Aziz Üstel

Aziz Üstel

Valla 12 Eylül’ü pavyonda değil uykuda karşıladım!

Valla 12 Eylül’ü pavyonda değil uykuda karşıladım!

Hani bir laf vardır “çocuktan al haberi!” diye? Ha işte ben 12 Eylül Darbesi’nin ilk işaretini bir çocuktan almıştım. Ankara, Tunalı Hilmi Caddesi’nde oturuyordum o zamanlar. Saat sabahın biri; çocuk ya da bebek çığlığıyla yataktan sıçradık rahmetli eşim Neslihan’la. Ardından bizim dairenin kapısı yumruklanmaya başladı. Uyku sersemi de olsam, bu saatte kapıyı ancak sıkıyönetimden birilerinin böyle çalabileceğini bildiğimden, “Yahu evde yasak olabilecek kitap kaldı mı ?” dediğimi hatırlıyorum. Rahmetli Neslihan da “Geçen gün kitapların çoğunu babamlara götürdük ya” dedi. Neyse, kapıyı açtım. Eşikte kırk yılda bir merdivenlerde karşılaştığım, Maltepe’de bir pavyonda çalışan, bizim apartmanın ilk katında oturan, konsomatris Suna, kucağında bebeğiyle duruyordu: “Aziz Bey galiba ihtilal oluyor. Pavyona askerler geldi, hepimize eve gitmemizi söyledi. Sakın sokağa filan çıkmayın!” Ben don paça, hatun arkamda gecelikli, sokağa çıkacak halimiz yoktu doğrusu ya, gene de teşekkür ettik bu muhteşem haberi bize verdiği için Suna’ya ve kapıyı kapattık. Derken efendim, telefon çaldı. Gazeteci bir arkadaşımızdı arayan: “İhtilal olmuş oğlum; kimin yaptığını bilemiyorum. Senin haberin var mı?”

“Bana da konsomatris söyledi biraz önce.” Sessizlik. Sonra “Oğlum karını evde bırakıp pavyonlarda mı dolaşıyorsun! Kafayı mı yedin sen!” Ardından da küt diye suratıma kapattı telefonu. Ve o geveze herif günlerce herkese benim ihtilal olduğu gece pavyonlarda dolaştığımı anlattı. Hatta Hıncal Uluç bile hala “Sen 12 Eylül’ü pavyonda karşılamıştın değil mi?” der ardından da keh keh keh güler! Valla pavyonda falan değildim. Uykuda karşıladım 12 Eylül darbesini. Bütün Türkiye gibi!

Evliya Çelebi’den Binali Yıldırım’a

Efendim, Ulaştırma Bakanı ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, İzmir’in kurtuluşu törenleri için kente geldiğinde, Sabuncubeli Tüneli’nin temelini de attı. Sabuncubeli Tüneli bittiğinde İzmir-Manisa arası 15 dakikaya inecek arabayla. Bu Sabuncubeli beladır ki akılara ziyan. Evliya Çelebi Seyahatname’nin 9. Cildinde “şiddetli bir kış yaşandı ve Sabuncubeli’nde nice kimseler helak oldu” der. Geçit, İzmir’in kuzeydoğu yönünde, kentsel gelişimin doğal iç sınırını oluştururdu. Ta ki tünelin temeli atılıncaya değin. Tünel bittiğinde İzmir’le Manisa birleşecek. Tabi bu da müthiş bir ekonomik devinim getirecek yöreye.

Hükümetin, “kenti ve yöreyi Türkiye’nin yeni cazibe merkezine” dönüştürme girişimlerinin başında İzmir’i teşvik bölgesi içine almak geliyor. Yatırım indirimi, ucuz arsa, vergi muafiyeti gibi desteklerle İzmir’e yerli ve yabancı yatırımcıların gelmesi sağlanacak. Tabi Ankara-İstanbul-İzmir hızlı tren projesi, İstanbul-İzmir Otoyolu, Konak-Karşıyaka Tüp Geçidi, yeniden yapılacak Adnan Menderes Havaalanı İç Hatlar Terminali uzun süredir kış uykusuna yatmış İzmir’i uyandıracak. Dilerim İzmir’li, bir şeyin neden ve nasıl olamayacağını anlatanları değil, bal gibi olabileceğini gösterenleri destekler!

Keşke ben yazsaydım

İbrahim Kiras’ın 9 Eylül Cuma günü STAR’daki köşesinde yazdığı “Doğu Akdeniz’in Şifreleri”ni mutlaka okuyun. Türkiye-İsrail ilişkilerini çözmek, Başbakan Erdoğan’ın “bundan sonra Doğu Akdeniz’de daha sık görüneceğiz” sözünün ne anlama geldiğini kavramak ve Kıbrıs’ın Türkiye açısından jeostratejik önemi olup olmadığını kestirebilmek istiyorsanız yazıyı belleğinize kazıyın. Eline, kafana, kültürüne ve sentez yapabilme becerine sağlık arkadaş.

(Meraklısına Not: Önceki gün “Yorum STAR’da Okunur” kutusuna, Sayın Sedat Laçiner ve Mahir Hocamı yazmayı unutmuşum. Azizname’nin müdavimleri uyardı. Sağ olsunlar; uyarılara devam)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Aziz Üstel Arşivi