Şefik Dursun

Şefik Dursun

BDP, milleti tahrikten vazgeçmeli

BDP, milleti tahrikten vazgeçmeli

KCK operasyonları devam ettikçe BDP’nin Meclis’te ve sokaktaki davranışları-söylemleri değişmekte ve daha da hırçınlaşmakta... Bugüne kadar etrafında dolaştıkları ana konularını, gizli hesaplarını şimdi daha rahat bir şekilde ifade ediyorlar; Kürdistan, Kürt coğrafyası, özerklik sözcüklerini sık sık dile getiriyorlar. Özgürlükler, birliğimize zarar verecek en kötü biçimde kullanılıyor. Canlarının çok yandığı anlaşılmakta; daha da yanacak... Görülüyor ki Kürt sorunu memleketini seven insanlarca farklı, BDP/PKK için farklı bakış açısıyla tanımlanmakta. Biz Kürt kardeşlerimize insanca yaşam şartlarının sağlanmasında görülen eksikliklerin giderilmesini istiyor ve birlikte yaşamanın devamını arzuluyoruz. Ayrıca bu ülkenin mağdurları sadece kendileri değil. İnanan insanlar olarak hepimiz Cumhuriyet tarihi boyunca dönem dönem bu zulümleri yaşadık, BDP/PKK zihniyeti dışındaki Kürt kardeşlerimizle...

BDP/PKK ise Kürt sorununu, topraklarımız üzerinde bir Kürt devletinin kurulması olarak görüyor. En son Uludere’deki Kürt vatandaşlarımızın hayatlarını kaybetmesi ile kazandıklarını sandıkları psikolojik üstünlükle, belirtilen amaçları doğrultusunda saldırılarını sürdürüyorlar. PKK da şehirlerde ses getirecek ve halka korku salacak bombalama eylemleriyle etkili olmaya çalışıyor...

Diğer taraftan belki hava şartları belki de kışladıkları mağaralarda verdikleri ağır zayiatlar sonucu pek etkili olamıyor. Güvenlik güçlerinin noktasal hedeflere karşı başarılı operasyonlarının örgüt üzerinde oluşturduğu psikolojik yıkımı azaltmaya çalışıyor. Bunlara rağmen PKK’nın Kürt halkı üzerinde kurduğu baskı kısmen azalsa da hâlâ devam ediyor. Silahlarını bırakırlarsa baskının sürdürülemeyeceği ve bunun da kendileri için bir son olacağını düşünüyorlar. Silahları bırakmayarak hem güvenlik güçleri hem de halkın gözünde baş edilemeyecek örgüt havasını canlı tutmaya çalışıyorlar.

Diyarbakır milletvekili Leyla Zana; “Ben silahların bırakılmasını asla tartışmıyorum. O Kürtlerin sigortasıdır. Bu sorun var olduğu müddetçe o silahlar Kürtlerin güvencesidir...” diyor. Aksine bu anlayış başarılı olamayacaktır. PKK silahı bırakmalı ve böyle bir ortamda sorunlara çözüm aranmalıdır.

BDP/PKK ikna edilebilir mi?

Bugüne kadar demokratikleşmeye paralel olarak bazı hedeflere ulaşıldı. Ama hiçbiri BDP/PKK’yı tatmin etmedi. Kürtçe konuşmanın, Kürtçe şarkı söyleyip dinlemenin dahi yasak olduğu günlerden şimdi nerelere geldik... Bazı üniversiteler Kürt Enstitüleri kurdu. Kürtçe yayın yapan bir televizyon kanalı faaliyette. Kürt dili dershaneleri açıldı. Bunlar yeterli olmasa da sevinilecek hususlar. Şimdi de anadilde eğitim istiyorlar... Bu, çoğumuza insani bir istek olarak gelebilir. Ama onu da verseniz gene tatmin olmayacaklar, ta ki Marksist bir Kürt devleti kuruluncaya kadar istekleri son bulmayacak. Ne yazık ki PKK Kürt halkına karşı bu hedeflerin kazanılmasında silahla sonuç alındığı yönünde etkili propaganda yapıyor... “Yapılanların kardeşliğimize bir katkısı oldu mu?” diye soruyorum... Ya da gelecekte “birlikte yaşama imkanı olacak mı?” diye... Ancak bu hedeflerin PKK’nın tehdidi altında olduğunu görüyorum.

Bir defa Kürtçe yayın yapan TV’yi ve çalışanlarını eleştiriyorlar. Onlar için televizyon “Roj TV” gibi olmalı. Böyle olmadıkça hiçbir önemi yok. Üniversitelerde Kürt Enstitüleri kurulmasının da... Çünkü dil Kürtçe olsa da PKK’nın istediği eğitimi yapmadıktan sonra önemi yok... Dil bir iletişim vasıtasıdır. Aslında dilin önemli olması kadar dillendirilen konular da önemlidir. Konular BDP/PKK’nın istedikleri değilse onları ikna etmek mümkün değil.

Böylece Kürtçe olsun diye feryat etmelerinin samimiyetten olmadığı ortaya çıkmaktadır. Kürtçe öğreten dershanelerde bomba eğitimi yapıldığını ve yaptıkları bomba ile saldırıya çıktıklarını polis kayıtlarından öğrendik. Elde ettikleri belediyelerin imkanlarını PKK’ya aktardığı iddia edilen, Meclis’in kürsüsünden bölünme sinyalleri veren, istismarcı, PKK’nın dümen suyundaki BDP ile Kürt sorununun çözülemeyeceği açıktır. BDP, sorunu çözmek isteyenlere, daha doğrusu Meclis’e güvenmiyoruz diyor. Peki siz ne kadar güvenilirsiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şefik Dursun Arşivi