Y. Bülent Bakiler

Y. Bülent Bakiler

Karabekir Paşa’nın yakılan yasaklanan kitabı

Karabekir Paşa’nın yakılan yasaklanan kitabı

“İmamın Ordusu” isimli bir kitabın, savcılık tarafından yasaklanması, âdeta bir küçük kıyamet kopardı. Konu, Batılı devletlerin siyasîlerine kadar dal-budak saldı. Bana göre bu yasaklamaya en çok sevinen, kitabın yazarı Ahmet Şık olmuştur. Çünkü o, milyarlarca lira harcasaydı bile, daha basılmamış kitabının reklamını böylesine geniş bir dünyada yapamaz-yaptıramazdı...
Bizde kitap yasaklamanın, daha satışa sunulmamış bir kitabı matbaasından alıp külhanlarda yakmanın en zorba temsilcisi, CHP iktidarıdır. CHP, kahramanlarımızı bire indirmenin, en gözü pek mimarlarından biridir. CHP’ye göre, milletimizin en büyük kahramanı yalnız Atatürk’tür. Ben, Atatürk üzerine yazılan kitaplardan sadece 89 tanesini okuyabildim. Bu sayıyı yüze ulaştırdıktan sonra, artık başka bir Atatürk kitabı okumayacağım.
Millî Mücadele tarihimizin lideri, kayıtsız-şartsız Atatürk’tür, Amenna! Ama o savaşta, bizim başka kahramanlarımız da var. Milletler kahramanlarıyla yaşadıklarına göre, devletimiz onlara da, onların eserlerine de kucak açmalıdır. Ama ne kadar yazık çünkü CHP’li Atatürkçüler, bu konuda, anlatılmaz bir geri zihniyetin zorbalarıdırlar. Ağızlarını sadece Atatürk diye açmakta, Atatürk diye kapamaktadırlar.
Bana göre, Kazım Karabekir Paşa, Millî Mücadele tarihimizin büyük kahramanlarından biridir. O kadar ki, Karabekir Paşa’nın teşviki, desteği ve büyük başarıları olmasaydı, Mustafa Kemal Paşa, Atatürk payesine ulaşamazdı. Peki ama Karabekir Paşa neden yok? Ali Fuat Cebesoy Paşa, Rauf Orbay, Mareşal Fevzi Çakmak, 3. Ordu Kumandanı Salahattin Paşa, Refet Paşa, Cevat Çobanlı Paşa, Dadaylı Halid Beğ... neden yok?
Aziz devletimiz, sadece Atatürk’ün NUTUK isimli eserini basıp yayıyor. NUTUK, bugüne kadar, belki 40 defa basıldı. 140 defa daha basılsın. Ama bizim devletimiz, Millî Mücadele devrimizin başka kahramanlarına da, onların eserlerine de sahip çıkmalı. Bırakın paşalarımızı, Millî Mücadele yıllarında, askerliğini er olarak yapan bir Mehmetçiğimizin yazılı hatıratı varsa, devletimiz o kitaba da kol-kanat germelidir. Ama hayır! Resmî makamlara göre, varsa-yoksa Atatürk!
Bu görüş çok geri, çok zararlı bir zihniyetin zakkumlarıdır.
Karabekir Paşa’nın tamamen vesikalara dayanarak yazdığı 1165 sayfalık çok, ama çok önemli bir eseri var. İsmi: İSTİKLÂL HARBİMİZ. Paşa bu hatıratını 1933 yılında yazmaya başladı. Kitap İstanbul’da Sinan Matbaasında basılırken, Atatürk’ün çok yakın arkadaşlarından Kılıç Ali’nin hışmına uğradı.
Kılıç Ali, İstanbul Polis müdürünü de yanına alarak, bir gece yarısı Sinan Matbaasını bastı. İSTİKLÂL HARBİMİZ’in 3000 adedini kamyonlara doldurarak surların dışında yaktırdı. Kılıç Ali, bu kadarla da kalmadı. O gecenin sabahında, Karabekir Paşa’nın evini bastırdı. Tam 4 çuval tarihî belgeleri de aldırıp yok ettirdi. Olur mu? Olur mu? Olur mu? Bu vahşet, Cumhuriyet devrine yakışır mı?
İSTİKLÂL HARBİMİZ isimli eserin yakılması, yok edilmesi dolayısıyla en namuslu yazılardan birini AKİS dergisinde Metin Toker yazdı. Dedi ki: “Karabekir Paşa’nın yazdıkları yanlış ise, siz, belgelere dayanarak doğrularını ortaya koyun. Yazdıkları doğru ise, o kitabı yakarak, yasaklayarak doğruları gizleyemezsiniz!”
Nitekim doğruları gizleyemediler. Uzun ve çileli bir mücadeleden sonra İSTİKLÂL HARBİMİZ beraat etti ve yeniden basıldı. Okumadınızsa gerçekten kayıptasınızdır. Benim de yazacaklarım daha bitmedi...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Y. Bülent Bakiler Arşivi