Rahim Er

Rahim Er

Arap Birliği’ndeki Türkiye

Arap Birliği’ndeki Türkiye

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Libya’nın Sirte şehrinde toplanan 32. Arap Birliği Konferansında bir konuşma yaptı. Her kelime, Osmanlı çocuğu Müslüman bir Türk’ün hassasiyetiyle telaffuz edildi. İslam Konferansı genel sekreteri Amr Musa ve Libya reisi Muammer Kaddafi ayakta alkışladılar.
Amr Musa, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanına Konferansta gözlemci olan Türkiye’nin asil üye olması için teklif getirdi. Şüphesiz ki bu hareketiyle Davos’ta sayın Erdoğan One Minute dedikten sonra toplantıyı terk ederken yerinde oturup kalma basiretsizliğini telafi gibi bir maksat da gütmüştür ama tek sebep bu değil. Haberi okuyanlar haliyle olayı hatırlamışlardır. Bir şey daha hatırlandı. Bir eski başbakanın Kaddafi’den gördüğü ciddiyetsizlik karşısında lazım gelen tavrı koyamaması ve bu aczin binlerce mağduriyete yol açan 28 Şubatın sebeplerinden olması. Kaddafi, askeri tahsilini Türkiye’de yapmıştır. Buradan mı darbe ilhamı mı aldı her ne ise muhterem bir aile olan Sunusileri devirerek daha üsteğmen iken Libya’nın başına oturdu. Tuhaflıklarıyla günden oldu. Türkiye’yi inciten laflar etti.
Bu kimse şimdi Türkiye’yi ayakta alkışlıyor.
Ne kadar samimidir zor inanılır.
Neden?
Çünkü bir, geçmişteki söz ve davranışları iki, Türkiye Başbakanının İtalya Başbakanıyla birlikte çağrılması. Ömer Muhtar’ın ve binlerce şehidin kemikleri sızlamıştır. Bu onlara anlatıldığında kuvvetle muhtemeldir ki siz de işgalciydiniz onlar da diyeceklerdir. Her Araplık iddiasındaki şunu bilsin ki Türklere hangi Arap işgalci derse evvela Sevgili Peygamberimizi -aleyhisselam-rahatsız eder.
Arap Birliğinde İtalya’nın ne işi olabilir?
Arap Birliği bugüne dek ne varlık gösterdi?
İşte bakınız Filistin için, Kudüs için, Gazze için kalbinden kopan feryatlarla konuşan yine bir Osmanlı evladı Müslüman bir Türk.
Bu konuşmayı tabii ki ayakta alkışlasınlar. Ve tabii ki o İslam Konferansı, Flitsin için bu güne kadar yarım adım olsun atmış olmalıydı. Bırakınız İsrail’e dur demeyi Mısır Gazze’ye giden sağlık ekiplerine bile izin vermezken bu konferans dilsiz kaldı.
Tayyip Erdoğan, Kudüs’ü başkent ilan İsrail’in yaptığına çılgınlık derken bu gamsız adamlar elbette alkış zahmetine katlanmalıydılar.
Türkiye davete ne cevap vermeli?
Başbakan Erdoğan, o cevabı memnuniyetle diyerek verdi? Türkiye önceleri laikçi yobazlık yüzünden İslam Konferansına da gözlemciydi. Biz Arap değil fakat Müslüman’ız. Her Arap memlketindeki her kum tanesinde kanımız ve terimiz var. 22 Ülke 1945’ten beri bir arya gelmiş fakat bir şey yapamamışlar. Neden çünkü başlarında Türkiye yok.
Türkiye, Endonezya’dan Fas’a kadar bütün İslam aleminde noksansız şekilde mevcut olmalıdır. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne mevcut olması gerektiği gibi.
Asıl açılım dünyaya açılım.
Küresel aktör böylece olunuyor.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi