Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Yasaklamak gerek!..

Yasaklamak gerek!..

Bu kamuoyu araştırmaları, anketler ve hatta referandum pek iyi bir yol değil azizim, bunların neticelerinin tamamen bizim arzumuz doğrultusunda olmasını sağlamak için bir usûl bulamayacaksak eğer; yapılmalarını bir şekilde engellemek ya da doğrudan doğruya yasaklamak gerek diye düşünüyorum...

Eskiden ne güzeldi oysa... Mevcut Anayasa'yı, kanunları, tüzük ve yönetmelikleri, arzu ettiğimiz şekilde yorumluyor ve canımızın istediği şekilde uyguluyorduk.

Mevcut mevzuattaki hükümleri, hakikaten olması gerektiği şekilde yorumlama derdine düşenlere de hadlerini bildiriyorduk.

Bize karşı çıkmaya çalışanları, vatanın ücra köşelerine tayin ettiriyor, sicilleri ile oynuyor ve biraz daha ileri gidenlerin meslekten bile attırıyorduk...

Hatırlayın, başörtüsü meselesinde hukukun emrettiği gibi davranmaya çalışan az mı hakim ve savcının canına okuduk!.. Neymiş; insanların temel hakları yasaklanamaz; kanunen yasak olmayan bir husus sebebiyle eğitim-öğrenim hakkı engellenemezmiş... Sanki dünyayı onlar düzeltecekler, heveskar işgüzarlar...

Hey gidi günler hey!..

Şu anketlerle başladı kötüye gidiş bence... Önceleri her şey bizim kontrolümüzde idi, malum. Hoşumuza gitmeyen partilerin oy oranlarını istediğimiz gibi gösterecek anketler hazırlatıyor ve yayınlatıyorduk.

Ancak birileri anket işini ciddiye alıp hakikaten bilimsel anketler yapıp yayınlamaya başladılar... Onların da bizim kurmaca sonuçlarımız gibi olacağını düşünerek, mani olmadık onlara.

İpin ucu ta o zamanlarda kaçmıştı elimizden anlayacağınız...

Mesela yıllar önce yapılan bir anket, ülkede yaşayan kadınların yüzde 70'ten fazlasının başörtüsü kullandığını ortaya koydu... Eh tabii ki kadınların yüzde 70'ten fazlasının başörtüsü kullandığı bir ülkede, adına türban desek de, başörtüsü ile ilgili olarak üniversitelerde uyguladığımız yasağın çok uzun ömürlü olmasını bekleyemezdik. Olamadı da...

Ne kadar kıvransak da, son senelerde ardarda gelen gelişmeler üniversiteler cephesini kaybetmemize sebep oldu. Şu anda bazı arkadaşlarımız bizim arzu ettiğimiz türden bir uygulamayı, bütün zorlamalara karşı cansiperane bir şekilde sürdürmeye çalışıyor olsalar da, bu yasağın sonu gelmiştir artık.

Hatırlatmak gerek ki, şimdiki durum öncekinden daha da vahim.

Çok daha eskiden uygulamaya başladığımız, ilk ve ortaöğretim okullarındaki ve daha da kötüsü, devlet dairelerindeki başörtüsü yasağı da tartışmaya açılmış durumda.

Size söylediğim gibi bu anketler, kamuoyu yoklamaları ve şu son referandum açtı başımıza bu işleri ve son olarak da, ismi TİKAD mıdır nedir, bir kadın kuruluşunca yaptırılan ve sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklanan bir anket var ki, durumumuzu daha da kötüye doğru götürecek gibi gözüküyor...

İsminin açılımı Türkiye İş Kadınları Derneği olan bu TİKAD'ın Başörtüsü ve Toplumsal Uzlaşma Araştırma Raporu'nda öyle sonuçlar var ki aklınız durur...

Başörtüsü kullanan kadınların yüzde 77.2'si başlarını örtmeye kendilerinin karar verdiklerini söylemişler... Yüzde 77.2!.. Oysa biz aile ve çevre baskısıyla örtündüklerini söylüyorduk.

Başörtüsünün siyasi bir sembol olduğunu söyleyip duruyorduk ya; kadınlardan sadece yüzde biri, evet evet, sadece yüzde biri başörtüsünün siyasi bir sembol olduğunu söylemiş...

Bunlar sadece bir bölümü... Tamamını görmelisiniz, tam bir felaket!.. Yıllardan beri sarfettiğimiz bütün emeklerin boşa gittiğinin ve başörtüsünün yakında hemen her yerde serbest kalabileceğinin ilanı adeta...

Dediğim gibi, bu anketleri filan yasaklamanın bir yolunu bulmak gerek, yoksa durumumuz vahim!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi