26 Ocak Salı günü İstiklal Savaşımızın ünlü ve cesur komutanlarından merhum Kâzım Karabekir Paşa’nın ölüm yıldönümüydü..
Kâzım Karabekir Paşa 62 yıl önce 1948 senesinde ahirete iltihak etmişti..
Bu vesileyle de Silahlı Kuvvetlerimiz Karabekir Paşayı törenle andı..
TSK, anma noktasında her ne kadar bu kahraman vatan evlâdını zaman zaman unutmuş olsa da, bu defa hatırlanması oldukça sevindirici..
Ben de Kâzım Karabekir’den önemli bir vesika sunacağım bugün sizlere..
Milletinin dertleriyle dertlenen, sevinçleriyle sevinen ve en önemlisi ifadelerinden kendisini dini mubini korumakla ve Allah’ın dinine sahip çıkmakla yükümlü hissettiği anlaşılan bu vatanın asil evlatlarından Kâzım Karabekir Paşa, bakın nasıl muttaki bir kişiymiş..
Kâzım Karabekir Paşa’nın Çanakkale Muharebeleri’nde 14. Kastamonu Tümeni Komutanı olarak bulunduğu sırada tümenine gönderdiği bir bayram tebriği bu!.
Karabekir, Çanakkale Muharebeleri’ne “yarbay” rütbesiyle ve 14. Tümen Komutanı olarak katılmıştı.. 1915 senesi 15 Temmuz’undan Ekim ayının sonuna kadar 3,5 ay Seddülbahir cephesindeki “Kerevizdere” mıntıkasında tümeniyle beraber mücadele etmiş, pek çok subay ve askerini burada “şehid” vermiştir.. Bu tümen, zaferden sonra da Kafkas Cephesi’ne, oradan da Irak Cephesi’ne gitmiştir..
Yer; Kerevizdere..
Tarih; 17 Ekim 1915..
Çanakkale’de kızılca kıyametin koptuğu günler..
Çok manalı ve pek çok şey anlatan, savaşın kan, ateş ve dehşetle dolu ortamında yazılmış, iman, inanç ve samimi hislerle dolu bu bayram tebriğinde Kâzım Karabekir, askerlerine bakın nasıl sesleniyor;
“Evlâtlarım;
Yarın mübarek Kurban Bayramıdır..
Yüzbinlerce muvahhidinin Kâbe-i Muazzama’da dergâh-ı ulûhiyete yöneldiği, rahmet-i ilâhiye kapılarının âlem-i İslâm’a açıldığı gündür.. İngiliz vahşeti, Fransız denaeti, Rus zulüm ve esareti, milyonlarca İslâm kardeşimize bu sene Kâbe-i Muazzama’nın yollarını kapadı..
Bu melânet elbette gayretullaha dokunacaktır.. Ordu-yı İslâm, pek yakında mansur ve muzaffer olacaktır.. Gelecek yılın bu günleri, dörtyüzmilyon ehl-i İslâm, hür, müstakil ve müttehit, livaü’l-hamd-i Ahmedî altında, Al-i Osman bayrakları sayesinde, müştak ve müftehiri olduğu Beytullah’a kavuşacak, “LEBBEYK ALLAHUMME LEBBEYK” diye haykıracaktır..
Her evde, her bucakta, tehliller, tekbirlerle kurbanlar kesilirken, biz de Kerevizdere kurbanlarımıza ve şehit kardeşlerimize fatihalar gönderelim!..
Bizler ya şehitlik ya da gazilik duygusuyla Cenab-ı Hakk’a bel bağlayalım..
Tâ ki dinimiz kurtulsun, namusumuz masum kalsın..
Nâm-ı millet yükselsin..
Vatan ebediyen şan ve şeref bulsun..
Bu mübarek gün vesilesiyle zabitan ve efrat arkadaşlarımın gözlerinden öper, cümleyi tebrik ederim..
14. Tümen Komutanı
Kaymakam Kâzım Karabekir”
Evet değerli okuyucularım.. Ne kadar vakur ve ne kadar iman dolu ifadeler!..
Kâlbi vatan aşkıyla ve millet sevgisiyle yanıp tutuşan bir komutan olan Kâzım Karabekir, askerlerine, dolayısıyla da o askerleri cepheye gönderen, analardan babalardan müteşekkil olan aziz milletine işte böyle sesleniyor..
Evet, Kâzım Karabekir Paşa’nın komutasındaki 14. tümenden de pek çok şehid verilmişti..
Tıpkı, bu aziz vatan için fedayı can eden Yarbay Hasan’lar, Fransızca öğretmeni Ahmet Rıfkı’lar, Seyid Onbaşılar, Ayaş’lı Ecir’ler, Pehlivan Ahmet oğlu İsmail Çavuş’lar, Mülâzım-ı Evvel Arif’ler, Mekteb-i Sultani talebesi Celal İbrahim’ler, Yunus oğlu Nistrova’lı Kadir Çavuş’lar, Hukuk öğrencisi Hasan Ethem’ler, Ahmet’ler, Mehmet’ler, Hasan’lar, Hüseyin’ler, gibi..
Cennetmekân, istiklâl şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dizeleriyle seslenip yazımızı bitirelim..
EY ŞEHİT OĞLU ŞEHİT, İSTEME BENDEN MAKBER..
SANA AGUŞUNU AÇMIŞ DURUYOR PEYGAMBER..
Kâzım Karabekir Paşamızın ve tüm şehidlerimizin ruhuna fatiha..