Taraftarın kulübünü tutkuyla sevdiği tartışılmaz bir gerçek.
Ama bu sevginin acıklı bir yanı da var.
Çünkü esas tartışmalı nokta yukarıdaki soruda gizli...
Hiç uzatmadan söyleyeyim: Büyük kulüplerimizin "yönetim kafa"sı gerçekte taraftarları sevmez.
Hatta bazen bu kafanın bir baş belası olarak gördüğü sıradan taraftardan alttan alta nefret ettiğine bile rastlarız! (Şimdi taraftarların ayılıp bayıldıkları başkanlarının öfkelenince onlara nasıl açık açık ana avrat düz gittiğini bilmiyor muyuz?)
Bir de saygı duymak var tabii.
Taraftar mağazada ve gişe kuyruğunda "müşteri" olduğunda kulüp yöneticilerince sevilir elbette.
Taraftar yöneticinin kendini güçlü hissetmesine ve gösteriş yapmasına yarıyorsa, pohpohlanır.
Ama saygıdan hiç bahsetmemeli! Yoktur çünkü!
Artık büyük kulüplerin taraftarları bu gerçekle hesaplaşmalı ve yeni bir kulüp ve taraftarlık yapısı için yola çıkmalıdır.
Zaman bu zamandır.
***

Geçenlerde Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay'ın bir açıklaması çıktı basında.
Kimi köşe yazarları Günay'ın açıklamasındaki laiklikle ilgili göndermelere değindiler.
Ama o açıklamanın bir başka bölümü var ki, büyük kulüplerimizin yönetim zihniyetinin aslında taraftardan, halktan, ülkeden ne kadar kopuk ve nasıl "seçkinci" bir yapıya sahip olduğunu ortaya koyuyor.
Fenerbahçe Divan Başkanı Günay kulübünün değerini aklınca şöyle kanıtlıyor: "Bu kulüp bugüne kadar 117 general ve amiral, 48 bakan, 1168 milletvekili ve senatör, 27 vali, 1500'ün üzerinde yargı mensubu, 71 adet 1. sınıf emniyet müdürü, 21 büyükelçi çıkarmıştır. Böyle bir kulübe suç isnat edilemez."
Şimdi sakın Galatasaray veya Beşiktaş yönetim zihniyetinin farklı olduğu söylenmesin!
Hepsi aynı seçkinci-bürokratik şakşakçılık kültürünün ürünleridir.
***

Taraftar istediği kadar yırtınsın, bağırsın, çağırsın..
İstediği kadar yöneticisini omuzlarda taşısın...
Bu "kafa" öyle derin, öyle ruha işlemiş bir elitizmle beslenmiştir ki, Büyük Kulüp'ten öte mahalleleri çöplük gibi görür...
Ama Türkiye değişiyor, değişecek.
Kulüpler de bir gün...
Sözde değil, özde halkın kulüpleri olacak elbet!