Rahim Er

Rahim Er

Vefasızlığa reddiye

Vefasızlığa reddiye

Kim, hangi imkâna sahipse şüphesiz ki üzerinde kendinden öncekilerin hakkı vardır. Dünyanın şu en güzel topraklarında oturuyorsak bunda ecdadımızın her ferdinin her birimizin üzerinde ödenmez hakları vardır. İster kanaat önderi ol, ister ihracatçı, ister ev hanımı, isterse parti başkanı. Herkes için, her birimiz için bizden öndekilerin emekleri, uykusuz geceleri, büyük fedakârlıkları vardır.
Bundan dolayıdır ki İslam semasında bir altın mahya yazılıdır.
-Kula teşekkür etmeyen, Allahü tealaya şükretmiş olamaz!
Bu muhteşem ölçü bir mahkeme ihtarı değil.
Karşısında ürpermiyorsak kendimizden şüphe etmeliyiz. ‘Zaten hakkımdı, çalışıp-çabalayıp elde ettim’ diyemezsin.
Doğru, çalıştın. Fakat, üzerinde yükseldiğin omuzlar var, üzerinde yükseldiğin hayatlar var.
Hür bir bayrak altındaysak, 26 Ağustos 1071’den beri kim bilir milyon şehidin, kaç milyon gazinin kaç yüz milyon geçmiş neslin hakkı var.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçenlerde partililere şöyle dedi:
-Birtakım eski ülkücüler çıkıp konuşmaktalar. Onların dediğine itibar etmeyin, fakat bir tarafa yazın!
Eğer bir söz itibara değmezse neden bir tarafa yazılacak?
Sevgili Peygamberimiz -aleyhisselam- buyuruyor ki ‘söyleyene değil, söze bakılır.’ Kim demiş olursa olsun. Doğru mu, işe yarar mı? O zaman alır ve istifade edersin.
Dediklerine itibar etmeyin denen ülkücüleri dikkatle dinliyoruz. Onlar yurdun her tarafından ekranlara çıkıp konuşmaktalar. Her biri davasının diyetini ödemiş kahraman.
Onlardan bazısı şehit oldu, rütbelerin en yükseğine kavuştu. Bu konuşanlar gibi bazısı 7 sene, 10 sene, 15 sene hapis yattılar. Onlar, Allah, Peygamber, Ezan, Bayrak ve Devlet uğruna... onlar, bu asiller asili dava uğruna toprağa, hastaneye veya hapishaneye düşerken yirmili yaşlardaydılar. İlk vefasızlığı devletten gördüler. Devleti yıkmak isteyenlerle aynı muameleye maruz kaldılar.
Hapisten çıkınca da kendilerini sahipsiz buldular.
Kapılar yüzlerine kapandı.
Buna rağmen ne yiğitlermiş ki küsmediler.
Onlar mı?
Onlar hayır, eski ülkücü değil, onlar som 24 ayar ülkücü.
Ülkücü işte onlar.
Dün istikametleri doğru olduğu gibi bugün de dedikleri doğru.
Siyaset din değildir.
Önce milletin menfaati gelir.
1982 Anayasası topyekun değişmeliydi. Olmadı, yapılamadı. Kısmen gerçekleşti. Ama bu kısmi değişiklik bile bu ülke insanına insanca yaşama hakkı kazandırıyor. Ülkeme, istikbalime ve evladıma kim kazandırırsa kazandırsın. Orada ne partiye bakılır ne şahsa.
Eskimez ülkücüler, tercihlerinin ‘evet’ olacağını açıklıyorlar. Herkesin mührü mavi mürekkeptir, onlarınki kanlarının rengini taşır.
Bugün saçları vicdanlarının rengini almış o yiğitler toprağa, hastaneye veya hapishaneye düşerken onların üstünden yükselenlerin yapacağı vefasızlık, herkesten önce Cenabı Hakkı rahatsız eder.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi