Türk Soylu Olmayan Kişilere Aylık Bağlanması Gerekir

Türk Soylu Olmayan Kişilere Aylık Bağlanması Gerekir

SORU: Ben İran uyrukluyum. Iğdır 1960 doğumluyum. 1987’de Bağ-Kur ödemeye başladım. 7 yıl 21 gün Bağ-Kur ödedikten sonra SSK’ya geçtim. 25 yıl 49 yaş 5300 prim gün sayımı doldurduktan sonra emeklilik için SGK’ya müracaat ettim. SGK emekliliğimi kazanmam için benden Türk soylu olduğuma dair resmi yazı istedi. İran konsolosluğu yabancılar şube müdürlüğü ve nüfus müdürlüğüne müracaat ettiğimde olumlu cevap vermediler. Türk soylu olduğuma dair resmi yazı isteniyor mu?. İsteniyor ise bu yazıyı nereden tedarik edeceğimi bildirmenizi rica ediyorum. (Mosa DADAHDARIAN)

CEVAP: 02.08.2003 tarihli ve 4956 sayılı kanunun 14 üncü maddesiyle 1479 sayılı kanunun 24-II-b maddesi hükmü yürürlükten kaldırılmıştır. Yürürlükten kaldırılan bu hükümle birlikte, yabancı uyruklular da Bağ-Kur sigortalısı olabilmişlerdir. 5510 sayılı kanunun sigortalı sayılmayanlar başlıklı 6 ncı maddesinde de yabancı uyrukluların sigortalı olamayacaklarına yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. Dolaysıyla tahsis (aylık) talep tarihiniz itibariyle yürürlükte bulunan 5510 sayılı kanunun 4 ve 6 maddelerine göre Türk soylu olmayan kişiler 5510 sayılı kanun kapsamında sigortalı olabilmektedirler. Bu nedenle, sizden SGK tarafından Türk soylu olduğunuza bakılmadan aylık bağlanması gerekir. Resmi yazı istenemez. SGK, eski Bağ-Kur kanunları hükümlerini tatbik ettiği için sizden bu yazıyı istiyor. Ancak üstte belirttiğimiz gibi uygulamaya dayanak olan hüküm 4956 sayılı kanunla değiştirildi.

5997 Sayılı Kanunla Birlikte SGK’nın Fazladan İstediği Parayı Ödemezsiniz
SORU: 2007 tarihinde yurt dışından emekli oldum. 2009 yılında 64 gün Türkiye'de sigortalı olarak çalıştığım için 2010/1 ayından beşinci ayına kadar emekli maaşım kesildi. Daha sonra tekrar bağlandı ve daha sonra 10 Kasım 2010 tarihinde aynı olaydan dolayı 10000 TL bir ceza daha geldi. Nedenini sorduğumuz da ise bize 2010 yılının tüm maaşlarının geri alınacağı söylendi.Yani SGK’nın normalde bize maaşı bağlamaması gerekiyormuş. Biz de 3 taksit halinde para ödüyoruz ve bir taraftan itiraz için uğraşıyoruz. Bu konuyla ilgili sizin görüşünüz nedir acaba ödenen parayı geri alabilir miyiz? (Onur KAYA)

CEVAP: 19.06.2010 tarihli ve 27616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5997 sayılı bazı kanunlarda ve 190 sayılı kanun hükmünde kararnamede değişiklik yapılmasına dair kanunun 15 inci maddesiyle yurt dışından emekli olduktan sonra Türkiye’de sosyal güvenlik kapsamında çalışmaya başlayanların aylıklarının kesilmeyeceği ve bu kişilerden ancak sosyal güvenlik destek primi kesileceği hüküm altına alınmıştır. 5997 sayılı kanunun 15 inci maddesi 19.06.2010 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Dolaysıyla sizden, bu tarihten sonraki çalışmalarınız için tahsilat talep edilmesi yasaya aykırıdır. Bu gerekçeleri ileri sürerek, SGK’ya başvurun ve yersiz istenen tutarları ödemeyin.

Askerlik Borçlanması Emeklilik Yaşınızı Geriye Çeker
SORU: 1988 yılında sigortalı olarak işe başladım 8 ay sigortalı olarak çalıştım. 1989 yılında askere gittim. 1991 yılında ise bir kamu kuruluşunda memur olarak göreve başladım. 2011 yılında 1 yıl 6 ay askerlik borçlanmamı ödedim. Askerlik borçlanmam emeklilik yaşını geri çeker mi? Yoksa hizmet yılına mı etki eder? (Fatih KESKİN)

CEVAP: Askerlik borçlanması yaparak elde ettiğiniz hizmet süreleri hem emekli olacağınız hizmet sürelerine eklenir, hem de emeklilik yaşınızı geri çeker. Askerlik borçlanmasının emeklilik yaşınızı ne kadar geriye götüreceği hizmet sürelerinizi gün ay yıl şeklinde tam olarak belirtmediğiniz için hesaplanamamıştır.

Sigorta Başlangıcından Önceki Doğumları Borçlanamazsınız
SORU: 01.12.1977 tarihinden itibaren 16 günlük sigorta başlangıcım ve primim var. 10.01.2002 ile 01.05.2009 tarihleri adasında 6 yıl 6 ay 18 gün (2358 gün) Bağ-Kur’dan isteğe bağlı sigorta primim bulunmaktadır. 22.5.2009 ile 31.01.2010 tarihine kadar 619 gün işverene tabi sigorta pirimi bulunmakta ve devam etmektedir. 3600 gün üzerinden işverene tabi sigortalı olarak emekli olmak için (25.02.1975, 16.10.1979 doğumlu 2 adet erkek çocuğum var) 2 yıllık veya 4 yıllık doğum borçlanması yaparak hemen emekli olabilir miyim? (Rahime ROZAN)

CEVAP: Sigorta başlangıcınız 01.12.1977 olduğundan ve 25.02.1975 tarihli doğumunuzu ilk sigorta başlangıcından önce yaptığınız için ilk doğumunuzu borçlanarak hizmet olarak kazanamazsınız. Ancak ikinci doğumu borçlanarak iki yıl hizmet olarak kazanabilirsiniz. İkinci doğumu borçlanarak hizmet olarak kazandığınızda verdiğiniz sürelere göre toplam 3713 gün prim ödeme gün sayısına sahip olacaksınız. Doğum tarihinizi belirtmemişsiniz. 23.05.2011’e kadar doğum borçlanması yapıp 3600 gün sayısını ikmal ederseniz, 56 yaşını doldurduğunuzda emekli olabilirsiniz. 23.05.2011’den sonra 3600 günü ikmal ederseniz 58 yaşında SSK şartlarında emekli olursunuz.

SSK’ya Günsüz İşe Girişi Olanların Yapması Gerekenler
SORU: Babam 1973 yılında Adana’da çalışmış ama kayıtlarda gözükmüyor. Adana SGK’dan talepte bulunduk hizmet dökümü için bize gelen bilgilerde işe giriş yapılmış hatta tarih te var ama gün sayısı yok dediler. Babam hala sigortalı. Eğer Adana’dan hizmet dökümü gelseydi şimdiye kadar emekli olmuştu. Bu konuda ne yapmamız gerekiyor? İş mahkemesine başvurun diyorlar ama iş mahkemesi 2 yılda sonuçlanır dediler. 2 yıl sonra zaten emekli olmuş olacak? (Nermin KALABALIK)

CEVAP: Babanızın durumuna uygulamada sıkça rastlanmaktadır. İşverenler çalıştırdıkları işçilerin sigorta girişlerini yapmakta, ancak yapılan bu girişe istinaden adlarına prim ödememektedirler. Bu yapılana “günsüz işe giriş” denilmektedir. Sigortalılık girişi yapılan ancak bu sigortalılık girişlerinden dolayı adlarına prim ödenmeyen sigortalıların ise, SSK’dan emeklilik hesaplamalarında primi ödenmeden yapılan işe giriş tarihleri sigortalılık sürelerinin başlangıcında dikkate alınmamaktadır. Bu durumda sigortalılar mağdur olmakta ve emeklilik açısından hak kaybına uğramaktadırlar. İşverenler tarafından işçilerin sigorta girişi yapılıp ta bu girişe göre işçiler adına SSK’ya prim ödenilmemesinin iki sebebi olabilir. Bunlardan birincisi, işverenin o tarihlerde geçerli mevzuata göre verilmesi gereken aylık sigorta prim bildirgesi ve dört aylık sigorta dönem bordrosu’nu SSK’ya vermesine rağmen her iki belge arasında tutarsızlık olduğundan SSK’nın bu belgeleri işleme almamasından kaynaklanmış olabilir. İkincisi ise, işçinin çalışma gün ve kazançlarını gösteren dört aylık sigorta dönem bordrosunun işveren tarafından SSK’ya verilmemiş olmasından kaynaklanabilir. Eğer bahse konu belgeler arasındaki tutarsızlıktan dolayı işçilerin prim ödeme günleri hizmet cetvellerinde gözükmüyorsa, bu durum Sigorta İl Müdürlüklerine bir dilekçe yazılarak araştırılabilir ve yaşanılan sorun hiç mahkemeye gitmeden çözülür. Ancak sigortalı işçinin sigorta girişi yapılmasına rağmen prim ödemelerinin olmamasının sebebi, işverenin dört aylık veya aylık prim ve hizmet belgesini (bordrosunu) SSK’ya vermemiş olmasından kaynaklanıyorsa, bunun için mutlaka iş mahkemelerine işveren ve SSK aleyhine dava açmak gerekmektedir. Uygulamada bu sebeple açılan davaların hemen hemen tamamı işçilerin lehine sonuçlanmakta ve işçinin işe girişinin yapıldığı tarihte prim ödemesinin de olduğuna karar verilmesine mahkemeler tarafından hükmedilmektedir. Mahkemelerin verdiği karar ise, SSK tarafından kabul edilmekte ve işçilerin mahkeme kararları sayesinde sigortalılık başlangıçları yapılmış olmaktadır. Bahsedilen duruma göre babanızın hangi halde olduğuna karar verin. Daha sonra iş mahkemesine dava açarken kararın geç çıkacağından endişe ediyorsanız, dava dilekçesine babanızın günsüz işe girişinin sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesine göre hangi tarihte ve koşulda emekli oluyorsa o tarihte emekli sayılmasını talep edin.


NOT: İş dünyası, SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve çalışma hayatıyla ilgili sorularınızı ve merak ettiklerinizi; [email protected] e-mail adresine yazın, sizin için cevaplayalım. Her hafta Cuma günleri farklı konu ve soru cevaplarıyla http://www.habervaktim.com adresinde, İş Dünyası ve Çalışanın Köşesi’nde buluşalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi