Şefik Dursun

Şefik Dursun

Kürt sorununun çözümünde yeni adımlar

Kürt sorununun çözümünde yeni adımlar

Uzun yıllar yurtdışında yaşadıktan sonra yurda dönen siyasetçi-yazar Kemal Burkay, siyasi hayatını Hak ve Özgürlükler Partisi’nde (Hak-Par) sürdürüyor. Türkiye’deki değişim üzerine önemli değerlendirmeler yapan Burkay: “Siyasetin değişmesi gerekiyor. Hem Kürtlerin hem Türklerin talebi kanımca budur. Artık silahla sonuç almak mümkün değil. Ne devlet açısından, ne devlete muhalefet eden güçler açısından. Hatta PKK’nın tek yanlı silah bırakmasının yararlı olacağına inanıyoruz” diyor. Kemal Burkay’la birlikte İbrahim Güçlü de PKK’nın yapısını ve hedeflerini ortaya koyan açıklamalarda bulunuyor. Her iki Kürt aydının çalışmaları toplum tarafından dikkatle izleniyor. Doğrusu birlikte, Kürt sorunu ile ilgili çözüm isteyenlerde görmek istediğimiz önemli duruş sergiliyorlar.

İbrahim Güçlü Meclis Araştırma Komisyonu’na ve basına yaptığı açıklamalarda, PKK’nın bugüne kadar çeşitli nedenlerle yüksek sayıda faili meçhul cinayetler işlediğini dile getiriyor; ayrıca cinayete kurban giden 2000 dolayındaki Kürd’ün listesini veriyor. Aslında terörist başının da söylediğine göre PKK yaklaşık 15.000 Kürd’ü katletmiş. İbrahim Güçlü uzun yıllar Kürt sorunu ile ilgilenmenin birikimiyle PKK’yı ve terörist başını da çok iyi tanıdığını ifade ediyor... Güçlü daha sonra Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı’nın PKK’nın iç infazlarına yönelik başlattığı soruşturma için de belgeler sunmuş. Güçlü bu soruşturma sonucunun, Kürtlerin PKK gerçeğiyle yüzleşmesini sağlayacağına inanıyor. PKK’nın kendisine destek vermeyen, muhalif olan Kürtleri gözünü kırpmadan katlettiğini, infazın asıl sebebinin anlaşılmaması için de “ajandı, haindi onun için öldürdük” yalanını uydurduğunu ifade ediyor. Her iki siyasetçinin ortak özelliği Kürt sorununun silahla çözülemeyeceğine inanmış olmaları ve PKK’nın silahı bırakmasını istemeleri... Bu gelişmeler ve açıklamalardan rahatsız olan PKK’nın İbrahim Güçlü’nün infazıyla ilgili karar aldığı ve özel tim kurduğu basına intikal eden haberler arasında.

Rahmetli Özal döneminde başlayan çözüm arayışlarında Kürt sorununun sadece silah gücüyle çözülemeyeceği, insanlarımıza gereken imkanların sunulması ve bu yörelerle özel ilgilenilmesi, görevlendirileceklerin özellikli olması gerektiği hep dile getirilmiştir. Doğu illerimize daha fazla yatırım yapılması hususunda teşvikler verilmiş, ancak kötü niyetliler tarafından istismar edilmiştir. Teşvik alanlar fabrikaların duvarlarını çevirip projelerini o halde bırakmışlardır. Yaşananlar göstermiştir ki; Kürt sorunu Doğu’nun gelişmesinden öte bir meseledir. PKK ve onun siyasetteki gölgesi, uluslararası bazı güçlerin etkisiyle Türkiye’yi bölme amaçlarını açıkça ifade ediyorlar ve bu toplumun büyük bir kesimi tarafından endişeyle karşılanıyor; refleks olarak da Kürt sorunu ile ilgili görüşmeleri haklı olarak tehlikeli buluyorlar. Zaten bu sorunun çözülmemesi hem PKK’nın hem de uluslararası güçlerin işine geliyor; bu şekilde Türkiye bölünemezse dahi ilerlemesi, güçlü olması önlenebilir!.. Onlar da biliyor ki; güçlü Türkiye istediklerine boyun eğmeyecektir.

PKK’ya muhalif Kürt siyaseti başarılı olmalıdır

Bu gelişmelerle çok önemli bir durum ortaya çıkmıştır. Silahlı mücadelenin başarılı olamayacağı ve “Kürt sorununun çözülebilmesi için tek taraflı olarak silahın bırakılması gerektiği” yönündeki Kürt siyasi faaliyetleri belirgin ve etkili olmaya başlamıştır. Bu yeni durumun hem bazı Kürt aydınlarının cesaretli duruşları hem de güvenlik güçlerinin başarılı çalışmaları ile PKK’nın bazı uzuvlarının felç olmasına bağlı olduğunu söyleyebiliriz...

Doğrusu Türkiye’de konuşarak Kürt sorununu çözme imkanı yavaş yavaş ortaya çıkmaktadır. Ancak buna azimli görünen irade tehdit altındadır. Geçmişte bu iradeyi muhalefet olarak gören ve kendi gücünü olumsuz etkilediğini düşünen PKK, iç infazlarla yaşatmamıştır. Bugün de aynı düşüncede olduğunu görmekteyiz. Burada devlete-hükümete çok önemli görevler düşmektedir. Demokratik duruş sergileyen ve PKK’ya tavır koyan Kürt aydınlarının kılına dahi zarar gelmeyecek tedbirler alınmalıdır. Bu tedbirlerle alınacak sonuçlar, dağdaki teröristlerle mücadele kadar önemlidir. Bu irade şimdi bir kar topu gibi görünse de zamanla bir çığ olmasını sağlamalıyız.

Ayrıca PKK’yı bitirelim de Kürt sorununu sonra çözeriz demek ve ötelemek hayati yanlışlık olur; demir tavında dövülür. Kürt aydınları da çözüm konusunda samimi iradeyi görmeli ve inanmalıdırlar. Bunun için yeni anayasa çalışmalarını fırsat olarak görmeliyiz; büyük millet olmanın gereklerini yerine getirmeliyiz. Kürt kardeşlerimizin, yani milletimizin bir parçasının, temel insan hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılması değerlerimizle uyuşmaz...

PKK’nın bitirilmesi bu muhalif hareketin korunmasına, büyümesine ve başarılı olmasına son derece bağlıdır. PKK ile yüzleşerek gerçekleri gören Kürtler böyle bir harekete yönelecektir. Bunun için Kürt toplumu üzerindeki PKK korkusu bitirilmelidir; PKK’ya muhalif harekete her türlü destek verilmelidir.






Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şefik Dursun Arşivi