İstanbul senaryoları hız kesmiyor

İstanbul senaryoları hız kesmiyor



Ben kaç senedir yazıyorum bunu; sekiz sene olmuştur. İstanbul dünya şehridir söyleminden başlayarak, İstanbul’un finans merkezi, kültür merkezi yapılma planlarına kadar, kimbilir kaç yazı yazdım. Yeni çıkacak kitabımda bu yazılar yer alacak inşaallah ve ben böyle desteksiz konuşmayacağım.

Geçen haftaydı, bir fuar vesilesiyle konuşan iş adamlarının hepsi, İstanbul’un nasıl finans merkezi yapılacağını, bu konudaki çalışmaların da devam ettiğini anlatıp durdular. Tam o günlerde Ahmet Ertürk’ten bir haber duydum. Allah Allah, o da bu işin yapılamayacağını, birtakım teknik açıklamalarla anlatıyordu.

***

Allah aşkına İstanbul zaten bir kültür şehri değil mi? Kültür başkenti olunca ne olacak? Batı’nın kültürüne, siyasetine, dostluğuna, komşuluğuna, stratejik ortaklığına nedir bu boş güven? Unutmayın, başörtülü üryan Türk kadını heykeli, bu bizimle kültür münasebetlerini (!) sıklaştırmayı hayal eden Batı’nın bir şehrinde dikildi. Mevlânâ Hz.nin bale haline getirilimesi de aynı kültür zihniyetinin bir ürünüdür. Bale seyretmeyi severiz ama Mevlânâ balesini değil. Hani bir zamanlar Yunus Emre Hz.ne “ozan” derlerdi ya! Bizim edebiyat hocamız Orhan Şaik Bey de “Yunus Emre bir ozan değil bir velidir” diye itiraz ederdi. İslâm ülkeleriyle kültür alış-verişi yaparsınız, Türk Cumhuriyetleriyle de yaparsınız. Bu, sivil örümceğin ağına düşmek ne oluyor? Günün birinde Avusturya’daki kadın heykeli gibi bir heykelle karşılaşmazsınız inşaallah ve onun da üstünü, “nü”lerin üstünün tülle örtülmesi gibi, tülle örtmek zorunda kalmazsınız.

***

Finans merkezi tuzağına gelince: Belki bin kere yazdım, gene yazayım. Yeni Masonik Düzen adlı kitaptan bir alıntı: (Kitap 15 seneliktir.)

“Ancak Türkiye üzerindeki parçalama senaryoları bununla da kalmıyor. Yalnızca güneydoğu değil, tüm Türkiye’yi kapsayacak bir federasyonlaşma hesabı var ortada. Federasyonlaşmanın bir adım ötesi de bildiğimiz gibi, dağılmadır.

“ABD dışişlerinin uzun vadeli politikalarını belirleyen “İstihbarat ve Analizler” bölümünün çok gizli bir raporu Yunanistan’ın SOHOS gazetesi tarafından ortaya çıkarıldı. CIA ile ortak bir çalışma olan bu raporda Türkiye’nin Kürt sorununu çözmek için federasyonlaşma öneriliyordu. Federasyonlaşmış bir Türkiye’de uluslararasılaşmış bir İstanbul federasyonunun çok etkili bir konumda olacağı öngörülüyordu. SOHOS bunun Türkiye’nin bölgesel bir güç olmasını engellemek için yapılacağını da belirtmişti.”

“İstanbul’un başkent olmaması da bu özel statü planını kolaylaştıracaktı.”

“İstanbul sermayesinin buna itirazı olacağı sanılmamalı. ABD İstanbul’u finans merkezi yapacağız deyince bu özel statüyü kabullenirler.Zaten bu yolda demeçler de veriliyor.”

Gördünüz mü “uzun vadeli plan” nasıl olurmuş? Bugünlere geldik en sonunda. 2010’a şurda ne kaldı?İstanbul’un finans merkezi olma planıyla kültür merkezi olma planı beraber yürütülüyor. Yani İstanbul’un federasyonlaşması planı. Bunun bir CIA planı olduğunu daha kaç kere yazacağım!

***

Bizimkiler zaten birçok şeyi ve yeri gözden çıkarmışlar. Öz be öz Türk Diyarbakır’ı BOP’un merkezi yapmayı göze almışlar, yerel belediyelerin hali ortada ve Yeni Anayasa da nasıl olsa ha çıktı ha çıkacak... Her şey tıkırında gidiyor. Öyle mi dersiniz? Ben, en sonunda, görünmeyen bir elin bu gidişe dur diyeceğinden eminim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi

Leke

26 Ağustos 2009 Çarşamba 01:09