Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Koruma Kanunu’ndan korunmak!

Koruma Kanunu’ndan korunmak!

Tinerciler cephesinden gelen cevaplara yeterince agâh olamamakla birlikte, dindar gençlik yetiştirmenin onlardan çok başkalarını ilgilendirdiği açık. En çok da CHP’yi!

Şu CHP’nin hâline bakın: Açıkça “Dine, dindarlığa karşıyız” diyemiyor. Yok, geçmişinden korktuğundan değil. Korkunun ecele faydası yok ve elbette CHP’nin geçmişi bu bakımdan karanlık ötesi katran!

Değil dindar, din düşmanı olmayan bir nesil bile onun kitabında yazmıyor. Aksine CHP 1924-25’lerde lâdini (dinsiz), lâ ahlâkî (ahlâksız) kulüpler kurduruyor. Gençlerin dindar olabilme ihtimalini asla sevmiyor. Nitekim, 1930’da bütün dinî öğretim veren mektepleri kapatıyor!

Ne zamana kadar? Halkın seçimlerde söz sahibi olmasına kadar. 1946’dan sonra CHP’de siyaset değişikliği yaşanıyor. İlk imam hatip kurslarını CHP açıyor. 1950’de seçimleri kazansa ne yapardı? Bunu kestirmek zor. Mesela ezanı asli lisanına iade eder miydi?

Neyse kazanamadı, ama kazanan partinin dine yaklaşımını “irtica” olarak ilândan da geri kalmadı.

CHP’nin geçmişi ile ilgili konuşmak, halen de kolay değil. Başbakan Dersim’den söz ediyor, bütün sorumluluğu İnönü’ye yıkıyor adeta. İnönü Başbakan. Elbette Başbakan’dan daha yukarıda olan da var. Ama ne mümkün onunla ilgili konuşmak?

Konuştuğunuz anda, “Koruma Kanunu”nun sınırları içine giriyorsunuz. Bu kanun adliye bürokrasimiz tarafından öylesine hoyratça kullanılmıştır ki, bir zamanlar Hakan Albayrak “Atatürk’ün cenaze namazı kılınmamıştı” diye yazdığı için hapis cezasına çarptırıldı. Halbuki bu görüşünün yanlış olduğunu daha sonra yazmıştı!

Neyse ki, CHP’nin mevcut Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçenlerde bir televziyon konuşmasında, “Koruma Kanunu”nun gereksiz olduğunu söylemiş.

Başka neler söylemiş?

“Atatürk bu milletin bağrından yetişmiş olan bir insandır. Bu ülkeye büyük hizmetleri olmuş bir insandır. Ne Atatürk’ü ne de bir başkasını özel bir yasayla korumanın bir anlamı yoktur. Mustafa Kemal bütün malvarlığını bu millete bağışlamış adamdır. Kendi parasıyla Kur’an’ı, Elmalılı Hamdi Yazır’a yazdırmış adamdır. Ona çok büyük haksızlıklar yapılıyor. Yazıktır günahtır.”

Tam bir “klasik” Kemal Kılıçdaroğlu konuşması! Her cümlesinde üç beş hata var!

Atatürk Elmalılı Hamdi Yazır’a Kur’an yazdırmış! (Burada bir söz söylenir ama, söyleyemeyeceğim!)

Hadi biz gene olabilir şekilde anlayalım: Elmalılı Hamdi Yazır’ın hattatlığı ön planda değildi ki, Kur’an yazsın! (Ama biraderi Mahmud Bedreddin Yazır iyi hattattı, o yazabilirdi). Onun yaptığı iş, Kur’an’ın tefsiridir.

Kur’an tefsirini Atatürk yaptırmamıştır, ikinci Meclis bir Kur’an-ı Kerim tefsiri hazırlanmasını kararlaştırmış, bu vazife de Emalılı’ya verilmiştir. O da vazifesini tamamlamış, eser 7 yıl içinde basılmıştır.

Parasını kim vermiştir? Elbette devlet! Kılıçdaroğlu eğer “Zaten devlet Atatürk demekti” anlamında konuşuyorsa, bir şey diyemeyiz!

Gelelim işin esasına. Dindar gençlik tartışmaları tek parti CHP’sinin din karşıtı bazı işlemlerini gündeme taşıdı. Genç gazeteciler bu konuda haber yaparken, konunun barındırdığı tuzaklardan bîhaber oldukları için kolayca hata yapıyorlar. Bu meyanda, Ahmet Hamdi Akseki’nin İçişleri Bakanlığı’nın Peygamberimizle ilgili bir kitabı yasaklaması üzerine mektubu ve bu mektuba Matbuat Umum Müdürü’nün verdiği cevabı yayınlandı.

Olay 1943’te geçiyor!

Zaten 1938’den önce geçemezdi! Geçse ve yazılsa idi, “Koruma Kanunu” devreye girerdi!

Tamam bu haberde geçen Vedat Nedim Tör Matbuat Umum Müdürlüğü yapmıştır ama, 1933 ile 37 yılları arasında. 1943’te ise, Ankara Radyosu Müdürü’dür.

Ya Dahiliye Vekili Recep Peker? Recep Peker’in 1942-43’te İçişleri Bakanlığı var. Yazı 17 Mayıs 1943 olduğuna göre, Recep Bey Dahiliye Vekili. Fakat, başka bir mesele var: O sırada Matbuat Müdürlüğü İçişleri’ne değil, doğrudan Başbakanlığa bağlı!

“Efendim bu belgeyi Ali Fuad Başgil’in kitabından aldık, ona güveniriz” diyebilirsiniz!

Tamam biz de güveniriz rahmetliye! Fakat, hiç kimse Koruma Kanunu’na güvenemez! Daha doğrusu o kanuna karşı kendini güvenlikte hissedemez! Bu yüzden, belgelerin ya tarihleri kaydırılır ya da şahısları değiştirilir!

Koruma Kanunu’ndan korunmanın başka çaresi yok!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi