Suriyeli Anayasanın değişmesini istiyor. Olağanüstü halin kalkmasını istiyor. Mevcut meclis ve hükümetin istifasını istiyor.

Parti kurmanın önündeki engellerin kaldırılmasını istiyor.

Devlet başkanının süresinin sınırlandırılmasını istiyor.

Başkan ve parlamento seçimlerinin acilen yenilenmesini istiyor.

Maaşlara ve ücretlere zam yapılmasını ve asgari ücretin belirlenmesini istiyor.

İş imkânı istiyor.

Yolsuzluk ve rüşvetle mücadele istiyor.

Haksız vergilerin kaldırılmasını istiyor.

Göstericilerin üzerine ateş edenlerin ve sorumlularının yargıya teslimini istiyor.

Fikir mahkûmlarının, gösterilerde tutuklananların ve siyasi tutukluların serbest bırakılmalarını istiyor.

Bürokrasideki mezhebi ayrımcılığın sona ermesini istiyor.

Suriye dışındaki vatandaşların ülkelerine dönmelerine izin verilmesini istiyor.

Fikir, ifade ve basın özgürlüğü istiyor.

İnternet kullanma özgürlüğü istiyor.

Herkese vatandaşlık hakkı istiyor.

Ülke zenginliklerinin adil bir şekilde dağıtımını istiyor.

Tam bağımsız yargı istiyor.

Bu taleplerinin bir bütün olduğunu, vaat beklemediklerini, bir kısmının uygulanıp bir kısmının değerlendirmeye bırakılmasına rıza göstermeyeceklerini, özgürlüklere sahip oluncaya kadar gösterilere devam edeceklerini, gösterilerin şiddetten uzak barışçı olduğunu milletin ve vatanın birliğinin esas alındığını söylüyorlar.

Suriye yönetimi, Türkiye'nin tavsiyelerine mi kulak verecek yoksa yanındayız mesajı veren destekçilerine mi orasını henüz bilmiyoruz.

Lakin uluslar arası ve bölgesel dengelerin gözetilmesi uğruna halkın talepleri kulak ardı edilecek olursa Suriye'nin ikinci Libya olması ihtimalinin yüksek olduğunu biliyoruz ve görüyoruz.

Korkutucu, ürkütücü ve Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren bir süreçten geçiyoruz.

Bu süreç aynı zamanda Suriye yönetiminin Türkiye ilişkilerindeki samimiyetini de test edecek bir süreç.

Bu süreçte Suriye yönetiminin Türkiye dostluğunu hak edip etmediğini de anlayacağız.

Beşşar Esed halkın taleplerine cevap vererek kazanan bir kahraman mı olacak yoksa Mübarek ve Bin Ali gibi kaybeden zelil biri mi olacak onu da yakında hep birlikte göreceğiz.

Kaybeden olmasından hem kendisi hem Suriye halkı hem de Türkiye olumsuz etkilenecektir, bu kesin. Kimsenin zarar görmesine gönlümüz razı olmaz. O yüzden de Beşşar Esed'in kahraman olmasını arzuluyoruz.

Beşşar müjde vermeyi kendisine meslek edinmiş güçlü müjdeci demektir.

Müjde bekliyoruz!