Cemal Nar

Cemal Nar

Şimdi Neredeler?

Şimdi Neredeler?

çok sayın rektörlerimiz, hatırlarsanız bir önceki yazımızda “gidici” olduğunuzu yazmıştık. Elinizde kalan şu birkaç aylık fırsatı iyi değerlendirin demiştik. “Bak Nur Sertel nasıl becerdi? İyi bir iz bırakın, iyi bağırın çağırın, iyi kavga verin, iyi savaşım verin ve yaklaşan seçimlerde aslan sosyal demokratlardan bir makam koparın. Tuncay’a bırakmayın ortalığı. Zaten alacakları kaç koltuk kaldı ki?” demiştik.

“Dünyaya direk kalmayacaklar ya, onlar da gidecekler. Kendilerini oralara atayanlar gitsinler, beraber iş gördükleri adamlar gitsinler, anlı şanlı “adını gizleyen üst düzey askerî yetkililer”, “demokrasiye balans ayarı yapan” paşalar, “sokaklarda tank yürüten” babayiğitler gitsinler ama siz kalın, olur mu öyle şey sayın rektörler?” demiştik.

Haksızlık mı etmiştik? Hayır, gerçek bu maalesef!

Bu gün de aynı şeyleri söylüyoruz. Ama üzülmeyin gidişinize diyoruz, o kadar. Dünya bu, gelen gider. Baksanıza nice anlı şanlı 28 Şubat yoldaşlarınıza, kim kaldı ortalıkta? Demirel mi? Sağcı ve “nurlu” iken 6 kere gitti, 7 kere geldi idi. Solculuğu açığa çıkmışken hiç umudu var mı? Onun sesi soluğu çıkmıyor da size ne oluyor?

Siyasî hayatını ortaya koyan Mesut beyi hatırlar mısınız? Suadiye’li Mesut değil, hani şu “kuru gürültüye pabuç bırakmayan” ve “yarasa” yaftasıyla meşhur olan, bütün bu olanlardan sonra hala mesut mudur bilemediğimiz Mesut beyi?

Ya da rakısever, balans ayarcısı, kazıklı voyvoda hayranı, başbakansöver, en sonunda da “holding memurları” anlı şanlı emeklileri hatırlar mısınız? Nerede şimdi o sendika ve o odaları ele geçirmiş beşli çeteler? Uyduruk iftiraları “andıç” diye sürmanşete taşıyan medya baronları nerdeler şimdi?

Gazeteleri timlerle basanlar, milletvekillerini gece yarısı evlerinden almaya çalışan anlı şanlı yüksek savcılar, bu millete parasız pulsuz gönüllü hizmet eden erleri dünyanın şarkına ve garbına kaçıranlar neredeler şimdi hatırlar mısınız? “Deprem ilâhî takdir” dediği için bir insanı hapse tıkanlar nerdeler şimdi? Bir gazaya gider gibi toplu dualarla parti kapatma seferine çıkan baş savcılar neredeler?

Halka rağmen iş başına gelen ve “yağma Hasanın böreği” diye hükümete ortak olan anlı şanlı liderlerin partileri ne durumda şimdi, hatırlar mısınız?

Görünürler bitti. Şimdi iş aysbergin görünmeyen tarafını temizlemeye kaldı. çetelerle mücadele başladı. Eğer o da biterse, artık ne karnımız ağrıyacak, ne de başımız inşallah.

Yaşanan kaosta ne kadar payınız var hiç düşünüyor musunuz sayın rektörler?

Bir zahmet başınızı kaldırın da bir bakın, başörtüsü serbest olan üniversitelerde hiç kaos maos var mı?

Fakat çok kalmadı siz de gideceksiniz ve bir gün kaos ebediyyen bitecek.

MAB’a “sen de bir bak” demem. O ifrit gibi her yeri bilir, cin gibi her yere girer. Ama o kaosdan ekmek yiyor. Atalar haklı, “insan kimin ekmeğini yiyorsa, elbette onun kılıcını çalacaktır.”

Atasözünün aslı nasıldı?


Önceki ve Sonraki Yazılar
Cemal Nar Arşivi