadın-çocuk demeden çok sayıda insanın öldürülmesiyle ilgili bir konu.

Onur Öymen'in sarfettiği sözlerin ve özellikle de takındığı tavrın, konunun tarafı olanları ve neler olup bittiğini bilenleri, ciddi şekilde rahatsız ettiği açık.

Öymen'in konuşması ve tavrından rahatsızlık duyanların tepkileri sürerken; sözkonusu konuşmayı alkışlayanlar arasında bulunan ve kendisi de Dersimli olan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bir ara Öymen'i istifaya davet edip sonra hizaya girmesi, meselenin bir başka ilgi çekici tarafı.

Esas ilginçlik ise Dersim meselesini takip ettikleri ve edecekleri açık olan çevrelerin metodlarında.

Bir kesimin temsilcisi oldukları iddiasıyla meydana çıkmış birilerinin, bu kesimin uğradığı zulüm ve haksızlıkları dile getirirken, başka bir kesime yönelik baskı taleplerini de ısrarla dillendiriyor olmaları, stratejik bir taktik midir, yoksa zaten esas hedefleri bu husus mudur?..

Dersim'de olup bitenlerden sorumlu olan zihniyetin yanında imiş gibi davranıp, aralarına da hulul ederek, onları mümkün olduğu kadar ülke çoğunluğu aleyhinde yönlendirmeye çalışmanın yanında; provokasyon kokan olayları ve bu arada özellikle Sivas'ı sloganlaştırmak ama Başbağlar'ın adını bile anmamak, samimiyet testi gerektiren bir durum.

Şimdiki dersimiz Dersim...

Dersim konusu konuşuldukça, Öymen olayında olduğu gibi ezberler bozulacak ve sureta haktan yana imiş gibi davrananların gerçek yüzleri de, ortaya çıkacak...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi