Rahim Er

Rahim Er

Silahların susması için

Silahların susması için

PKK 20 Eylüle kadar silah kullanmama kararı almıştı. Bu arada Anayasa değişiklik oylaması yapıldı. Bu değişikliği boykot için halk üzerinde baskı uyguladı. Partisi de bunu politik zemine taşıdı. Fakat umdukları kadar netice alamadılar. Aynı dönemlerde özerklik isteği gibi bazı çılgın sesler de yükseldiyse de yankı bulmadı. Üçüncü hamle okullar açılınca bu defa okul boykotunu denediler. O da kendilerini hayal kırklığına uğrattı. Örgüt ise 20 Eylül olduğunda silah kullanmama kararını bir hafta daha uzattı. Bunda saydığımız sebeplerin mutlak tesiri vardır.
Halk devletinden yana. Bölge halkı barıştan yana. Şimdi Doğu ve Güneydoğu’da 700 Sivil Toplum Kuruluşu bir araya gelerek silahların bir hafta değil, sürekli susması için inisiyatif almaya başladılar. Bu kuruluşlar, Ankara, Kandil, İmralı arasında mekik dokuyarak kalıcı barışı temin etmek istiyorlar...
Silahların sürekli susması için STK’lara destek olunmalıdır.
Ankara, şüphesiz ki bazı hususlarda taviz vermeyecektir:
Özerklik talebinin lafı dahi dinlenemez. Tarih boyunca ana gövdeden kopan bütün unsurlar, önce muhtariyet/özerklik elde etmiş, sonra istiklal ilan etmişlerdir. Buna dair hiçbir görüşme olamaz. Zaten STK’lardan da böylesi akıl dışı bir talebi hükümete veya Çankaya’ya götürme şaşkınlığı beklenmeyecektir.
Yeni anayasada seçim barajının düşürülmesi muhtemeldir. Ancak bunun uygulama olarak 2011 değil daha sonra yapılabileceği ifade edilmekte. Yüzde 7 gibi makul bir baraj düşünülebilir. Ama yeni anayasa 22 Temmuzdan sonra yapılacağına göre bir sonraki genel seçimlerde tatbik edilebilir.
Bu 700 STK tabanı temsil etmektedir.
Zaman zaman bölge STK sözcüleri canlarını ortaya koyarak konuşmaktalar. Çünkü bu kanın durması artık şart ötesi şart olmuştur. Şu an asker, sivil, terörist olarak tam ölü sayısını kim biliyor? Tam yaralı sayısını bilen var mı? Ölü ve yaralı olarak 100 Bin vatandaşımızı kaybettik diyebiliriz. Maddi kayıp da tam bilinmiyor. Türkiye’nin bütün dış borçlarına denk bir harcama kabul edilebilir.
Bugün Türkiye, şu teröre rağmen, düşük yoğunluklu bir savaşa rağmen 17. dünya ekonomik gücü. Demek ki bu kayıplar, bu silahlar olmasaydı şimdi 12. sıraları bulmuştuk.
Olmamız gereken yerde değilsek bu kimin zararına? Hem Türkün, hem Kürdün. 26 senedir Türk ve Kürt çatıştı, silah satıcıları kazandı. Türk de Kürt de kaybetti.
O halde evet, bu silahlar susmalı, mutlaka susmalı. Pembe ırkçı hülyalara kimsenin ihtiyacı yok. Bu ortak vatanın evlatları, daha zengin bir gelecek istiyor. Kimse emperyalizme taşeronluk yapmamalı. Kimse Resmi dil, devlet bütünlüğü ve tek bayrak şerefine ilişmeyi aklından geçirmemeli.
STK’lar var güçleriyle asılmalılar. Akılsız Kürt de akılsız Türk de bu topraklara ziyan veriyor. Bu topraklar, bu vatan bu coğrafya yaşayan herkesin.
Silahlar sadece bir insana sıkılmıyor.
İstikbalimize sıkılıyor.
Refahımıza, milli gelirimize ateş ediliyor.
Silahlar sussun, analar artık ağlamasın, artık yüzler gülsün. Bu topraklarda her vatandaş, en ileri insan haklarına sahip olarak yaşayabilmelidir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi