Haşmet Babaoğlu

Haşmet Babaoğlu

Merhamet...

Merhamet...

Dünkü yazımı okuyan orta yaşlı bir tanıdığım akşamüstü sohbetimizde..."Sosyal yardım kültürümüzü geliştirmemiz gerekiyor; manevi olarak merhametin değerine de inanıyorum ama.." deyip şöyle bir duraksadı.
Sıkıntılı sıkıntılı alnını kaşıdı önce.
Ardından ekledi: "Merhametten maraz doğuyor be!" İçim burkuldu!
Bizim merhamet sandığımız hal bir tür çıkar alışverişi ya da gizli bir kibir gösterisi mi yoksa?
Bir zavallılık mı ya da?
***

O tanıdığımın söylediği bir yana...
Şöyle bir baktım da, merhamet konusu gençlere zaten hiç hitap etmiyormuş!
Bazı gençler şu "acımasız" dünyada acıma duygusuna sahip olmanın insanı kuvvetten düşürdüğüne inanıyor.
Bazı gençler de var ki, günlerini acıyarak ama "kendilerine acıyarak" geçiriyorlar!
Ya hayat kaşarlarının, yaşını başını almışların yaklaşımı nasıl?
Onlar eğer başkası merhamet sahibi olursa çok hoşlanıyorlar ama kendileri merhametin yanından bile geçmiyorlar.
Buna dair bin türlü mazeretleri var!
***

Anladım ki..
Pek uygunsuz görünse de ister gazete köşesinde, ister eş dost sohbetlerinde...
Belki en çok da kafayı yastığa koyduğumuzda...
Bu konuyu yeniden düşünüp değerlendirmeliyiz.
Sadece dinsel bağlamda değil...
İnsanlık gelenekleri, modern algılar ve gündelik yaşam pratiği açısından da merhamet duygusunun üzerinde durmalıyız.
Bir kere...
Merhamet, günümüzde "acımak" dediğimiz ve sakız gibi çiğneyip tükettiğimiz şey değil!
Merhamet, bundan çok daha fazlası!
Merhamet bir yanıyla adalet demek, bir yanıyla da muhabbet!
Bütün bunları yeniden "öğrenmemiz" gerekecek belki de.
***

Merhamet ile adaletin modern çağlardaki kaderi ortak.
Merhamet, "arkaik" bir fikir olarak ilahiyatçılara, uygulama olarak da yardım kuruluşlarına terk edilmiş.
Tıpkı adaletin hukukçulara ve hukuk kurumlarına teslim edilip gündelik hayattan kopartılması gibi!
Oysa ikisi de her günün, her anın gerçeği!
Ama tekrar ediyorum...
Acımaktan, yardım etmekten, affetmekten ibaret değil merhamet!
Ancak neden başkalarına acıdığımızı, affettiğimizi, yardım ettiğimizi bilmemizi mümkün kılan bir "varlık kavrayışı"yla ortaya çıkan bir şey!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Haşmet Babaoğlu Arşivi