Yargı Ve Tarafsızlık

Yargı Ve Tarafsızlık

Gazeteler, üniversiteler arası kurul başkanının çağrısı üzerine, savcılığın YöK başkanı özcan hakkında soruşturma başlattığını yazıyorlar. Ne diyelim,Hayırlı olsun.Bazılarının nedense sol kulakları çok iyi duyuyor.En küçük bir fısıltıyı bile kaçırmıyorlar. Ama sıra bu ülkeyi darbelerle,muhtıralarla,boykotlarla, bölücü eylemlerle hercümerç edenlere geldi mi yer sağır, gök sağır oluyor.
Daha birkaç gün önce ADD'nin bir üniversitenin çatısı altında düzenlediği toplantıda bazı konuşmacılar milletin gözünün içine baka, kanunların dışına çıkmak lazım,ben kanun dışılığı severim demediler mi? Yine Profosör ünvanlı bazı militan bilim adamları askere yazılır gibi bu mücadeleye yazılmalı,seferberlik ilan etmeliyiz demediler mi? Nokta dergisinin deşifre ettiği Sarıkız ve ayışığı –ki bu isimleri Pir sultan abdal,Balım sultan diye de okuyabilirsiniz- isimli darbe çalışmaları ortaya çıkarılmadı mı? Ya, kaç gündür Tv ekranlarında, internet sitelerinde seyredilme rekorları kıran ve eski YöK başkanı Erdoğan Teziç'e ait olan ve bu ülkenin meşru Cumhurbaşkanına suikast iması taşıyan vahim açıklamalara ne demeli? Bunlar savcıların, mahkemelerin görev alanına girmiyor mu?
Bir siyasetçi Yargı'nın görev alanıyla ilgili bir açıklama yaptı mı yer yerinden oynuyor.Yargıtay'dan,Danıştay'dan hatta Anayasa mahkemesinden üst üste –Yargı bağımsızlığına dair- kulak çekici, ikaz ve itap edici açıklamalar geliyor.Kimse yargı alanına destursuz girmeye cesaret edemiyor.Yargı bağımsız olmalı buna kimsenin itirazı olamaz.Ama bağımsızlık yansızlık içindir. Esas hedef yargının tarafsızlığıdır.Bu milletin Yargı erkine tarafsız ol demeye hakkı yok mudur?
Kaç gündür Fidel Baykal'ın yargıyı CHP'nin arka bahçesi gibi gören ve gösteren açıklamaları nedense çok hassas olduğunu bildiğimiz Yargı organı tarafından es geçiliyor. Yukarıda saydığımız ve suç olduğu Hukuk fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin bile bildiği konularda en küçük bir soruşturma teşebbüsünde bulunulmuyor.
Yargı erki önüne gelen olayları hukukun menşurundan geçirerek hüküm verir.Tek kriteri hukuk'tur, hukuk olmalıdır.Bağımsızlık, yargılanamazlık, dokunulamazlık demek değildir.Siyasetçiyi de,Yargı organını da yargılayan daha büyük bir mahkeme vardır. O mahkeme, milletin vicdanıdır.
Cumhuriyeti oluşturan kurumlar bu mahkemeye dikkat etmelidirler.Milletin vicdanı hiçbir kurumu, hiçbir kişiyi, hiçbir zümreyi ayırmaz.Hepsini tarihin ve vicdanın mahkemesinden geçirir. Bu gün Türk milleti yassı ada mahkemelerini, yargıçlarını, savcılarını, darbenin diğer aktörlerini hayırla anmıyor..Onların alınlarına "hukuku katleden zalimler" yaftasını yapıştırarak hatırlıyor.Yassı adada oynanan orta oyununu kusuyor. Onun için yargı organının saygınlığı, yargının tarafsızlığına bağlıdır. Suçluya değil, suça bakmasına merbuttur.Suçluya göre hareket eden yargı kurumu, tarafsızlığını, yansızlığını ve tabi saygınlığını yitirir..Devlet adaletle ayakta durur. Keza,Yerler ve gökler ancak adaletle ayakta dururlar.Bu ülkenin, bu milletin sonsuza kadar ayakta durmasını istiyorsak adaletten asla vaz geçmemeliyiz.Bunun için de yargının her iki kulağı açık yani tarafsız olmalıdır.


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi